"İmparator Uyandırıcı....Kalp....Nilüferi!" Xia Qingyue tamamen sersemlemişti. Gözünün önündeki nilüfer ve kayıtlarda ki 'İmparator Uyandırıcı Kalp Nilüferi' tamamen aynıydı. Karakteristik özelliklerinde bile farklılık yoktu. Taç yapraklarının benzersiz rengi, parlaklığı ve elementler tarafından yıpransa da yeryüzü ve gökyüzündeki tüm yaşayan şeylere karşı kibirli tutumu tamamen kayıtlardaki gibiydi. Bunların hepsi onun kesinlikli olağanüstü değerli bir eşya olduğunu kanıtlıyordu. Sadece o anda Xia Qingyue'nin gözlerinde güvensizlik vardı. O yanlışlıkla ve beklenmedik bir şekilde efsanelerdeki ve kayıtlardaki bu ilahi eşya ile karşılaştığına inanmıyordu.
"Bu şey gerçekten bahsettiğin 'İmparator Uyandırıcı Kalp Nilüferi' mi?" Xia Qingyue'nin mırıldanmalarını duyduğunda Yun Che'nin de benzer bir şekilde karışık bir ifadesi oldu....Bu gerçekten bahsettiği ilahi eşya mı? Ve bu şekilde mi bulundu?
Çok garip? Çok basit? Çok şanslı?
Bekle....Nilüferi çiçeği suda çiçek açmış. İmparator Uyandırıcı Kalp Nilüferi'ni 400 yıl önce ölümün eşiğinde keşfeden kişi onun Cennet Havzası Gizli Bölgesinde olduğunu söylemiş. O zaman benim ve Qingyue'nin şuan üzerinde olduğumuz Gizli Bölge....o zamanki Gizli Bölgenin üzerinde mi donmuş?
"Hata yok bu tam olarak kayıtlardaki ile aynı."
Yun Che, Xia Qingyue'nin yüzünde son derece nadir gözüken heyecan ifadesi gördü. Böyle efsanelerde geçen ilahi bir eşya aniden gözlerinin önünde ortaya çıkmıştı. Bırakın onu Chu Yuechan bile muhtemelen soğukkanlılığını zorlukla sürdürürdü. Xia Qingyue ileri adım attı ve mavi nilüfere yaklaşırken hemen Yun Che tarafından durduruldu. "Bekle henüz yaklaşma! Dört yüz yıl önce nilüferi keşfeden kişinin bulduğu ile bu tam olarak aynı olabilir! Başka bir değişle biz şuan Cennet Havzasının üzerinde duruyoruz. O kişi ölmeden önce bir not bıraktı....Bu nilüferin arkasında oldukça büyük gizli bir tehlikenin olmasının son derece yüksek bir ihtimali var!"
Xia Qingyue adımlarını geri çekti ve başıyla onayladı. Eşya nadir oldukça güçlü bir kaynak canavarı tarafından korunma olasılığı artardı. Bunun nedeni kaynak canavarlarının onun güvenliğini koruması değildi nedeni onun güçlü bir kuvvet barındırıyor olmasıydı. O kaynak canavarlarının gelişmesine destek veriyordu ve uygun bir zamanda kaynak canavarı çabucak seviye atlamak için onu tüketiyordu. Bu nedenle onu kendi hayatı ile koruyor ve başka birinin yaklaşmasına ve ona dokunmasına izin vermiyordu.
"Jasmine yakınlarda aurası güçlü bir kaynak canavarı var mı?" Yun Che sakinleşti ve Jasmine'ye sordu.
Ama iyi bir süre beklese de Jasmine'den cevap alamadı.
Yun Che gözünü kapattı ve Gökyüzü Zehir Sedefi'nin içine girdi ama Jasmine'nin beyaz yeşim yatağında huzur içinde uzandığını gördü ve o ellerini göğsünün üzerinde kesiştirerek çok garip el kol hareketleri oluşturmuştu. Zaman zaman bedeninin etrafından yeşil ışık parlıyordu.
Kendini zehirden arındırıyor olabilir mi?
Yun Che onu rahatsız etmeye cüret etmedi ve dışarı çıktı. Ardından konsantre olarak hislerini dört bir yana yaydı ve güçlü bir aura tespit etmeye çalıştı. Ancak hiçbir şey tespit edemedi ve tereddütlü bir şekilde kendi kendine mırıldandı. "Burası çok boş ve eğer bir kaynak canavarı burada olsaydı onu hemen fark ederdim. Buna ek olarak eğer biz Cennet Havzasına girdiysek ve Cennet Havzası çok uzun zaman önce donduysa o zaman tüm kaynak canavarları da onun altında mühürlenmiştir ve muhtemelen dışarı çıkamazlar. Eğer bu şekilde düşünürsem o zaman belki de bu düşündüğümüz kadar tehlikeli değildir."
