Her ne kadar Mavi Rüzgar İmparatorluğunun sıralaması çok iyi olmasa da onlar hala imparatorluktu! İmparatorluk içinde en büyük siyasi gücü kontrol edenler onlardı bu yüzden isimleri okunduğunda tüm herkesin dikkatini çekmişti. Ancak Ling Wugou "Yun Che" ismini okuduktan sonra bakışlarını isim listesinden çekti ve başka bir isim okumadı.
Sadece bir isim vardı.
"Benim sıram." Yun Che hemen kalktı ve taşa doğru yürüdü.
Etraf anında fısıldama sesleriyle doldu.
"Eh? Neler oluyor? Sadece o mu?"
"Öyle gibi görünüyor....Bu da ne!!! İmparatorluk Ailesi gerçekten sadece 1 kişiyi mi göndermiş? İmparatorluk Ailesinin içindeki kargaşadan etkilenmiş olabilirler mi?"
"Saçma sağan konuşma. Belki de bu kişinin kaynak gücü çok yüksektir bu yüzden sadece onu göndermişlerdir. Sonuçta en yüksek seviyeli öğrenciler turnuvaya gönderiliyor."
Yun Che ilerlerken herkesin gözü onun üzerindeydi.
Donmuş Bulut Asgard'ın bölgesinde sakin ve sessiz olarak oturan Xia Qingyue onu gördüğünde gözleri genişledi ve sessizce mırıldandı.
"O....nasıl o....olabilir."
Yun Che sahneye çıktığında Chu Yuechan'nin etrafındaki soğuk hava düzensizleşti ve gözleri de dalgınlaştı. Ardından eskisinden daha sakin bir hal aldı ve kafasını çevirip bir daha ona bakmadı. Kimse onun ne düşündüğünü bilmiyordu.
"Eh?" Chu Yueli gittikçe daha fazla şüpheci bir şekilde baktı. Yun Che taşın önüne geldiğinde kafasını çevirerek Xia Qingyue'ye doğru konuştu.
"Qingyue....sende onun birisine benzediğini hissetmiyor musun?"
"Yun Che... Xiao Che... Xiao Che..." Xia Qingyue sessizce mırıldandı ardından nazikçe kafasını salladı.
"Ona benziyor ama o olması imkansız. Onun kaynak damarları sakattı ve düzelmesi imkansızdı ayrıca onun İmparatorluk Ailesi ile bir ilişkisinin olması daha da imkansız."
Chu Yueli bir kez daha Yun Che'ye baktı ve usulca konuştu. "Evet onun olması imkansız. Ama dünyada bu kadar birbirine benzeyen iki kişi gerçekten varmış."
Onu daha önce gördün mü?" Chu Yuechan kaşlarını kaldırıp sordu.
"Hayır." Chu Yueli kafasını salladı.
"Sadece daha önce tanıştığım birine benziyor."
"Kime?"
"Qingyue'nin o yıl evlenemeye ısrar ettiği kişiye. Onun adı Xiao Che idi ve bunun adı da Yun Che isimleri bile benziyor. Ne şok edici bir tesadüf." Chu Yueli açıkladı.
Chu Yuechan: "!!!!!"
"Abla sorun nedir?" Chu Yuechan'ın aurasının aniden düzensizleştiğini görünce Chu Yueli kafasını kaldırdı ve şaşkınlıkla sordu.
"Bir şey yok." Chu Yuechan gözlerini kapadı ve buz gib soğuk bir sesle konuştu. Ama hemen ardından sağ elinin yanından bir kırılma sesi geldi. Koltuğun dirsekliği buz gibi auranın arasında toz olmuştu.
"Abla? Sen..."
"Daha fazla bir şey sormana izin vermiyorum. Ben iyiyim." Chu Yuechan büyüleyici gözlerini kapadı ve soğukça azarladı.
Asgard'ın ev sahibesi hariç Asgard'da Chu Yuechan en yüksek konum ve prestije sahipti. Her en kadar o da Donmuş Bulutun 7 perisinden biri olsa ve Chu Yuechan'nin kardeşi olsa da ona karşı tamamen saygı duyuyordu. Her ne kadar şüpheleri büyüse de tekrar sormaya cüret etmedi ve kalbinde defalarca düşündü.