Gece zifiri karanlıkta rüzgar yüksek sesle esiyordu. Ay ışığı mattı ve yıldızlarda seyrekti. Bu etrafta gizlice gezinmek için....ah hayır bir gizli gece gezintisi için mükemmel bir zamandı.Yarın 2. turun son günüydü ve 10 maçın hepsini kazanan Yun Che çoktan ilk 100 deki yerini garantilemişti. Yun Che bunu çok büyütmüyordu ama Qin Wushang öğleden akşama kadar kapanmayan ağzıyla sürekli gülüyordu ve inanılmaz sevinçliydi. Ve tabi ki Cang Yue da sevinçliydi. Ve bir güzel sevinçli olduğu zaman harekete geçmesi daha kolay olurdu.
Belki de bu gece o Yun Che'ye istediğini verecekti.
Buraya kadar düşündüğünde Yun Che iffetsiz bir şekilde gülmeye başladı. Tam yataktan atlayıp Cang Yue'nin odasına gitmeye hazırlanırken odasının kapısı çaldı ve dışarıdan Xia Yuanba'nın sesi geldi. "Enişte uyanık mısın?"
Saat çok geç değildi ama yine de dışarısı çok sessizdi. Onu rahatsız etmemek için acil bir şey olmadığı sürece Qin Wushang ve Xia Yuanba gece onu hiç ziyaret etmemişlerdi.
Yun Che kapıyı açmak için oraya yürüdü. "Yuanba ne oldu?"
"Oh, demin ablam geldi ve bunu sana vermemi istedi." Xia Yuanba küçük bir uzaysal yüzük çıkardı ve onu Yun Che'ye verdi.
"Ablan mı? Qingyue buraya mı geldi?" Yun Che yüzüğü aldı ve şaşırmış bir ses tonuyla konuştu.
"Mhm." Xia Yuanba başıyla onayladı. "Ablam bunların aslında artık bir işine yaramadığını söyledi ama onunda etraf da taşımasına gerek yokmuş bu yüzden herhangi bir şekilde bunları sana vermemi istedi."
Karıcığım Qingyue'nin bana verebileceği bir şey? Ne olabilir ki?
Yun Che yüzüğü kaldırdı ve iç görüşünü açtı.....Büyük yüzük alanının içinde sadece 3 şey vardı.
Bir kaynak çekirdeği. Aurası kalın ve zengindi belli ki bir Yeryüzü Kaynak Canavarından elde edilmişti! Mor renkli buz kristallerine benzeyen bir yumruk büyüklüğünde kristaller....Onlar şok edici bir şekilde Mor Damarlı Cennetsel Kristaldi! Ve yeşim bir şişeye ekilmiş bükümlü köklü, 7 tane uzun ve keskin yapraklı ve ayrıca tüm bedeninde 7 renkli bir parlaklık akan eksantrik bir ottu...
7 Kaynak Mücevheri Otu!!!
Yun Che'nin kalbinin içi şiddetle sallandı.
Yeryüzü Kaynak Çekirdeği, Mor Damarlı Cennetsel Kristal ve 7 Kaynak Mücevheri Otu.... Bunlar eskiden kaynak damarlarını düzeltmek için kullanabileceği ve Xia Qingyue'ye bahsettiği malzemelerdi.
Yun Che kafasını kaldırdı ve aceleyle sordu. "Qingyue gideli ne kadar oldu?"
"Ehm, o biraz önce gitti. Enişte sen....."
Daha Xia Yuanba konuşmayı bitirmeden Yun Che bir rüzgar gibi harekete geçti ve onun gözlerinin önünden anında kayboldu.
Xia Yuanba kapının önünde durdu ve masum bir yüzle kafasını kaşırken alçak sesle mırıldandı. "Enişteme ablam geldiğinde haber vermeli miydim..."
Yun Che avludan çıktıktan sonra bir an için durdu ve kalan buz gibi soğuk auraları kıyaslanamayacak kadar keskin bir hisle algıladı. Auraların yöneldiği yöne doğru tüm gücüyle yöneldi. Çok geçmeden zifiri karanlığın içinde kar renkli kıyafeti olan bir figür görüşüne girdi. O adımlarını yavaşlattı ve hızlı bir şekilde bağırdı. "Qingyue!"
Arkasından gelen ses Xia Qingyue'nin adımlarını durdurdu. Sessizce arkasına döndü ve gözleri onu takip eden Yun Che'ye yöneldi. O Yun Che'nin takibine çok şaşırmamıştı. Gözlerinde bir dalgalanma yoktu ve sakin ayrıca yumuşak bir sesle konuştu. "Bay Yun'un bu Qingyue'den istediği şey nedir?"