Yun Che bu İmparator Kaynak Ejderhasının kanında ne kadar güç olduğuna emin değildi. O Ejderha Kanı Hapını arıttığında sadece Gerçek Kaynak Aleminin erken seviyelerindeydi ve hap sadece 4 damla ejder kanı ile demlenmişti. Sadece çeşitli mucizevi ilaçların baskısının altında onun gücü nazikleşmişti ve dahası hapı tükettikten sonra arıtması en az 1-2 gün sürmüştü.
Ve bugün o doğrudan Ejderha Kanı içti. Bir kaç nefes zamanı içinde Ejderha Kanının hızlıca damlamasıyla birkaç yüzden fazla kan damlası Yun Che'nin ağzına aktı ve ateşli bir enerji ısısı onun midesinin içine aktı. Yun Che'nin karnındaki açlık anında yok oldu ve hatta orijinalde boş olan maneviyatı bile canlandı.
Yun Che Kötülük Tanrısının Ateş Tohumuna sahipti böylece herhangi bir ateşe karşı bağışıklık kazanmıştı. Ama şuan o yine de karnında kıyaslanamayacak kadar sıcak alevlerin patladığını hissediyordu. Bu sıcak hava dalgası dökülen cıva gibi tüm gözeneklerini istila etti ve vahşice kabardı....Kolları ve bacakları, kan akışı, iç organları, kemik iliği....Sanki bedeninin her bölümüne her bir hücresine yakıcı benzin dökülüyordu. Buna ek olarak onun iskeleti ve ruhu derinlemesine acı içindeydi...
Bedenindeki bu son derece şiddetli ağrı çatlayarak ayrılmak ve tamamen patlamak gibiydi.
Yun Che'nin alnındaki ter yağmur gibi yere yağarken elindeki ejderha kuyruğu yere düştü. Anında ter buharlaştı ve bedeni geriye doğru sendeleyerek yere düştü. Bedeni acıdan kasıldı ve yüzü büyük ölçüde bozuldu.
Whoosh!
Yun Che'nin bedenindeki kıyafetler yanıp kömür oldu ve uçarak gönderilerek kızıl-kırmızı cildini ortaya çıkardı. Bu kızıl-kırmızı renk derinleşti ve en sonunda korkutucu bir koyu kırmızı renge dönüştü. Bedeninin her yerinden korkutucu "pa pa pa" sesleri çıktı....
Bu ses onun iskeletinin çatlayarak ayrılma ve yakılarak toz haline gelme sesiydi!
"Çocuk yaşamaktan sıkıldın mı?"
İblis kirli saçları aracılığıyla Yun Che'ye baktı. Onun güç seviyesi ile o büyük ölü ejderhanın bir ateş tipli İmparator Kaynak Ejderhası olduğunu söyleyebilirdi. Ejderha ortaya çıktığında o Yun Che'nin minik kaynak gücüyle nasıl bir İmparator Kaynak Ejderhasının cesedine sahip olduğuna şaşırmıştı. O ayrıca Yun Che'nin aslında ejderhanın kanını içeceğini asla düşünmemişti.
Ruhsal Kaynak Aleminin erken seviyelerindeki birinden bahsetmeye gerek yoktu eğer İmparator Kaynak Ejderinin kanından büyük bir yudum içen Yeryüzü Kaynak Aleminin son seviyelerinde olan biri bile olsa o sadece ölümüne susamış olacaktı!
Bu sadece gerçek bir delinin yapabileceği bir şeydi!
Bağırışından sonra Yun Che'ye bakan gözleri daha fazla şaşkınlıkla doldu. O genişlemiş gözleri ile onun cildinin yavaşça koyu kırmızıya dönüşmesini izledi. Ardından o patlayarak ayrıldı ve Yun Che'nin kemiklerinin patladığını ve yakılarak toz haline getirildiğini duydu....Bu tür bir acı basitçe hayal bile edilemezdi. Kendi gücüyle bile o yine de korkudan titrerdi. O Tiran Kaynak Alemindeki bir Derebeyine bile bu tür acıya dayanmanın son derece zor geleceğini tamamen anladı.
Ama Yun Che'nin ağzından tek bir çığlık belirtisi gelmedi! Onun yüzü tamamen bozulmuştu gözleri koyu kırmızı olmuştu ama gözlerinin içindeki sonsuz acının dışında.....o hala inkar edilemeyecek şekilde tamamen uyanıktı!
Bu tür bir acı kendisi olsa bile kesinlikle çığlık atacağı yada uluyacağı bir şeydi ama bu genç....tek bir ses bile çıkarmadı!
Bunu yapmak için ne kadar korkunç bir irade gücü gerekir!