Xia Qingyue kendi yanaklarına dokundu ve buz gibi gözyaşlarını hissetti.
O olduğu yerde sersemlemişti çünkü gözyaşı döktüğüne inanmıyordu.
Gözyaşı gibi şeyler ona çok yabancıydı. 4 yaşında ağladıktan sonra bir daha tek bir damla gözyaşı bile dökmemişti. Donmuş Bulut Asgard'ın Donmuş Kalp Sanatları onun üzüntü, keder, öfke ve başka durumlarda sakin kalmasını sağlıyordu. Donmuş Bulut Sanatlarının altında onun kalbini soğuk ve etkili hale getirmişti. Hemen hemen hiçbir durum kalbini titretemiyordu.....Yun Che ile karşı karşıya olduğu zaman dışında.
...Ve sadece Yun Che ile karşı karşıya olduğunda bu oluyordu.
O da bunun arkasındaki nedeni anlayamıyordu.
Ama şuanda yüzündeki göz yaşlarına dokunduğunda sonunda bir sonuca varmıştı...
Onun yeşim eli yavaşça aşağı sarktı ve hafifçe Yun Che'nin yüzüne dokundu. Onun görüş alanı gözyaşları yüzünden çoktan bulanıksızlaşmıştı. Bu bulanıksızlaşmanın içinden donarak sertleşmiş bir yüz görmüyordu. Onun gördüğü yüz bazen tereddütsüz, bazen lakayıt, bazen buyurucu, bazen gülümseyen....
Onun dünyasında Yun Che çok özel bir varlıktı. Bunun nedeni sadece karı koca oldukları için değildi o ayrıca onun tanıştığı tüm diğer erkeklerden farklıydı. Diğer erkekler ya onunla karşılaştıklarında dehşete düşüyor ve onun önünde yüzüne bakamıyordu yada zarif bir soylu görünüşü takınmak için çok uğraşıyorlardı ama onu tiksindiren şehvet düşkünü gözlerini saklayamıyorlardı. Sadece Yun Che....onun önünde tamamen kendisi olabiliyordu. En sıkıntılı zamanlarında bile Yun Che ondan biraz bile aşağı olduğunu hissetmiyordu. O inanılmaz derecede gizemliydi ve hayatında ilk kez bir erkek hakkında her şeyi tamamen anlamak istediğini hissettiriyordu. O bazen onu hayrete düşürecek kadar sakindi bazen konuşuyordu ve çocuk gibi davranıyordu ve bazen bir fırlama gibi davranıyordu...Ama o tüm yönlerini onun kalbine aşılayabiliyordu ve ardından tesadüfen onları birbiri ardına hatırlatıyordu....
Sadece Xia Qingyue kaynak yolunun zirvesinin peşinde olmak kaderinde yazılmış biriydi. Bu yüksekliğe ulaşmak için o her şeyi bırakmaya istekliydi ve doğal olarak kalbinde bilinçsizce damgalanmış bu görüntüleri defediyordu...
Ancak bu dünyada her şey irade gücüyle kontrol edilemiyordu.
İlk göz yaşı düştükten sonra gözleri her engelin üstesinden gelen akarsu gibi oldu. Gözyaşı şeritleri kontrolsüzce aşağı aktı ve hızlı bir şekilde tüm yüzünü nemlendirdi.
"Yun Che....bir sonraki hayatı beklemene gerek yok....Aslında....Kılıç Söylev Arenasında beni yendiğinde sen zaten beni fethettin..."
"Ne kadar meditasyon yaparsam yapayım....Ben gerçekten tüm duygularımı mühürleyemem...Benim sabit ilgisizliğim sadece kendi bencilce kaçış yolum..."
"O zaman benim tüm kaynak girişlerimi açmak uğruna dayanabileceğinden çok daha fazla güç harcadın ve neredeyse kendine kalıcı olarak zarar verecektin. Eğer sen olmasaydın bugünkü Xia Qingyue var olamazdı....Sen Kılıç Söylev Arenasında sadece benim kocam olmaya nitelikli olduğunu kanıtlamak için tüm gücünle mücadele ettin. Sen bana zarar vermektense saldırının yönünü değiştirmek için daha çok enerji harcamayı ve iç yaralarını şiddetlendirmeyi tercih ettin....Ve şimdi de benim hatırım için tüm kuvvetin ve yaşam gücünle beni korudun....Sen açıkça çok zekisin ama gerçekten bunların hepsini bir kız için yaptıktan sonra....senin tarafından fethedilemeyecek bir kız olacağına inanıyorsun...."
Xia Qingyue yavaşça ayağa kalktı ve ellerini göğsüne yerleştirdi. Gözlerini kapadı ve hafifçe konuştu. "Yun Che, sen benim, Xia Qingyue'nin evlendiği erkeksin nasıl böyle bir şekilde ölebilirsin....Sen kocam olarak benim için bir çok şey yaptın ama ben senin karın olarak herhangi bir sorumluluğumu yerine getirmedim...."