Yun Che and Xia Qingyue bu şekilde yolculuklarına devam ettiler. Onlar tartışmaksızın Mavi Rüzgar İmparatorluğundaki genç nesil arasındaki en güçlü kombinasyondu. İkisi doğruca kuzeye gitmeye devam ettiler....Gerçeği söylemek gerekirse onlar hangi yöne gittiklerini bilmiyorlardı. Sadece sınırsız karla kaplı ovalar ve kar fırtınası gözüküyordu ancak hiçbir ödül yada tehlikeye rast gelmemişlerdi. Bir kaynak canavarının silüetinin yarısını bile görememişlerdi.Yun Che bitmek bilmeyen gevezeliğine devam ederken Xia Qingyue'ye çeşitli sorular sordu ardından kendine hizmet ederek ona Xia Yuanba'nın eskiden şimdiye kadar olan durumlarını anlattı. Xia Qingyue'nin cevapları her zaman kusursuz bir kayıtsızlıkta idi ve zaman zaman soğukkanlılıkla cevaplıyordu. Xia Qingyue'nin elleri sürekli sallanarak sürekli olarak yerdeki karı ve buzu süpürse de hiçbir şey bulamadı.
"Qingyue eşim bana sormak istediğin bir şey yok mu? Mesela....Sen gittikten sonra iyi miydim, nerelere gittim, biri tarafından zorbalığa uğradım mı?"
"Senin kişiliğin ile zaten senin başkalarına zorbalık etmemen iyi iken kim gerçekte sana zorbalık edebilir?" Xia Qingyue büyüleyici gözleri ile ilgisiz bir şekilde cevapladı. Ardından gözlerindeki ışık hareket etti ve gönüllü olarak ona bir soru sordu. "Ama bu zaman dilimi içinde nasıl bu derecede gelişebildiğini merak ediyorum."
Xia Qingyue sonunda ona soru sormak için girişimde bulunmuştu. Yun Che'nin ifadesi hemen ciddileşti ve konuştu. "Bu mesele benim sırrım ve kesinlikle başkalarına söyleyemem. Ama sen benim karım olduğundan bu tamamen farklı bir hikaye. Mn....Ben bir usta ile karşılaştım ve o benim kaynak damarlarımın yeniden büyümesine olanak sağladı ve bana bir takım rasgele şeyler öğretti. Ayrıca bazı özel karşılaşmalar yaşadım. İşte bu hale bu şekilde geldim."
"Ustan mı?" Xia Qingyue'nin gözünde bir şaşkınlık belirtisi parladı. "Seni bu kadar kısa bir süre zarfında bu kadar yükseğe çıkarabildiğine göre ustan kesinlikle fevkalade olağan dışı biri olmalı."
Yun Che bir süre bekledi ve başka bir soru gelmeyince konuştu. "Ustamın kim olduğunu sormak istemiyor musun?"
"Bu senin mahremiyetin. Benim bunu soruşturmaya hakkım yok." Xia Qingyue kayıtsızlık ile cevapladı.
"Mm..." Yun Che bir süre düşündü ve gülümseyerek konuştu. "Benim ustam gerçekten fevkalade göze çarpan biri ama sen kesinlikle neden onun tam olarak 'göze çarpan' olduğunu tahmin edemezsin. O senin hayal edebileceğinden çok daha inanılmaz ve ayrıca benim kaderimi değiştirdi. Ancak o kesinlikle iyi bir usta değil. Çünkü kesin konuşmak gerekirse o bana hiçbir şey öğretmedi ve her zaman doğrudan kafamın içini bir sürü şeyle doldurdu. Ardından kendim kavramamı ve çalışmamı sağladı. Ama ben onun öğrencisi olarak onu asla hayal kırıklığına uğratmadım tamam mı? Benim içimi doldurduğu her şeyi ben her zaman çok kısa bir sürede kavradım ve böylece şuan ki ben oluştum."
"Hmph! Seni narsist!" Zihninde Jasmine'nin tamamen aşağılama dolu sesi yankılandı.
Tam o anda aniden sol elinin avucundan eksantrik bir his geldi. Sol elini kaldırdı ve şok edici bir şekilde elinde Gökyüzü Zehir Sedefine ait olan yeşil parlaklığın parladığını fark etti.
Bu....
Gökyüzü Zehir Sedefi'nin hazinelere doğru olan tepkisi!!!
Ve Gökyüzü Zehir Sedefine bu tepkiyi verdiren bir hazine kesinlikle sıradan olamaz. En azından Yıldız Gizleme Otu seviyesinde bir hazine olmalı.
Mavi Rüzgar İmparatorluğuna geldiğinden beri Gökyüzü Kaynak Sedefi sadece 2 kere algılama tepkisini göstermişti. İlki Yıldız Gizleme Otu içinken ikincisi Kötülük Tanrısının Ateş Tohumu içindi. Ve bu üçüncü seferdi....Onun tepkisinin gösterdiği yön tam olarak önleriydi.