"Bu insanlar basitçe çok kaba. Onlar sadece alay edip dalga geçiyorlar. Hmph turnuva başladığında Küçük Kardeş Yun kesinlikle onların çenelerini itaatkar bir biçimde kapattıracak."Cang Yue bir prensesin sahip olmadığı bir havayla öfkelendi. Tüm alayların hedefi Yun Che ve İmparatorluk Ailesi idi. Bu onu alay edilen kendi olmasından daha fazla incinmiş hissettirdi.
"Alınmana gerek yok bu son derece normal bir durum." Qin Wushang sakince söylerken ifadesi hiç değişmedi. Asıl alay etmemeleri anormal bir şey olurdu. Eğer aynı durumda başka bir tarikat olsaydı o sesli gülmese bile kesinlikle onları küçümserdi.
"Enişte hangi numarayı seçtin?" Yun Che geldiğinde Xia Yuanba hemen onun yanına gitti ve sabırsızca sordu.
Yun Che aldığı tableti gösterdi. Üzerinde 1505 yazıyordu.
Numaraya baktıktan sonra Qin Wushang açıkladı. "O numara hangi grupta ve hangi sırayla yarışacağını gösteriyor. 1505 numarasına göre sen 15. grupta ve Kılıç Söylem Arenasının 15 numaralı bölgesinde yarışacaksın. Senin ilk maçın 5. sırada gösterilecek ve ilk takibin 1545 numara olacak."
"Grup savaşlarının ilk turu 3 gün sürecek ve toplamda 30 küçük grup olacak. Her grupta 50 civarı yarışmacı olacak. Her gruptaki 50 katılımcı 12 maça çıkacak ve her grupta sıralamada ilk 10 da olan kişiler yani toplamda 300 öğrenci 2. tura katılacak. 2. tura giremeyen 1200 öğrenci başka bir bölgede sıralamalarını belirlemek için savaşacak. Ama orada yarışan tarikatlar hariç kimse o sıralara dikkat etmez."
Burada Qin Wushang boğukça iç çekti. Çünkü İmparatorluk Ailesi her zaman ilk turun ardından oraya gitmişti. En azından o doğduğundan beri geçen birkaç on yıl boyunca kimse 2. tura geçememişti. İlk 100'e ulaşma rüyası sonsuza kadar ulaşılamayacak bir uzaklıkta gibi gözüküyordu.
"Toplamda 300 kişinin olduğu 2. turda yine 3 gün sürecek. O turda tüm katılımcılar 15 maça çıkacak! Her kişinin kazandığı maç sayısına bağlı olarak sıralaması açıklanacak. Ve ardından en güçlü 32 ile beraber ilk 100 listelenecek. Ardından ilk 100'e giremeyen kişiler benzer şekilde başka bir bölgeye gönderilecek. 33. Ve 100. Arasındaki sıralamalarda böylece tamamlanacak. Eğer sıralamasından memnun olmayan biri varsa diğer bölgede kendisinden daha yüksek bir sıradaki kişiye meydan okuyabilecek. Meydan okunan mutlaka meydan okumayı kabul etmek zorunda ve eğer kaybederse kazanan onun sıralamasını elde edecek....Ana arenada ilk 32'ye girmiş kişilerin eleme maçları da ardından başlayacak."
"Bu sıralamalar katılan öğrencilerim tüm sıralamaları. Tarikatların güçleri öğrencilerinin son sırasına göre belirleniyor."
Xia Yuanba parmak uçlarına dokundu ve ardından gözleri genişlerken sordu. "Yani bu da demek oluyor ki eğer 2. tura çıkarsan 6 günde toplam 27 maça çıkman gerek değil mi? Bu çok fazla!"
Cang Yue tamamen ciddi bir suratla cevapladı. "Bu doğru. Sıralama turnuvasının atmosferi hep gergin oluyor. Ama ilk turdaki maçlarda rakipler arasındaki güç farkının çok fazla olduğunu görmek çok kolay ve maçlar çok hızlı bitiyor yani ilk turun temposu oldukça hızlı. Her küçük grubun birkaç düzine maç yapması hatta günde 100 maç yapması son derece normal. Küçük Kardeş Yun önceden oluşturduğumuz hedefi unutma.....Hedefimiz ilk 100."
"Mn, tabi ki unutmadım." Yun Che başıyla onaylarken hafifçe güldü ve bakışlarını etraftaki tüm katılımcıların yüzlerine yoğunlaştırdı. Eğer o ilk 100'e girebilirse herkesi şok edecek ve aynı zamanda ona alay edenleri sersemletecekti. Aynı zamanda adı her yerde ünlenecek ve İmparatorluk Ailesinin gururla göğsünü kabartmasını sağlayarak Cang Yue ve Qin Wushang'i sınırsız bir şekilde mutlu edecekti.