"Bilmiyorum." Yun Che onu yalanlamadı ama doğrulamadı da. Biraz tereddütten sonra açıkça konuştu. "Ama ben transmigrasyon yaşadım çünkü ben Gökyüzü Kaynak Kıtasında zehirlenerek ölmüştüm ve Masmavi Bulut Kıtasında da 27 yaşındayken uçurumdan düştüm. Uyandığımda ben Gökyüzü Kaynak Kıtasına dönmüştüm ve zehirlenerek öldüğüm durumun altında uyanmıştım.. Ve Ling'er, benim Masmavi Bulut Kıtasındaki en önemli kişimdi ama o açıkça ölmüştü!"
Jasmine: "..."
"Aslında sana bu tür şeyler mi oldu?" Jasmine gerçekten ürkmüştü. Jasmine Samsara'nın Aynası ile ilgili efsaneler duymuştu ama onu yada gücünü daha önce görmemişti. Eğer Yun Che'nin dediği doğru olsaydı o zaman bu efsanelerdeki Samsara'nın Aynasının 'reenkarnasyon döngüsünden geçme' gücüyle mükemmel olarak uyuyordu! Böyle bir şeyi sadece Samsara'nın Aynası gerçekleştirebilirdi!
"O zaman anılarında her zaman bedeninde olan bir eşya var mıydı....Eğer doğru tahmin ediyorsam o her zaman boynunda taktığın kolye olmalı. Ben onu açtığında içinde sadece küçük bir aynanın olduğunu hatırlıyorum." Jasmine yavaşça konuştu. "O zaman Gökyüzü Zehir Sedefinden dışında bedeninde başka bir Cennetsel Kaynak Hazinesi var! Bunun dışında bu Cennetsel Kaynak Hazinesini nereden buldun?"
"Bilmiyorum....o her zaman benimleydi. Ben her zaman onu hep takmamın nedeninin onun gerçek ailemi bulmam için tek kanıt olması olduğunu düşünmüştüm." Yun Che kafasını salladı. "Şuan bilmek istediğim tek şey madem o Masmavi Bulut Kıtası gerçek o zaman orası nerede? Oraya nasıl dönebilirim....O gerçek Ling'er...bu yüzden yeniden onu bulmam gerek!"
"....Eğer senin bedeninden ayrılıp istediğim şekilde hareket edebilirsem o zaman 3 gün içinde Masmavi Bulut Kıtasını bulabilirim ama şuan bu benim için tamamen imkansız. Orası buradan çok uzakta olmamalı. Gücüm belirli bir yüksekliğe ulaştığında doğal dünyanın daha büyük bir bölümünü görebilirim. Senin için o kıtaya dönmenin tek yolu bu."
Çok uzakta değil...Bu Jasmine'nin güç seviyesinin açısındandı! Eğer gerçekten çok uzakta olmasaydı nasıl Gökyüzü Kaynak Kıtasında oraya ait bir kayıt olmayabilirdi. Jasmine'nin tahmini doğru olsa ve iki kıta aynı düzlemde olsaydı bile ikisinin arasındaki mesafe inanılmayacak kadar uzak olmalıydı ve o mesafeye ulaşmak gökyüzüne ulaşmaktan daha zor olurdu.
Jasmine'nin son sözleri Yun Che'nin zihni bulanık beynine şiddetle vurdu ve aniden onun aklını başına getirdi.
Doğru...Aynen öyle! Şuan ne kadar düşünürsem düşüneyim işe yaramaz! En azından sonuçta Su Ling'er hala bu dünyada. Bu inanılmaz derecede hoş bir sürpriz. Ling'er'i tekrar görmek için tek yol güçlü olmak. O güçlü olduğu sürece, yeryüzü ve gökyüzünü ondan çekindirecek kadar güçlenecekti ardından Masmavi Bulut Kıtası görüşünde ortaya çıkacak ve Ling'er'i yeniden bulacaktı!!
Yun Che'nin ruh hali inanılmaz derecede sakinleşti. Soluk aldı ve sordu. "Jasmine eğer gerçekten Cennetsel Kaynak Hazinesinin müdahalesi nedeniyle Masmavi Bulut Kıtasında zaman geriye doğru aktıysa o zaman şuanda Masmavi Bulut Kıtasında başka bir Gökyüzü Zehir Sedefi ortaya çıkmış olabilir mi?"
"Bu olasılık dışı." Jasmine hafifçe konuştu. "Ayrıca sanırım senin bu konu hakkında yanlış anladığı bir şey var. Samsara'nın Aynasının gücü gerçekten aktif hale getirilirse o zaman geriye doğru akan zaman sadece bunun küçük bir parçası olur. Müdahale ettiği en uygun şeyler 'karma' ve 'reenkarnasyon' Şuanda sadece sen ve Gökyüzü Zehir Sedefi konu ile ilgili değil ayrıca onların....asla var olmaması da mümkün."
Yun Che: "..."
'karma' ve 'reenkarnasyon'....bunlar hayali ve efsanevi sözlerdi. Onlar ne olursa olsun dokunulamayacak şeylerdi. Yun Che böyle inanılmaz derecede hayali şeylere aslında müdahale edilebileceğini asla düşünmemişti. Dışarı doğru avucunu yaydı ve loş kolyeye baktıktan sonra sessizce sordu. "Eğer bu gerçekten Samsara'nın Aynası ise o zaman nasıl bir insan....böyle bir şeyi gerçekte oluşturabilir..."