"Her ne kadar Ejderha Tanrı'sının İliği ve Ejderha Tanrı'sının Ruhu sayesinde, kaynak gücü açısından bir değişim geçirmemiş olsan da bedenin ve ruhun mevcut sınırlarından yükseldi. Sadece onlarla yeni birleştiğin için henüz bunu açıkça hissedemiyorsun. Ayrıca Ejderha Tanrı'sının Ruhu ve Ejderha Tanrı'sının İliği sayesinde bedenindeki Ejderha Tanrısının soyunun gücünü daha fazla serbest bırakabilirsin. Şu anki dövüş gücün, çoktan öncekinden katlarca güçlendi... Bunun dışında şu anki ruh gücün, bizim Ejderha Tanrısı ırkımızın 'Ejderha Ruhu Etki Alanını' açma ihtimaline hemen hemen sahip!""Ejderha Ruhu... Etki Alanı mı? Sen... Etki Alanı mı dedin?" Yun Che şaşkın şekilde konuştu. Etki Alanı, sadece İmparator Kaynak Alemine ulaştıktan sonra birisinin kullanabileceği bir güçtü. Xia Qingyue, bu gücü sadece Dokuz Kaynak Seçkin Beden'e sahip olduğu için kullanabiliyordu. Ama Yun Che sadece Yeryüzü Kaynak Alemindeydi. O gerçekten Tahtların kullanabildiği gücü kullanabilir miydi?
"Aynen öyle. Ejderha Ruhu Etki Alanı ne bir saldırı Etki Alanıdır ne de savunma, kitle kontrol ya da bastırma. O, kıyaslanamayacak kadar otoriter bir zihinsel Etki Alanıdır. Onun ne kadar güçlü olduğunu kullandığın an anlayacaksın. Ancak bu bir zihinsel Etki Alanı olsa da onu desteklemek için kaynak enerjinin bir bölümüne ihtiyaç duyar. Şu anki kaynak ve zihinsel gücün hala Ejderha Ruhu Etki Alanını açmak için biraz yetersiz. Son çare olmadığı sürece onu kullanmanı istemem çünkü bu ruhuna öngörülemeyen bir zarar verebilir... Sen güçlendikçe Ejderha Ruhu Etki Alanı'nın gücü de giderek güçlenecek. Senin güçlenme yolun hala çok uzun."
Yun Che, bilinç denizinin içindeki gücü sessizce algıladı ve hiçbir şey söylemeden başıyla onaylarken kalbindeki heyecan biraz arttı.
"Çok iyi. Senin ruhun kan ve günahlar ile derince kirlense de, bir kristal gibi berrak olacak. Ben yanlış karar vermediğime ve yanlış insanı seçmediğim güveniyorum... Gücümü bıraktığım yerler arasında burası sonuncu. 'O yer' de kurulmuş olan 'Ejderha Tanrısı Klanından' soyumu miras alan, ve mirası sayısız yıl taşıyarak giderek güçlenen insanlar. Sadece güçlü olmak çoğunlukla kibri ve aç gözlülüğü doğurur, ve ben bugünkü Ejderha Tanrısı Klanının ne yaptığını bilmiyorum. Ejderha Tanrı'sının İliği ve Ejderha Tanrı'sının Ruhunu miras alan insanlara gelince, sen... teksin. Daha önce bana verdiğin sözü unutmayacağını umuyorum."
Yun Che başıyla onayladı ve samimiyetle konuştu. "Daha önce verdiğim sözü doğal olarak unutmadım. Eğer o yere bir gün gidersem kesinlikle söylediğin kılıcı tüm gücümle arayacağım. Ve eğer gerçekten bulursam mührü kırmak ve kızına gün ışığını yeniden göstermek için daha çok uğraşacağım."
"Güzel... Böylece, uzun yıllardır mücadele eden ruh kalıntım da sonunda huzurlu bir şekilde gidebilecek. O zaman, son gücümü kullanmama ve senin için... son bir şey daha yapmama izin ver. Eğer tahminim doğruysa bir İmparator Kaynak Alev Ejderhasının, Ejderha Çekirdeğine sahip olmalısın. Onları Ejderha Kusuru Kılıcıyla birlikte Gökyüzü Zehir Sedefinden çıkar."
Yun Che bir an için boş boş baktı. Daha fazla soru sormadan Samsara'nın Aynası ve Gökyüzü Zehir Sedefi hariç en değerli şeyi olan Ejderha Kusuru Kılıcını çıkardı.
Yukarıdaki gök mavisi ejderhanın mavi gözleri aniden parladı. Ejderha Kusuru ve İmparator Kaynak Çekirdeği aynı anda havalandı. Onlar yükselirken İlkel Gök Mavisi Ejderhanın sesi yankılandı. "Bu Ejderha Kusuru Kılıcı, daha önce Ejderha Tanrı'sının testlerine giren ancak başarısız olan bir insan tarafından bırakıldı. Bu kılıcın içinde genç bir ejderhanın ruhu mühürlü. Bin yıl boyunca benim ejderha auramla beslenen Ejderha Tanrı'sının test alanında varlığını sürdürdüğü için asla suskun hissetmedi. Sen bir İmparator Kaynak Ejderhasının Ejderha Çekirdeğine sahip olduğundan bırak onun isteği yerine getirilsin!"