Bölüm 17

20 6 0
                                    

Bu Çukçi hikayesini laf olsun diye anlatmadım arkadaşlar! Eğer Wattpad'da yazıyorsanız ve ileride iyi bir yazar olmak istiyorsanız lütfen önce okuyunuz. Önce kitap okuyun, Batı ve Rus klasiklerini okuyun, tarih ve genel kültür kitaplarını okuyun, yapabiliyorsanız felsefe ve mantık kitaplarını okuyun, psiklolji ve sosyoloji okuyun, tabii ki inancınıza göre de dini kitap okuyun. Ama dini kitap da okurken önce hacı hoca takımının yazdığı üfürükten şeyleri okumayın, gidin satın alın ve mezhep imamlarımızın kitaplarını okuyunuz. Dinimizin 4 kaynağı vardır: Kuran, Sünnet, İcma ve Kıyas. İcma yolu kapanmamıştır, müçtehidler belki çıkabilir ancak şu da açık ve seçik bellidir ki İslam'ın ilk yüzyılı içinde bütün büyük müçtehidler çıkmış ve din ile ilgili temel bütün soruların cevaplarını vermişlerdir. En büyük müçtehid İmam-ı Azam Ebu Hanife'dir. En büyüktür çünkü bizzat o Kufe'de yaşarken bir gece Hz. Hüseyin onun kulübesine hem de büyük bir hışımla gelmiştir, Ey Ebu Hanife! Sen ne yapıyorsun? Babamın (Hz. Muhammed S.A.V. dedesi olduğu halde çok sevdiği için babam derdi, yoksa babası Hz. Ali R.A.dır) hadilserini beğenmiyor, kafana göre yorumluyormuşsun ey  münafık der. Kapı önünde daha kızacaktır ki Ebu Hanife sakin bir ses tonuyla onu içeri davet eder. Akşamdan sabaha kadar sohbet ederler, Hz. Hüseyin sorar Ebu Hanife anlatır, en son sabah evden çıkan Hz. Hüseyin, Hanife'nin sırtını sıvazlar, Aferin doğru yoldasın, sayende İslam yeni ümmetler kazancaktır der. 

Eğer Ebu Hanife olmasaydı biz Türkler ve bizim sayemizde Afganlar ve Pakistanlılar asla Müslüman olmazdı. Çünkü  bu olaydan kısa bir müddet sonra Kerbela'da Hz. Hüseyin'i şehit eden Yezid ve babası Muaviye zamanında Emeviler, Arap ırkçılığına başlamıştı. Sadece Araplar Müslüman olabilir diyorlardı, Müslüman olmuş İranlıları haram olmasına rağmen bunlar çakma Müslüman, kılıç zoruyla Müslüman oldular diye köle olarak alıp satmaktaydılar. Muaviyw'nin Orta Asya Valisi her gün gayri Müslim Uygur türkerline karşı soykırım seviyesinde büyük katliamlar yapmaktaydı. Ölüm döşeğinde o zalime vaisyetine sormuşlar ve denmiştir ki sizden tek şey isterim Bütün Türkleri öldürün! Öldürün! Öldürün! Sırf bu zalim yüzünden biz Türkler İslam'dan nefret ettik ve az daha Ukrayna ve Kafkasyada büyük bir imparatorluk kurmuş olan Hazar Türkleri Oğuzlardan kurduğu paralı asker ordusuyla Kabe'yi yıkacaktı. Hazar ordusu Kerkük'e girmiş ve Şam ahalisi Arabistan'a kaçmakta iken son anda Müslümanlar gayrete gelip savaşı kazanmış ve karşı saldırı ile Hazar başkenti Belencer'e girmişlerdi. Bu olaydan 20 sene sonra da zaten Emeviler yıkılmıştır.

Ebu Hanife Hz. Hüseyin'in Kerbela'da şehit olmasından büyük üzüntü duymuştur. Yazdığı hadis kitabında aslında büyük ve önemli bir hadis nakledicisi olan Muaviye'den asla bir hadis yazmadığını söyleyerek övünür. Muaviye'nin naklettiği her hadis için başka bir muhaddisi bulmuş ve sarih kaynak olarak göstermiştir. 

Ebu Hanife ve onun öğrencileri olan İmam Şafi, Maturdi ve Hanbel, İslam diniyle ilgili bütün sorunlara kafa yormuş ve kitaplarında yazmışlardır. Ne yazık ki dilleri çok ağırdır ve bir türlü doğru şekilde sadeleştirlmemektedir. Yani günümüz gençliğinin anlayacağı seviyeye getirmemektedir. Diyanet İşleri'nin görevi bu olmasına rağmen milyon dolarlık zırhlı araca binmek dışında bir şey yapmazlar. Çünkü bu 4 büyük din aliminin kitabı gençler tarafından rahatça okunsa ve anlaşılsa sapıklık ortadan kalkacaktır. Bunu istemezler ne de olsa en çok para Suudilerden gelir ve Suudilerin atası olan 1. Abdülhaimid tarafından kellesi kestirilen Şeyh İbn-i Suud bir numaralı Hanefi ve Şafii düşmanıdır. Suudiler Osmanlıyı İngiltere ile birlikte Mekke ve Medine'den kovunca şehirde ne kadar Hanefi ve Şafii varsa öldürülmüştür. Çünkü kendi sapkın inançları önündeki en büyük engel bizzat Hz. Hüseyin tarafından yaptıkların çok doğru denilen Ebu Hanife'dir.

KORE MAHALLESİ'NDEKİ TÜRK'ÜN DÖNÜŞÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin