KORE MAHALLESİ'NDEKİ TÜRK'ÜN DÖNÜŞÜ

Adsız Bölüm 135

Şimdi size Best Buy'a nasıl gidileceğini anlatayım. Böylece biraz da Hollywood ve çevresinden bahsetmiş olurum. Öncelikle Best Buy'a gidebilmek için Koreatown'daki Japon Yurdunun önündeki metro durağına binmek gerekir. Bunun için Los Angeles'teki metro sistemini bilmek gerekir. İstanbul'da olduğu gibi Los Angeles'de de bir kaç farklı ve bazılarının birbiriyle bağlantısı olmayan metro hatları vardır. Bunlar

1-Mavi Hat: İlk yapılan hat. Banliyo Tren hattı, 7.st Street (7. Cadde) Ortak Şehir içi Metro ve Dış İlçeler Tren Hattı ( banliyo  tren hattı) ile başlar şehir merkezi (Downtown)'dan  (bankaların ve belediye meclisi-mahkemeler  olduğu merkez) geçer ve Vernon, Florence, Watts, Willbrook, Compton, Carson ve daha bir kaç ilçeden geçerek Long Beach şehir merkezi (downtown) ne ulaşır. Türkiye'deki tabelalarda turistlere şehir merkezini anlatmak için Centrum yazarken ABD'de şehir merkezleri Downtown (Aşağı Mahalle) olarak isimlendirilir. Long Beach ilçesi, Los Angeles'in limanıdır ve şehre banliyö treni ile 2-2.5 saat uzaklıktadır. Bu mesafe ben çocukkken Haydarpaşa'dan binip Anadolu Yakasındaki Kartal'da oturan annemin amcasının evine gidişimiz kadardı. 1980lerde İstanbul'un bir ucundan diğerine banliyö treni ile gitmek 2 saat sürerdi. Son 5 yıldır banliyö seferleri kalktı, hükümet İspanyollara demiryolu hattının tekrar inşaasını verdi ama firma battı, geçen sene tekrar inşaat başladı, tarihi Osmanlı gar binaları filan yıkıldı, ağaçlar kesildi. Güya Osmanlıcıyız diyen bir iktidar var. Osmanlı döneminde yapılmış Karaköy Gümrük Binasını da 3 ay önce yıktılar. Nasıl Osmanlı sevgisiyse bu Osmanlının inşaa ettiği her eser yıkılmakta yerine gerçek ucubeler dikilmekte. Topkapı Sarayını filan da yıkarlar diye sanat-tarih çevresi endişelenmeye başladı. Ne güzel rezidans dikilir ama di mi Topkapı'nın bahçesine?

Neyse biz öteki hatta geçelim, yandaş müteahhitlerin Osmanlı sevgisi sayesinde 10 sene sonra Osmanlıya ait hiç bir şey kalmayacak bu ülkede.

2- Kırmızı Hat (Red Line) İşte benim en çok kullandığım hat. Koreatown- Hollywood arası olan hat. North Hollywood (Kuzey Hollywood)'dan başlayan ve meşhur film setlerinin olduğu Universal Studiolarının bulunduğu şehirden (Universal City, adamlar stüdyolardan şehir inşaa etmişler yahu, o yüzden kimse Hollywood ile kapışamıyor, ha bunu da kendileri inşaa etmedi, Adolf 2. Dünya Savaşı öncesi Tank üretip en büyük eserim derken kankisi Mussolini ise Cincinati'yi kurdu. İtalyan Film Studio Şehri. Mussolini, en çok Cincinati ile övünüyordu, dünyayı İtalyan 8Roma) filmleriyle- kültürle ele geçireceğim diyordu. Eski Roma İmparatorluğu dünyayı kılıçla ele geçirmişti, Mussolini kültürle ele geçireceğim diyordu. Fakat savaşı kaybetti. 2. Dünya Savaşı sonrası ABD ordusu fakir İtalya'dan savaş ganimeti olarak Cincinati'yi aldı. Bütün dekorları, eserleri, film makinelerini, teknisyenleri ve sanatçıları ABD- Hollywood'a getirdiler. Savaş öncesi ABD filmlerini kimse takmazdı, beş para etmez filmlerdi. Ne zaman İtalyan ekipmanları, aktör, yardımcı oyuncu, dekor sanatçıları ve senaristleri ABD'ye getirildi işte Hollywood efsanesi böyle doğdu. Eğer 1950-60 yapımı Ameirkan filmlerine bakarsanız hep Roma-Yunan filmleridir, Sezar, Kleopatra vs. Büyük oyuncular ve yönetmenler de İtalyandır. Coppola vs.

North Hollywood- Universal City- Hollywood-Santa Monica- Beverly ve Koreatown yol ayrımından Mac Arthur Park'a oradan 7. st Metro Center'e giden Kırmızı hat devam ederek Persing Meydanı (Şehir Kütüphanesi)- Civic Center (Konferans Toplantı Merkezi) den geçer ve Union Center'de son bulur. Union Center denilen mekan tüm ABD şehirlerinde vardır. Birleşik Demiryolu ve Otobüs Terminalidir. Interstate (Eyaletlerarası yani ülke çapında) ve Inner State (eyalet içi-federe) tren hatları ile banliyö hatları ve şehir metro hatları ve bazı ilçelerin otobüs hatları bu merkezde toplanır.

Red Line en çok kullandığım ve halkın da en çok tercih ettiği hattır. Ancak benim Kore Mahallesine gitmez, kenarından geçer, bunun için Willshire&Vermont Durağında inmek gerekir, Willshire Bulvarı denen büyük yol, Kore Mahallesinin içinden geçen yoldur. Willshire= Koreatown demektir yani. Bu durakta inerek ücretsiz olarak (artık ücretli- turnike koydular) Mor hatta geçer ve sadece 2 durak giderek Koreatown'da inilir. Mor Hattın son iki durağı Kore Mahallesi duraklarıdır. Willshire&Vermont Kursun olduğu duraktır

http://virtualglobetrotting.com/map/wilshire-vermont-station-by-arquitectonica/view/google/

Bu linki kopyala yapıştırla web sayfasına yapıştırırsanız karşınıza çevreyi kuş bakışı gezebileceğiniz özel bir panaromik fotoğraf çıkar. Durağı ve civarındaki binaları rahatça görebilirsiniz. Size fikir verebilir. Willshire&Normandie Durağı benim şu an anlattığımın günden 15 gün sonra tutacağım ilk evimin durağıdır ki orada aynı zamanda Arap Camii de vardır.  Willshire&Western Durağı ise Japon Yurdunun önündeki duraktır.

Bu iki duraklık hatta Purple Line denir Willshire&Western'den başlar ve kırmızı hat üzerinden Union Station'a gider. Ne halt etmeye ayrı bir hat demişlerdir bilmiyorum.Ayrıca Yeşil-Altın ve Expo isimli 3 hat daha vardır. Gümüş ve Portakal Hat ise Metrobüs hattıdır. Metrobüs otobüsle gidilen etrafta hiç otomobilin olmadığı yüksek duvarla çevrilmiş (İstanbul'daki metrobüs yüksek duvarla çevrili değil bu yüzden sık sık otomobiller-kamyonlar metrobüs yoluna girip onlara çarpmakta)  özel bir yolda çok hızlı giden (bizde metrobüsler kağnı gibiydi, çünkü şu sıralar kavgalı olduğumuz Hollanda'dan milyar dolar para verip 100 den fazla dandik otobüs aldık Hollanda dümdüz ülke olduğu için motorlar İstanbul'a zayıf kaldı, araçlar yolda kaldı, şu an milyar dolarlık milli servet büyükşehirin garajında çürümeye terkedildi. Bari Konya- Karaman belediyelerine verin de (aynı partidensiniz) işe yarasın. Ben öz-hakiki-gerçek Süper Metrobüs'e binmiş adamım. Saatte 120 basıyordu şöförler, bomboş- dümdüz yol. Mesafe o kadar uzak olmasına rağmen çok kısa sürüyordu. Mesela Oranj Hat'tın İstanbul metrobüs hattı gibi iç hatla alakası yoktu, İstanbul- silivri-keşan hattı gibi düşünün. North Hollywood'dan başlayıp Van Nuys denen başka bir ilçeye gidiyor oradan devam edip pek çok dış ilçeye gidiyordu, ortada bir yerde  WarnerCenter'de duruyordu. Son durak ise Chatsworth denen hiç gitmediğim bir yerdi. Ben Warner Center'e gittim bir kez. Ağustos sıcağında dışarısı 60 derece idi ve içeride klima öyle açıktı ki resmen dondum, ayağımda bermuda (uzun paçalı, bilet üstü) şort ve kısa kollu tişört (Allah'tan yelek vardı) vardı ve içerisi 10 derece filandı. Dönüşte hasta olmuştum. Warner Center dediğim de meşhur Warner Bros Film şirketinin merkezi. Üniversal City artık turistik merkez olduğundan Warner City, çeşitli film firmaları ile Warner Gruba bağlı firmaların toplandığı bir kasaba olmuştu.