Bilişim uzmanı Bölüm 62

16 3 0
                                    

Bundan çok çok uzun yıllar önce, geçen yüzyılda, daha Internet yeni icad edilmişken, muhtemelen çoğu lise çağında olan okuyucularım doğmamışken, anaları ve babaları bile internet'te çet yapmak diye bir şeyi bilmiyorken, 56 K modem çağında ki herhangi bir resmi emaille bile göndermek neredeyse imkansız iken, Facebook'u yazan Mark Zuckeberg daha programlama dilini bile bilmiyorken Türkiye'de ve dünyanın diğer ülkelerinde hayatlarını bilişime adamış on binlerce insan vardı. Kimisi genç kimisi yaşlı olan bu insanlar bilgisayar profesyonelleriydi, kimisi bilgisayar yazılım kimisi donanım mühendisi kimisi ise benim gibi Networking yani ağ uzmanlarıydı. 

Bilgisayar yani computer aslında çok eskiden beri vardı, şu an dünya çapında kitleselleşmesi Microsoft'un Windowa 95 işletim sistemini piyasaya sürmesiyle olmuşsa da W95 öncesinde 1990'lı yıllarda Windows 3.1 ya da Apple MacOs kullanan profesyonel bir nesil vardı. 

Ben 1984'den beri kendi evimde bilgisayar kullanmaktayım. Benim sınıf arkadaşlarımın da evlerinde kendi bilgisayarları vardı. Biz o zamanlar bilgisayarı oyun amaçlı olarak kullansak da (daha çocuktuk, 10-12 yaşındaydık) özellikle benim bilgisyarımla program yazılabiliyordu. Bende türün en dandiklerinden biri olsa da türe adını vermiş olan bir cihaz vardı: Atari 800 XL.  Eskiden genel olarak bütün oyun bilgisayarlarına Atari denilirdi. Kafelerde, oyun merkezlerinde jetonla oynanan bütün makineler Atari'ye aitti. Ancak Atari'nin oyunları grafik açısından çok iyi değildi. En iyileri Amiga ve Commadore 64'dü. Fakat Atari'nin bir ekstrası da yanında verilen kitapçıkta program kodu kullanarak mesela şimşek çaktırmak, göktürültüsü patlatmak gibi efektler yapabiliyordun. Bunları kodları yazarak yapıyordun. Şimşek çaktırmak için 2 sayfa kodu ekrana yazardım mesela.

İşte çocukluktan itibaren console computer ile sonrada ilk Personel Computer  (PC) olan IBM ile tanışmıştım. 1989'da eniştem daha çocuk olan kuzenime ilk PC'yi almıştı. Tıpkı babamın bize çocukken ilk Atari'yi alması gibiydi. Tabii IBM çok pahallıydı, yine de iki sene sonra eniştemin dergisinde onu kullanmıştım. IBM DOS işletim sistemini de böylece öğrenmiştim. 

IBM  dünyadaki en eski bilgisayar firmalarından biridir ve benim çocukluğumda da çok popülerdi. 1911'de hesap makinesi üretmek için kurulmuştur. International Business Machine anlamına gelir. Yani iş makinesi (hesap makinesi) üretirdi. İngilizce'deki Computer kelimesi Computing fiilinden gelir. Computer Hesaplayıcı demektir. Biz Hesap Makinesi ile yeni nesil cihazlrı ayırmak için bilgisayar dedik ancak bütün bilgisayarlar temelde bir hesap makinesidir. Bu unutulmasın.IBM ilk kez evlerde kullanılacak bir hesap makinesi üretti çünkü kendi mikro işlemcisini üretebiliyordu. Bugün kullandığınız bütün PC-laptop markaları genelde Intel'dir. Asus da ana işlemcisini Intel'den alır Samsung da. Fakat eskiden her marka kendi işlemcisi kendi üretirdi. Yani IBM'in de kendi işlemcisi vardı. IBM aslında kendi işlemcisine uygun bir işletim sistemini o sırada piyasada en çok kullanılan bir firmadan satın almak istedi. CP/M işletim sistemini Digital Reserach firması satıyordu ve IBM'ye vermedi. Bunun üzerine IBM de  bir garajda program yazan bir adama iş verdi. Bu çocuk Bill Gates'di IBM DOS'u yazdı. Fakat IBM, sözleşmeye bir madde koymayı unuttu ve böylece DOS'u artık Bill Gates de satacaktı. Böylece MS-DOS doğdu. Bugün Microsoft devasa bir şirket fakat ilk kurulduğunda gerçekten de adı gibi mikroydu.

İ

KORE MAHALLESİ'NDEKİ TÜRK'ÜN DÖNÜŞÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin