Evet gördüğüm şey bir Espresso makinesiydi. Hem de 20 dolara, Çin malı ucuz bir makine olmasına rağmen yıllarca çok işimi gördü. Halbuki 2007 Mart'ında çok daha kalitelisini Türkiye o sırada ilk mağazası açılmış olan Media Markt'tan 400 dolara almıştım. Tamam belki almış olduğum ürün dünyaca ünlü bir markanın ürünüydü, tamam ürünün plastiği (gövdesi) vs çok kaliteliydi filan ama ulan biri 400 dolar diğeri 20 dolardı. Adaletini şapıımmm laynnn!
Evet bu ürünün plastik kalitesi berbattı, Türkiye'de onu 30-40 TL'ye bile zor satarsınız da yok ki memelekette, bugün bile bu kadar ucuz espresso makinesi yok! En dandiği 200 TL filandır. Dermişim şimdi baktım Internet'e en ucuzu Türk malı ve Çin'de üretilen Sinbo 399 TL, benim ilk aldığım marka olan DeLonghi (İtalyan ve CE AB standartlı) en ucuz 474 TL. Tamam bizim Sinbo bile benim 99 centçiden aldığıma 10 basar kalitede ama kardeşim söyle 50-60 TL'ye bir ürün yok mu yani? Yok! Birincisi dolar fırlamış vaziyette ikincisi CE standardı kalite olarak çok yüksek bu yüzden pahallı. Ben Media Markt'tan 400 dolara ürünü aldığımda dolar 1.5 TL filandı galiba şimdi baktım 1,30 TL imiş, 400 dolar x 1.30= 520 TL. Aradan 10 sene geçmiş ürün ayağa düşmüş o zamanlar memlekette bir tek orada vardı fiyat yine aynı.
ABD'de elektronik ürünler çok kalitesiz çünkü Çin'den gelirken bir ABD standardı yok veya çok düşük. Halbuki AB (Avrupa- CE) standardı çok yüksek, yani ürünü kaliteli üretmek, dışına- içine özen göstermek zorundalar. ABD'de ise hükümet ve şirket politikası eskiden beri şudur: ABD halkı her şeye sahip olabilsin! Bunun için fiyatlar her ne pahasına olursa olsun düşük kalsın! O zaman kalite de düşsün ama halk satın alabilsin! Çünkü Amerikan Rüyası demek fakirin evinde buzdolabı, TV, kahve makinesi, fırın olması demektir. Ve gerçekten de her evde vardır. Eski püskü ama vardır. ABD bu politika sayesinde bir zamanlar kendisinin en büyük düşmanı olan Sovyetleri ve Doğu Blokunu çökertti. Geçenlerde 1985'lerde Romanya'da VHS kaset (ABD filmleri) karaborsasının anlatan bir belgesel izledim. Romanya Devlet Sansür Kurulu çok iyi İbngilizce bilen bir bayanı çevirmen olarak almış ve onun seslendirmesiyle filmleri TV'de yayınlayacak ama önce 3 kişilik sansür kurulundan onay alması lazım. Mesela bir sahne vardı, masada 5-6 çeşit yemek var, hemen kes orayı dedi müdür, niye dedi yardımcısı, bizim halk masada 2 çeşit yemek görse bayram eder, 5 çeşit görürse mazallah isyan çıkar! Neyse 1 dk sonra oyuncular küçük bir süpermarkete giriyorlar. Hemen bütün süpermarket sahnesi hoop kesiliyor niye çünkü Romanya'da süpermarket yok, devlete ait toplu satış yerleri var ve her üründen sadece 1 marka var, üstelik de ürün çeşidi kısıtlı, bu yüzden ortalama bir marketi bile TV'de gösterseler halk komünist sistem aleyhine konuşur diye o sahne uçuyor. Sonunda 90 dk'lık film iniyor 40-50 dakikaya.
Tabii o filmi izlemek isteyen vatandaş da korsanının kiralıyor, film sansürsüz izleniyor ,ufacık toplu konut dairesinde belki 10 kişi toplanıyor çünkü apartmanda hatta mahallede sadece 1 kişide kaset oynatıcı var. Ve adam herkesten biletçi gibi para veya takas edilecek ürün, sigara, içki, gıda vs topluyor izlemeleri için.Millet ipnotize olmuş gibi izliyor. İşte diyor o dönemi yaşayanlar biz bu yüzden Çavuşesku'dan nefret ettik.
ABD filmleri karaborsa sayesinde Doğu Blokunu çökertmiştir. Ben üniversitede iken Azeriler anlattı. Sovyetler bizden bir sürü Türk filmi almış, ama en kötü filmleri, hani 70'lerde çekilen sosyalist filmler var ya YOL vs, işte o filmleri arada bir Azeri TV'sinde oynatırlarmış (tabii ki BABA Haydar Aliyev'in emriyle) ve halka derlermiş ki işte pis kapitalist Amerikan uşağı Türkiye'de halk nasıl eziliyor? Bunlar dinsiz, alkolik, sapık (ulan Tecavüzcü Coşkun'un 3 filmini izlesem ben de öyle düşünürüm tabii). Vs vs. Azeriler ilk kez 1991'de Türkiye'ye- İstanbul'a gelince şok olmuşlar. Etrafta bir sürü cami varmış, Anaa! Bu Türkler Müslümanmış yahu demişler! Halbuki Sovyetler onlara Laik Türkiye'de Müslüman olmadığını anlatmış! Bunu diyenler de hayatlarında hiç namaz kılmamış olan (Ulan bütün Camiler kapalı, sadece çok yaşlılar o da öğlen gidiyor, gençler camiye gitti mi KGB fişliyor,, sonra da sorguluyor) Azeriler haa!
İşte film böyle bir şey! ABD dünyayı Hollywood'la yönetiyor, ben ordayken ülkede halk açlıktan kırılıyordu ama Oğul Buştşşt, Irak'a günde 250 mlyon dolarlık bomba yağdırıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KORE MAHALLESİ'NDEKİ TÜRK'ÜN DÖNÜŞÜ
HumorININININNNNN! Kore Mahallesi'ndeki Türk isimli anı kitabıma kaldığım yerden devam ediyorum arkadaşlar! Yeni başlayan arkadaşlara önce 1. kitabı okumalarını tavsiye ederim. Bu ikinci kitap. Ne yazık ki Wattpad'in azizliği yüzünden 1. kitaba bölüm ekl...