Türkiye'de ise sistem halen Allah'a şükür çalışıyor, ölen ihtiyarlar öldü, şu sıralar yeni hastaların çoğu gençlermiş, işte bizde tek sorun var: Sigara! Türk gibi sigara içmek diye bir deyim var, Avrupa ve ABD'de. Fosur fosur içene böyle diyorlar. İşte bizdeki ölüm oranlarının yüksek olma sebebi, İtalya, ABD ve İspanya'daki gibi doktorların, hemşirelerin yoğun bakımdaki hastalara iyi bakmayışları değil (eh İtalyan- İspanyol doktor ve hemşireler de yoruldu, Amerikalılar çöktü, bizimkiler zaten 7 senedir bu stresle çalıştıkları için şerbetlilermiş) biz Türklerin hepsinin çok fazla sigara içtiğinden dolayı ciğerlerinin çökmesi imiş.
Mesela İspanya gebermekte ama komşusu Portekiz'de bişi yok. Halbuki Türkiye ile Azerbaycan gibiler. Kuzenler, 17. yy'a kadar aynı dili konuşuyorlardı. Ama Portekiz'de ölüm oranı çok düşük. Hasta da az! Çünkü 1- Turistik değil, 2- Çok önemli bir şey halen Portekiz'de verem (tüberküloz) aşısı uygulanmaktaymış. Japonya'da da uygulanmaktaymış. İspanya 80lerde kaldırmış. 80lerden beri doğan çocuklar korumasız. Biz de 2000lerde kaldırdık galiba, Mesela ben vurulmuşum, ama 5-6 sene koruma süresi varmış. İmkanı olan verem aşısı vurdursun, çok iyi koruyormuş. Çünkü bu virüs ciğerleri mahvediyor ve her türlü bakteri-mikrobun saldırısına açık hale getiriyor. İşte Verem aşısı o yüzden koruyor.
İşin en ilginci ise İsrail. Hadi İtalya ve İspanya'yı anladık, sağlık sistemi aşırı yüklendiği için çöktü, bu yüzden ihtiyarlar ölsün gençler yaşasın diyorlar (buna triyaj sistemi denir, mesela deprem oldu, meydan savaşı oldu, büyük bir otobüs, tren kazası oldu ve etrafta yüzlerce yaralı var, olay yerine giden ilk ambulanslar ve doktorlar bilir ki bu kadar çok yaralıyı kurtaramazlar. Çünkü ne vakit var ne de o kadar çok sağlık personeli. O yüzden triyaj kurulur. Ölmek üzere olanlara bakılmaz. Ölüme terkedilir. Nasıl olsa ne yapsan ölecektir. Adamın karnına demir çubuk girmiş, çıkartsan ne olacak, yine ölecek. Ama öte yandan diğerinin bacağı kopmuş fakat turnike yapsan yaşar, sakat ama yaşar. Ötekisinin 2 parmağı kopmuş, mühim değil, al şu pamuğu eline bastır, bir ara hemşireye göster sargı yapsın der. Adamın kopan parmaklarını mı dikecek orada?
Triyaj da amaç kesin ölecek ağır yaralıları ölüme terketmek, hafif yaralıları da ileri de tedavi etmek için ayırmak, asıl işi ise dikiş atılarak, ciddi pansuman yapılarak kurtarılabilecek olan, yani dikkat gerektiren yaralıları kurtarmaktır. İtalya, İspanya, ABD çoktan triyaj sistemie geçti. Allah'a şükür bize şimdilik gerek yok, inşallah da gerek olmaz.
Ama işte burada İsrail gibi şerefsiz bir ülke devreye giriyor. Yahu ülkelerinde ciddi hasta yok, ölü sayısı fazla değil, hemen emir vermiş hükümet, yaşlıları, sakatları solunum cihazına bağlamayacaksınız. Niye laynnn! Savaşta mısınız şerefsizler!
Ulan var ya bu İsrailli faşistler yemin ediyorum Hitler'e rahmet okuttu. Haberlerde bunu iki gün önce duydum, duymadan bir gün önce de burada Nazilerin sağlık sistemini yazmıştım, hani delileri, iyileşmiyecek hastaları gaz odasına yolladılar bölümü var ya, işte onu yazdım, 1 gün sonra İsrail bunu açıkladı. Babamla dinliyorduk, ikimiz aynı anda yuh dedik Naziler İsrail'de iktidara gelmiş.
Heil Şalom!
Ne diyeyim, bunlara her şey müstehak!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KORE MAHALLESİ'NDEKİ TÜRK'ÜN DÖNÜŞÜ
HumorININININNNNN! Kore Mahallesi'ndeki Türk isimli anı kitabıma kaldığım yerden devam ediyorum arkadaşlar! Yeni başlayan arkadaşlara önce 1. kitabı okumalarını tavsiye ederim. Bu ikinci kitap. Ne yazık ki Wattpad'in azizliği yüzünden 1. kitaba bölüm ekl...