Part 115

25 6 0
                                    

Hiç bir sorun yaşamadan hızla odama girdim. Yapmam gereken birinci iş hemen banyo yapmaktı. O hızla banyoya gittim. Bit şampuanını hem de 5-6 kere kullanarak uzun saçlarımı yıkadım. Ben saçım aşırı kirli olduğunda belki 4-5 kez şampuan yaparım, normalde Allah hakkı 3'tür deyip saçımı ve vücudumu sadece 3 kere yıkarım. Zaten fazlası saça zarardır, bayanlarda da artık oluyor ama erkeklerin en büyük derdi saç dökülmesidir. İnanın avuç avuç saçım dökülmekte. Kışın her sabah, yazın ise sabah ve öğleden sonra olmak üzere 2 kez yıkandığım için saçlar artık dayanmıyor. Fakat bit sorunu yüzünden 6 kere yıkanmak zorundaydım. Bit sabunu ile de vücudun kalan kısımlarını yıkadım. Bit sorunu olanların unuttuğu şey vücudu yıkamaktır. Bu yazıyı yazmadan önce internetten baktım, millette ne çok bit problemi varmış, yok sirke ile banyo yapın yok benim ki 1 aydır geçmiyor zart zurt! La olm, bit sadece saça bulaşmaz, bir kere bir yerinize bulaştı mı bütün vücuda yayılır. Sadece saçı yıkamak yetmez, bilimum vücudu yıkayıp mümkünse ara yerlerdeki bütün kılları kesmeniz lazımdır. Özellikle kadın veya erkek olsun vücudu kıllı olan, sırtı, göğsü, beli, bacağı kıllı olan herkes vücudunu traş etmek zorundadır. Çünkü bit sirkesi kılların arasında yuvalanır. Saçı ve vücudu yıkadıktan sonra hemen çamaşırları kaynar suda deterjanla ve az biraz da ağartıcı ile (renklilerde renk kaybına yol açacak ama bitlenmekten iyidir değil mi?) yıkmak lazımdır. Ayrıca yetmez sadece iç çamaşır ve giysileri değil, çarşaf ve yastık kılıflarını ve hatta battaniyeleri bile yıkamak şarttır. İşte bizim millet bunları yapmadığı için ulan 1 aydır bit şampuanı kullanıyorum ne diye geçmiyor diye zart zurt ediyor. 

Yaw ben bitlendikten takribi 1,5 saat sonra bitten kurtuldum yahu! Nedeni de basitti. Banyodan çıktım ve bitli çamaşır ve giysileri bir poşete koyup ağzını bağladım, diğer yatağın üstüne koymuş olduğum tüm giysileri de ayırdım ne de olsa onlara da bulaşmıştı, üstümü alelacele giyinip onları çamaşır makinesine attım. Akabinde yurda ait çarşaf takımını, yastığı ve battaniyeyi kaptığım gibi üst kata çıktım. Yurt müdürü olan Japon dingilin odasına gittim. Öfkeli şekilde kapıyı yumrukladım. Eleman şaşkınlıkla çıkınca kucağımdaki bitli malzemeyi onun kucağına bıraktım ve bir ton bağırıp çağırdım. Bad bug dedim ama denyo anlamadı. Neyse gerisi benim derdim değildi.  Sonra sprey şeklindeki bit öldürücüsünü odanın her köşesine sıktım ve kapıları- pencereleri iyice kapatıp çıktım, maksat bütün bitler zehirlensindi. 

Bu arada tabii bende ne yatak çarşafı ne yastık ve battaniye kalmadığından (ulan ne battaniyesi Eylül ayındayız dışarısı 50 derece be, gece desen 20 derece, pencereyi açmazsam içeride şortla yatarım ama açarsam üşürüm ne de olsa çöl gecesi soğuk olur)

KORE MAHALLESİ'NDEKİ TÜRK'ÜN DÖNÜŞÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin