Can önde ben arkada şimdilerde ismi Lux olan ama o zaman isminin ne olduğunu hatırlamadığım gece kulübünün kapısına yöneldik. Los Angeles'de her sene, en geç iki yılda bir mekanların ismi ve iç tasarımları hatta işlevleri tamamen değişmektedir. Yoksa demode olurlarmış. O yüzden mekanın yeri hariç ismini hatırlamıyorum.
Lux'un kapısında iki badigard duruyordu, ikisi de zenciydi ama biri vardı ki o ne yahu? Big Jim lakaplı badigard ne biliyim belki 200 kilo vardı,, boy da belki 2.20 miydi neydi, adam hem şişko hem devdi. Ama sevimli bir yüzü vardı, öyle pis bir adam değildi. Can, Jim'e hal hatır sordu ve beni gösterip tanıttı. Türk olduğumu ve senarist olduğumu da ekledi. Öncelikle şunu söyleyeyim ki ABD'de senarist olmak çok güzel bir duygu. Türkiye'de kimsenin şeyine taktığı yok ama ABD'de herkes saygı gösteriyor. Ülkede, halen yaşayan kayıtlı 60 bin senarist olmasına rağmen adamlar bize saygı gösteriyor, TR'de belki anca 100 senarist vardır ama kimsenin salladığı yok. Çünkü iyi bir filmin iyi bir senaryo-öykü ile başladığını artık sokaktaki adam bile öğrenmiş. Ayrıca sokaklarda dilenen adamlar arasında oyuncular, figürasyonlar bile var. Los Angeles'in homeless'i bile bir iki filmde rol almış olabilir yani.
Neyse içeri girdik, tabii ne para verdik ne kuyrukta bekledik, pat diye ikimiz girdik. Şunu söyleyeyim bu mu lannnn Los Angeles'in en muhteşem gece kulübü? Pehhhhh! Yaw bildiğin lokanta bura, sadece bizdeki gibi aydınlık değil loş. Ulan burası nasıl night club, meğer disco aşağıdaymıi, kelle başı 600 dolar hesap ödersen ücretsiz olarak aşağı inebiliyormuşsun yoksa aşağı giriş de paralıymış.
Neyse biz bara gidip oturduk, etrafa bakıyoruz, Can anltıyor burası işte şöyle güzel, L.A.'nın en klas kulübü vs. vs. Ben biraz dinledim ama sonunda sıkıldım, ulan ben köyden indim şehre filminden gelmiş biri miyim ki? Herhalde Can Efendi Türkiye'yi 3. Dünya ülkesi filan sanıyordu. Ben ona sordum: Sen hiç Laila veya Reina'ya gittin mi? Yook dedi, nerde onlar? diye sordu, ben de Boğaz'da dedim, anlaması, İstanbul Boğazındalar dedim. Ehh işte Türk gece kulbü filan deyince her biri buranın en az 20 katı büyük ve denize sıfır, hem denizden hem karadan ulaşım var ve 3 katlı bir mekan dedim. Aynı anda binlerce insan yemek yiyebiiir ve dans edebilir ama daha da önemlisi Boğaz'ın kıyısında dedim.
Boğaz! Genç çocuk İstanbul Boğazı'nın ne olduğunu bilmiyordu. Dedim ki Boğaz'ın dünyada bir eşi daha yok dedim, cahiller Thames Nehri filan zannederler ama denizdir dedim, İstanbul, içinden deniz geçen tek şehirdir, ve Boğaz gibi bir sistem dünyanın hiç bir yerinde yok dedim. Bu yüzden Paris, Londra, Washington veya New York ya da PEkin-Şanghay vs asla İstanbul kadar çok kuşatılmamıştır. Dünyadaki bütün büyük liderlerin hayalydi İstanbul'u fethetmek. Dünyadaki en güzel ve en stratejik başkenttir dedim. Ha biz kıymetini bilmiyoruz, çevre felaketi yaşatıp duruyoruz ama hala çok güzel dedim. Ve ben çok sık olmasa da ara sıra Boğaz'ın en muhteşem mekanlarına, gece kulüplerine ve lokantalarına gitmiş biriyim, bu dandik kulüp beni hiç etkilemedi açıkçası dedim. Can biraz bozuldu galiba. İçinden ulan adam gelmiş artistlerin harman olduğu Lux'u beğenmiyo laaa demiştir.
Napayım yani, benim çok fazla gelişmiş bir gastronomi ve kültür anlayışım var, ben dünyadaki en eski ülkeden geliyorum, göstereceğiniz hiç bir tarihi obje, mekan beni heyecanlandırmaz, bizde daha eskisi var. Sergileyeceğiniz en büyük mücevher gözümü kamaştırmaz, ben Kaşıkçı Elması'na dokunmuş adamım yahu!
Louvre gibi pek çok dünya çapındaki müzeyi gezmiş olan İspanyol bir kankim vardı, bir kaç yıl önce 9 Kasım'da İstanbul'a geldi, Topkapı Sarayı'nı bensiz gezdi ama 10 Kasım'da Dolmabahçe ücretsiz olduğu için onu ben götürdüm. Bana dedi ki "sizin şu iki sarayınızdaki ihtişamı gördüm de bir İspanyol olarak utandım, güya biz İspanyollar kendimize dünya fatihi derdik, bizim İspanya'daki saraylar sizinkilerin yanında gecekondu gibi kalır dedi. Özellikle Dolmabahçe'deki o ihtişamı görünce bunu söyledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KORE MAHALLESİ'NDEKİ TÜRK'ÜN DÖNÜŞÜ
HumorININININNNNN! Kore Mahallesi'ndeki Türk isimli anı kitabıma kaldığım yerden devam ediyorum arkadaşlar! Yeni başlayan arkadaşlara önce 1. kitabı okumalarını tavsiye ederim. Bu ikinci kitap. Ne yazık ki Wattpad'in azizliği yüzünden 1. kitaba bölüm ekl...