Bölüm 22

28 7 0
                                    

Artık burama kadar gelmişti, bu berbat yurttan, bildiğiniz hapishane hücresinden kesin kurtulmalıydım. Ulan hangi manyak ufacık hapishane hücresinde kalmak için ayda 900 Amerikan doları öderdi ki? El cevap ben ve benim gibi binlerce kek!

O sabah kursta ders çıkışında kursun bir bölümünde yer alan ve güya ayrı bir şirketmiş gibi bir tad verilmeye çalışılan yurt ve barınma departmanına gittim. Ben yurdu değiştirmek istiyorum dedim. Maalesef olmaz ama 3 gün sonra yani Cuma günü öğleden sonra bu sömestre bitiyor, öğrencilerin pek çoğu ülkesine dönecek o zaman diğer yurtlarda boş oda çıkacak dedi Koreli hatun. Ben de hangi yurtta boşalma olacak deyince Wilshire bilmem ne yurdu dedi, benim yurt Vermont yurduymuş, tabii bunlar sokakların isimleri, şehir ya da semt değil. Peki dedim geniş mi odalar? Merak etmeyin yeterince memnun kalacaksınız size en geniş odayı vereceğiz dedi kız! Bak en genişini istiyorum haaa dedim. Hatun tamam dedi. Yalnız 100 dolar fazla ücreti var aylık dedi. Ulan geniş oda olsun da dedim haa 900 dolar ha 1000 dolar battı balina tepetaklar gider dedim. Tabii anlamadı Koreli hatun!

Neyse az buçuk keyfim yerine gelmişti. Ne koreliler ne Hülagü benle ilgilenmiyordu af buyrun biz erkekler arasında ağır bir tabir olan çatı derdine düşmüştü hepsi (çatı ne la? diye sormayın, anlayan anladı anlamayanalara biri anlatıversin garii, bekleme yapmayın)

Neyse ben de Hollywood yapayım dedim, dillere destan Ermeni dayağı sonrası nihayet Hollywood'a ayak basacaktım. Suratım kaşınıyordu galiba!

Neyse ben telefonla hani şu Türk olduğunu bilmeden oturduğum masadan kazma gibi sesimle topitop dediğim yakışıklı Türk gencini aradım. Gelsin beni lüks mekanlara beleşe soksun, madem Hollywood'u iyi tanıyormuş değil mi?

Bak değerli okuyucu kardeşim, seni duyuyorum tamam mı, kulaklarım keskindir, ulan bu herif de amma pintiymiş ha, kaç gündür elini cebine atmadığı, bütün hesapları Korelilere yıktığı yetmezmiş gibi yine bir yerlere beleşe girme peşinde dediğinizi duyuyorum. Teessüflerimi şey ederim, üstüne basmayın ayağınızı kaldırınız, temizlemesi zor olur yoksam.

Bi kere benim şiarım şudur, "Nerde beleş oraya yerleş, yemek buldun mu ye, dayak gördün mü kaç!" Hayat tarzım bu bi kere yawww! Becerebiliyorsanız siz de yapın, beceremeyenler de kıskançlıktan çatlasın e mi?


KORE MAHALLESİ'NDEKİ TÜRK'ÜN DÖNÜŞÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin