Ya Kore yurdundan ayrılıp Japon Yurduna gittiğim dönemde ya da Kore yurdundan Japon yurduna geçtiğim için bana ücret kazığı attıklarına sinirlenip okul yönetimiyle kavga çıkarttığım sırada (orayı anlattım mı bilmiyorum ama bu Amerkilalılar süper şerefsiz akılları sıra beni dikecekler, şöyle bir hesap yapmışlar, Kore Yurdu, aylık 2 öğün yemek dahil 2000 dolar, Japon Yurdu aylık tek öğün yemek dahil 1700 dolar. Buna göre ben 20 gün Kore yurdundan kalıp Japon Yurduna geçtiğimde bana yeni ay için eski yurtta geçirdiğim süreyi düşüp fiyatta indirim yapacaklarına 600 dolar bindirim yaptılar. Yani şu olması gerekirken şöyle yaptılar:
2000/30=66,7 dolar günlük Kore yurdu. 66,7X20=1333,333 dolar Kore Yurdu ücreti
1750/30=58,33 dolar günlük Japon yurdu 58,33x10=583,333
1333,333+583,333= 1916,666 dolar benim 30 günlük ücretim
Kısaca 2000-1916,666=83,334 dolar benim alacağım varken bana 650 dolar borç çıkardılar. Bu lan diye kızınca kavga çıktı. Şerefsizler güya ben eyayiyim ya otel hesabı yapmışlar. Sen 20 gün kaldın, bu 2 hafta ve 6 gün eder (1 gün olsa 3 hafta edecek)
Aylık 2 bin dolar ama haftalık 1000 dolar (aylığın haftalığı 500 dolar, aylığın günlüğü 66,7 dolar, haftalığın günlüğü ise 1000/7=142,857 dolar) , günlük 180dolar, 6X180=1080 dolar
Senin ödemen gereken para 2haftax1000 + 6günx180=2000+1080=3080.
Ayrıca Japon yurdu ücreti de girdiğin günden itibaren 30 gün uygulanacak, bir gün bile önce çıkarsan önce haftalık mesela 3 hafta+ 6 gün hesaplanacak. Bu da 4 bin dolar filan edecek dediler.Benim faşo tepem bir attı, Japon müdüre öyle bir bağırdım ki herifin beti benzi attı. Ulan siz Türkleri elin Avrupalısı Arabı filan mı zannediyorsunuz, lan siz bizi nasıl dikersiniz laynn diye önce türkçe sonra dilimin döndüğünce İngliş bir küfür ettim ki adam mor. Ama, ama, but, but burada kurallar öyle ya günlük ya haftalık ya aylık ya da yıllık hesaplanır, önceden çıkarsan ceza yersin, Ulan dedim, şu an Hollywood'da 5 yıldızlı otelin geceliği 1000 dolar değil homo diye bağırdım, siz kimi dikiyorsunuz dedim, kuralınızı da sizi de yedi sülalenizi de fakarım lan dedim. Yanımda türk arkadaş var, o beni tutuyor, olm bi sakin ol, brother one calm down! herife ana avrat dümdüz gidiyon, to his mother, wife ahead going on, non stop. Az stop et engine'i de cool yap diyor. (işte benim İngilzce küfür böyle bişi, okuduğunuz gibi absürttü)
En son tepem attı, 911'i aradım, polisi, polis gelsin çözsün dedim, arkadaş telefonuma baktı, it's true, he called police, adam doğru söylüyo, polisi aradı deyince müdürde şafak attı. Yurttan sorumlu müdür muavine telefonda bi fırça kaydı, ne diyorsa yap, polisi aradı deyince, adam da tamam la, fuck off our brain, sent to me, yapayım indirim dedi.
Ben içimden la bunlar polisten ne çok korkuyor acep mafyanın para aklma kursu mu diye içimden geçirirken 10 gün sonra bi türk'ten öğrendim, meğer ABD'deki en pahallı zincir dil kursları olan Kaplan-Aspect (Yahudi ismi Kaplan) kursunun sahibi ve bütün zincir şube müdürleri yasadışı öğrenci çalıştırmaktan, sahte çalışma vizesi ticareti yapmaktan toplu kodese atılmışlar; şirketler kayyuma devredilmiş. Suç, federal suç, yani sahte çalışma vizesi temin etme suçu olduğu için adamlar bir kaç sene içeride yatarlardı kesin ama yahudiler diye 2 senede çıktılar. Ama bilmem kaç milyon dolarcık ceza ödediler. Sebebi de her yurt, üniversite, kurs, yabancı ya da yerli öğrencilere yurt kampüsündeki tesislerde çalışıp harçlıklarını çıkartmaları karşılığında geçici ve kısa süreli ve sadece o küçük mekan ile sınırlı olmak kaydıyla vize çıkartma hakkına eskiden beri sahipken bunlar parayı bastırana kursta dil eğitimi vermeden çalışma izni vermişler. Bir nevi göçmen kaçakçılığı yapmışlar. Hani geçen sene Trump bütün Meksikalıları bu yüzden kovdu ya işte o yasayı delmişler. Tabii bu Japon-Kore ortak (aslında patron Yahudi imiş iyi mi, sonradan öğrendim, Brezilyalı Yahudi) dil kursu müdürleri ben polis çağırırsam ve olay bir şekilde resmiyete binerse belki devreye federal göçmen bürosu girer diye tırstılar. (ABD'de çok etkili bir kanun gücü, (ABD Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza (: United States Immigration and Customs Enforcement, kısaca ICE) bağlı bir federal teşkilat . Ülkenin sınır, ekonomi, ulaşım ve altyapı güvenliğini sağlamak için tehditleri belirleme, soruşturma ve olası güvenlik açıklarını kapatmakla sorumludur.Teşkilatın iki temel birimi vardır: İç Güvenlik Soruşturmaları (Homeland Security Investigations (HSI)) ile Muhafaza ve Nakletme Operasyonları (Enforcement and Removal Operations (ERO)). Merkezi Washington, DC'de bulunur.
Hani şu meşhur dizi vardı, FBI benzeri dizi, Homeland Security, ABD içindeki yabancı teröristleri bulan teşkilatın elemanlarının başından geçenleri anlatan dizi, işte o dizideki polisiye gücü devreye girer diye tırstılar. ABD'de bu Homelan Security o kadar güçlü ki gerekirse CIA'in ya da FBI ve DEA gibi suçla, mafya, uşturucu ve diğer devletlere karşı casusluk, muhbirlik yapan göçmenleri bile bu 3 güçlü (CIA, FBI,DEA) kanun gücünü sallamamadan onların yabancı muhbirlerini sınırdışı etmekte. Pek çok Meksika ve kolombiya uyuşturucu kartellerini ihbar eden muhbirleri devletin elinden alıp gözlerinin yaşına bakmadan ülkelerine iade ettiği ve o muhbirler de ülkelerine ayak basar basmaz infaz edildiği için hiç sevilmeyen bir teşkilat. Bu bize lazım, ülkede kalmasına izin verelin dese bile CIA filan, kanunu uygulamada tek otorite biziz, yasadışı her göçmeni sınırdışı etmek bizim kuruluş görevimiz diyen bir örgüt.İşte bizim müdür Homeland Security devreye girer diye tırsmış iyi mi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KORE MAHALLESİ'NDEKİ TÜRK'ÜN DÖNÜŞÜ
Hài hướcININININNNNN! Kore Mahallesi'ndeki Türk isimli anı kitabıma kaldığım yerden devam ediyorum arkadaşlar! Yeni başlayan arkadaşlara önce 1. kitabı okumalarını tavsiye ederim. Bu ikinci kitap. Ne yazık ki Wattpad'in azizliği yüzünden 1. kitaba bölüm ekl...