Sonra da merak edip sordum: Kızlara niye Kezban diyorsunuz? Ne anlama geliyor? İlk kez duyuyorum? Bunu Kezban lafını ilk kez kullanan denyoya sormuştum. Cevaben: Valla bilmem İnternet'te dolaşıyor, Kezbanlar şeklinde kullanılıyor dedi. La olm kullandığın deyimin ne anlama geldiğini bilmiyor musun hırbo! şeklinde çattım. Ne bileyim lann, deyim işte dedi.
Olm, 1999 yılından beri profesyonel olarak yazarlıktan düzeltmenlikten para kazanıyorum, dergilerde yazmaya 1993'de üniversitede başladım lan ben niye Türkçem bu kadar iyi olduğu halde bilmiyom böyle şeyi! Neticenden (anladınız siz onu) uyduruyon dingil dedim. Yok lan gerçekten böyle bir deyim var dedi. Diğerlerine döndüm siz biliyonuz mu? Valla bir kaç kere kulağımıza çalındı ama hiç cümle içinde kullanmadık, nedir ne değildir bilmiyoruz dediler.
Lan dingil sürüsü diye bağırdım, alayınız üniversite mezunusunuz böyle bir deyim varmış da anlamı nedir kökü nedir nerden nasıl doğmuştur bilmiyor musunuz deyince yooo nerden bilelim ki yeni bir laf dediler.
Fesüphanallah! Olm nası bir çağda yaşıyoruz ki kullandığınız deyimi bilmiyorsunuz dedim. Cevap yok. Internetten baktık bi anlamı da yok! Ekşi Sözlük'e göre ilk kez 2008'de aşağılama anlamında kullanılmış! Tevekkeli değil bizim gibi kılları pişmaniyeye dönmek üzere olan bir nesil ilk kez duyup dumur oluyor. La çok merak ettim o dingili! Hangi dallama ne amaçla kullanmış bu kelimeyi öğrenmek isterdim.
Kezban Farsça'da Kahya kadın, yönetici kadın yani müdire demekmiş. Olm siz ne ara bu kadar dingil oldunuz yaaa! Erkeklere de Kamil denirmiş. Şimdi Kezban'ı ilk kez duydum ama Kamil'e o kadar şaşırmadım. Aslında Kamil'e de saf salak erkek yakıştırması çok yanlış, Kamil de akıllı-olgun akıl demek. Bu gençlik ne kadar uçmuş yaa.
Benim zamanımda ve halen şu deyim vardır: Niyazi olmak! Bu tarihsel bir olaya dayanan bir deyimdir. Daha çok b.k yoluna Niyazi olmak şeklinde kullanılır. Buradaki Niyazi, Resneli Niyazi Bey'dir. Hürriyet Kahramanı Niyazi Bey, bir kolağasıdır ve Abdülhamid'e karşı isyan başlatmıştır. Balkan dağlarında Bulgar ve Makedon komitacı (terörist) kovalayan Niyazi Bey 1897 Türk Yunan Savaşında kahramanlık gösterdi. 1908'de İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin kurucularından biri olarak dağa çıkarak isyan başlattı. Böylece 2. Meşrutiyet'in ilanına yol açacak devrimi başlattı. Selanik'e döndüğünde Hürriyet Kahramanı ilan edildi ve Kartpostalalrı basıldı. 2. Meşrutiyet'e karşı devrim olunca (31 Mart Olayı) Atatürk'ün de içinde olduğu Hareket Ordusuna katıldı.Yanında bir de dağda yaralı bulduğu yavru geyik vardı. Geyikle beraber İstanbul'a girince Geyikli Niyazi demeye başladılar. Ancak eski dostu Enver'in hızla yükselmesi ve başına buyruk davranması üzerine arası açılır. Enver'in gizli emriyle Arnavutluk'tan İstanbul'a gitmek üzere gemiye binerken arkadaşı ve muhafızı olan şahıs tarafından vuruldu. Böylece Ne şehittir ne gazi pisi pisine (b.k yoluna) gitti Niyazi deyimi doğdu. Halk gerçek bir kahramanın boşu boşuna harcanmasına çok üzüldüğünden bu deyimi üretti.
Bu tarihsel bir olaya dayanarak üretilen bir deyimdir ve deyimlerin çoğu da böyle üretilir. Fakat Kezban veya Kamil deyiminin tarihsel arka planı yoktur. Varsa biri söylesin de aydınlanalım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KORE MAHALLESİ'NDEKİ TÜRK'ÜN DÖNÜŞÜ
فكاهةININININNNNN! Kore Mahallesi'ndeki Türk isimli anı kitabıma kaldığım yerden devam ediyorum arkadaşlar! Yeni başlayan arkadaşlara önce 1. kitabı okumalarını tavsiye ederim. Bu ikinci kitap. Ne yazık ki Wattpad'in azizliği yüzünden 1. kitaba bölüm ekl...