KORE MAHALLESİ'NDEKİ TÜRK'ÜN DÖNÜŞÜ

Adsız Bölüm 141

Fransa, Almanya ve New York, 1910'larda filan dünya film merkezinin kalbiydiler. Sadece bu ülkelerde film çekilebiliyordu. Paris Fuarında çekilen filmler gösterilebiliyordu, insanlar ilginçlik olsun diye geliyordu ancak gece hayatı kabare, opera ve tiyatro idi. Zenginler ve orta sınıf, hiç bir konusu olmayan filmleri pek sevmemişti. Banaldi. O yüzden ayak takımı ve yeni şeylere meraklı insanların ilgisini çekiyordu. Şehirlerdeki en süslü salonlar tiyatro, bale, opera salonlarıydı. Kralla ve soylular özellikle her hafta bale ve operaya gidiyordu. Ayrıca kabare ve çin çin kızlar da vardı, bacaklarını açarak dans ediyor ve abaza müşteriler bunları izlerken içtikleri içki yedikleri yemeğe fahiş bir fiyat ödüyorlardı. 

Sinemacılar ise garibandı. Zar zor bodrumlarda yer buluyorlar,ve  üç beş sent toplayabilirlerse kendilerini mutlu sayıyorlardı.

New York bir göçmen şehriydi, İngiltere'den göç eden İrlandalılar ile İskoçlar arasında ırk savaşı vardı. Polisler ve İtfaiyeciler İrlandalıydı ama yönetim İskoç- İngilizdi. 

Barları da ayrıydı. Eskiden beri Katolik olan İrlandalılar tıpkı İskoçlar gibi bira değil sert bir içki olan viski içiyorlardı. Tabii yüksek alkollü bira da satılıyordu. İskoç- İrlanda barları pahalıydı, çünkü kendilerini koruyan mafya ve polise haraç ödüyorlardı.

O sırada Avrupa'dan özellikle de Çarlık Rusya'suından Rus Yahudileri gelmeye başladı. Zaten daha 1880'larda filan Ukrayna'daki Rus kozakları abartmıştı ve her hafta Yahudi köylerini basıp soyuyor katliam yapıyorlardı. Buna pogrom deniyordu. 1880-1914 arası Rusya'dan 2 milyon Yahudi kaçmıştı. Bunlar son durak olarak New York'a geliyordu. Pogrom Rusça bir kelimedir ve anlamı katliamdır. Fakat Yahudiler bunu yine özelleştirmişler ve özellikle Yahudilere karşı genelde Rus ve Avrupalıların yaptığı katliam olarak kullanmışlardır. Aslında pogrom bir ülke içindeki etnik-dini veya mezhebi bir azınlığa karşı yapılan katliam, yağma, tecavüz ev-iş yeri yakma ve tabii ki ibadethane yakma eylemidir. M.Ö 167'de Yunanlıların Yahudilere karşı yaptığı seferdir. Büyük İskender, bütün doğuyu fethettikten sonra ölmüştür, yerine orusunun komutanları geçmiştir, buna Selefkiler Devri denir. Her general bir eyalete komuta etmiştir. Antakya şehrini kuran General Antikios'un soyundan gelenlerle Filistinde devlet kurmaya kalkışan Makabi Yahudileri arasında yaşanan savaştır. Aslında Yunanlaşmış Yahudilerle Bağnaz Yahudiler arasında patlak veren mezhep kavgasının yayılmasını önlemek isteyen kralın bağnazlara karşı yaptığı bir seferdir ancak tabii ki Yahudi propagandası devreye girip bunu da pogrom diye göstermiştir.

Haçlı Seferleri, biliyorsunuz ki sadece Türkler yüzünden yapılmıştır. Kudüs, daha Hz. Ömer devrinde ele geçirildiği halde Avrupalılar Haçlı Seferi düzenlememiş ne hikmetse Selçuklular parçalanınca bir anda Kudüs elden gidiyor diye ortalığı velveleye vermişlerdir. İşte bu Haçlı Seferleri öncesi ve sonrası Almanya, Fransa ve İngiltere'de Yahudiler sık sık katledilmiştir. Kudüs'e giren Haçlılar Müslümandan daha çok Yahudi öldürmüştür. Protestanlığın kurucusu olan Alman Martin Luther aslında bağnaz biridir, Protestanlık ilk çıktığında Katoliklikten bile beter baskıcı dindir ve Luther, Yahudilerin Yalanları diye bir kitap yazmıştır. Ardından da Yahudilerin katledilmesi çağrısı yapmıştır.

İşte özellikle Rusya'dan kaçan beş parasız yüzbinlerce Yahudi bir şekilde New york'a gelmiştir. O dönem zaten hiç bir Hristiyan Yahudileri sevmediğinden ABD halkı da sevmiyordu. Amerikan halkı aslında 2. Dünya Savaşında Yahudilerin katledilmesini zerre umursamamıştır. Hatta Ford Otomotoivin sahibi Ford, bizzat Adolf'u Yahudileri katlettiği için ABD'deki her toplantıda övüyor ve Almanlara para yardımı yapıyordu. ABD halkı Almanlara karşı İngilizlerin yanında savaşmak istemiyordu. Bu yüzden ABD hükümeti, askeri istihbaratın günler öncesinden haber vermesine rağmen Japonların Pearl Harbour Baskınına karşı önlem almadı. Fakat baskın olacağını çok iyi biliyorlardı. Eski- büyük ve işe yaramaz dev savaş gemilerini hedef tahtası gibi limanda bırakırken yeni ve modern gemileri mesela ilk kez kullanacakları uçak gemilerini 3 gün öncesinden kaçırmışlardı. Japonlar bombalayınca ABD başkanı savaşa girdi, amacı Pasifik'te ilerleyen Japonları durdurmaktı. Almanya asıl amaç değildi, hele Yahudilerin katledildiğini kimse bilmiyordu. ABD ve Sovyet askerleri soykırımların yapıldığı esir kamplarını ve on binlerce cesedi- gaz odalarını filan bulunca aslında halen savaşa ikna olmamış Amerikan halkını kna etmek için zavallı Yahudiler soykırıma uğradı dediler. Aslında amerikan halkının umrunda değildi.Ama zamanla sırf Hollywood yüzünden her şey çok değişti.

Yahudileri sevmeyen, onların ölümüne önem vermeyen Amerikalılar ne olmuştu da 15 senede vah zavallı, iyi Yahudiler demeye başlamıştı? Tabii ki Hollywood ve paranın gücü