Binanın dış kapısı kilitlenmediği gibi sürekli de sorumsuz Japon öğrenciler tarafından açık veya aralık bırakılıyordu. Bu Japonlar gerçekten sığırdı. Japonya dünyadaki en güvenli ülkelerden biriymiş. Suç çok az olurmuş olursa da pek çözülmezmiş, bütün işi Japon mafyası Yakuza halledermiş, büyük şirketler, yakuza ve siyasetçiler, birbirlerine dokunmadan halkın da huzurunu bozmadan rahatça malı götürürlermiş. Bu yüzden bu dingiller kapıyı açık bırakıyordu. Ulan bura Los Angeles be! Dünyada çetecilerin en çok olduğu şehir! Çetelerin üye sayısı 10- 20 ile değil on bin 20 bin ile başlıyordu. Bazı çetelerin ülke çapında yarım milyon üyesi vardı, ve hepsi acımasızdı.
Pek çok gece tuvalete kalktığımda ardına kadar açık olan kapıyı kapattığımı bilirim. Dış kapıdan geçince ince ve karanlık bir koridora girersin, takribi 3 mt olan koridorun sonunda benim odam vardır. Sahanlığa açılan koridorun solunda merdivenler, karşısında benim oda ve benim odanın sağında da 1 mt lik bir başka koridor vardır. bu koridor mutfağa, banyoya ve iki yatak odasına açılan ikinci sahanlığa çıkar. Ortada kocaman bir yemek masası, karşıda büyük bir evye ve tezgah vardır. Evyenin solunda ise küçük bahçeye çıkan kapı vardır. Bu kapıdan çamaşır ve kurutma makinesinin ve büyük çöp bidonunun olduğu yere çıkılır. Ne yazık ki bahçeyi hiç dolaşmadım, galiba yoktu da. Mutfağa giden koridorun tam karşısında bir oda ve yanında Tuvalet-banyo, onun yanında da başka bir oda vardır. İşte koridorun tam karşısındaki odada Capon kız kalmaktaydı. Her wc'ye girip çıktıkça uyandığı da aşikardır çünkü klozetin duvarı ile onun oda aynı duvardır. Yani sifonu her çekişte kız uyanıyordu galiba. Öteki oda ise ben geldiğimde boştu. Bir oğlan varmış ve japonya'ya geri dönmüş. Yani giriş katında sadece ben ve kız kalıyorduk. Üst katta ise galiba 4 oda vardı, müdür, AEK, iki kız ve belki de bir oda da boştu yani ya 5 oda vardı ya da 1 odada iki yatak vardı. Bilmiyorum. Üst katta AEK ve müdür dışında kalanların hepsi kızdı, Japon ve Taywanlı kızlar kalıyordu. Bir kaç sefer üst kata çıkmak zorunda kaldığımda onları sürekli ders çalışırken buldum. Ne yazık ki kurs çok ödev veriyordu. Ödev dersi öğrenmenin en iyi yoluymuş! Laynnn hangi devirde yaşıyoruz, o sırada bizim memlekette ödev kalkmıştı, şu an bilmiyorum durum ne! Ödev yüzünden öğretmenlerle az takışmadım. Öğretmenler de biz Türklerden illallah etmişti, çünkü hiç bir Türk, kız veya erkek ödev yapmıyordu. Milletçe belaydık anlayacağınız. Halbuki Asyalılar kuzu gibiydiler, vur ensesini al lokmasını tiplerdi. Ulan ödev yapmadan gelen bi tane Asyalı kız görmedim, oğlanlar da yapıyordu genelde, yapmayanlar azdı ve tahmin edin kimlerle dost olmuşlardı? Dabiküne Türklerle dost olmuşlardı! Muzır neşriyat gibiydik valla,herkesin ahlakını bozuyorduk!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KORE MAHALLESİ'NDEKİ TÜRK'ÜN DÖNÜŞÜ
MizahININININNNNN! Kore Mahallesi'ndeki Türk isimli anı kitabıma kaldığım yerden devam ediyorum arkadaşlar! Yeni başlayan arkadaşlara önce 1. kitabı okumalarını tavsiye ederim. Bu ikinci kitap. Ne yazık ki Wattpad'in azizliği yüzünden 1. kitaba bölüm ekl...