Benim Lux'ü beğenmeyişim Can'ın canını sıksa da üzerinde fazla durmadı. Zaten ben de ısrar etmedim, giriş ücreti en az 200 dolar olan yere beleşe girmişim daha ne dırdır ediyordum ki. Sırtımı bara dayayıp etrafı seyretmeye başladım.
Ortam loştu, burası bir lokanta, kırmızı divanlar iki kişilik ve her masa ancak 4 kişi alıyor. Etraf loş olduğu için aslında masalarda kimler oturuyor belli değil. böylece ünlüler görünmeden yiyip içebiliyor. Bar azıcık yüksekte olduğu için ben etrafı kuş bakışı görmekteyim. İnsan manzaralarına bakıyorum. Mum ışığı eşliğinde bir şeyler yiyip için ve çoğu mutlu olan, neşeli kahkaha atan insanlar. Menü fiyatlarına baktım, en dandik yemek 100 dolardan başlıyordu ki yemek değil aperatifti yemekler 300 dolardı, içkiler de öyle. Kısaca bir kişi en az 500 dolar hesap ödemeden kalkamazdı bu mekandan ve 200-300 kişilik mekan full doluydu. Aslında benim görüş alanımın dışında başka bölümler de varmış, böylece belki 400 veya 600 kişiyi ağırlıyordu.
Zenginler bir tek yemeğe 600 dolar öderken dışarıda ABD tarihinin en ağır ekonomik buhranlarını yaşamaktaydı. Milyonlarca insan çöpten ekmek topluyordu. Kaç kere yarım bir sandviçi çöpte bulan bir adamın onu iştahla yediğini gördüm. Gerçi ABD ekonomisinin en iyi olduğu yıllarda bile sokaklarda tahminen 6 milyon homeless insanın olduğu belirtilmekte. 300 milyonda 6 milyon yine de büyük bir rakam. Bir de krizleri düşünün. Belki de o sırada 20-30 milyon insan evsizdi. Ben oraya gittiğimde kriz başlayalı 3-4 ay olmuştu. Daha sonraki yıllarda kriz derinleşince, sanki uzun süren bir hastalıkçasına bütün ülkeyi yordu. Bir kaç yıl önce ABD doktorlar birliği bir açıklama yaptı, kriz yüzünden 20 milyon çocuk son bir kaç yılda iyi beslenemediğinden dolayı aşırı zayıflamış, kas-iskelet sistemi hastalıkları, bağışıklık sistemi hastalıkları ve kansere yakalanmış. Burası Afrika'da kuraklık yüzünden açlıktan milyonların öldüğü, zavallı aç bebeklerin iskelete döndüğü ve baş uçlarında akbabaların bebek ölsün de ziyafete konayım diye bekleştiği bir 3. Dünya ülkesi değildi, dünyanın tek süper gücü ABD idi.
Sokakta insanlar ekmek bulamazken aslında 10 dolarlık yemeğe 600 dolar ödüyordu insanlar ve kapıda içeridekilerden 3 kat daha kalabalık bir güruh yiyenler kalksın da biz de içeri girip kazıklanalım, böylece havamız olsun diye saatlerce belki de 3-4 saat bekliyorlardı. Ne yaman çelişkiydi değil mi? Krizler buhranlar felaketler ve savaşlar hep kendi zenginlerini yaratır ve çoğu zaman sadece orta ve fakir sınıfı vurur, az zenginler çok, çok zenginlerse az etkilenir hatta tam tersi çok zenginler buhranlarda servetlerine servet katarlar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KORE MAHALLESİ'NDEKİ TÜRK'ÜN DÖNÜŞÜ
HumorININININNNNN! Kore Mahallesi'ndeki Türk isimli anı kitabıma kaldığım yerden devam ediyorum arkadaşlar! Yeni başlayan arkadaşlara önce 1. kitabı okumalarını tavsiye ederim. Bu ikinci kitap. Ne yazık ki Wattpad'in azizliği yüzünden 1. kitaba bölüm ekl...