Kedinin üstündeki pire böcek gibidir, hızla hareket eder ve susama benzer, ovaldir. Bir kedide pire olup olmadığını anlamak için kedinin çenesini nazikçe tutun ve biraz bekleyin, 10 saniye sonra pireyi görürsünüz. Ya da boyun ve kulaklarına bakın, bazen de arka iki bacağı arası ve karnında da çok belli olur. Buralarda tüyler az olduğu için insan gözü görür, yoksa kalın post içinde pire gözükmez.
Yatakta, masada ise pire zıplar. Gerçi hiç zıpladığını görmedim ama çok hızlı hareket eder. Yani pireleri iyi bilirim. Yattığım yataktaki siyah noktalar hiç de pire değildi, öyle zıplamıyorlardı. Kahretsin yoksa bit miydiler!
Bit! İnsanoğlunun en büyük düşmanlarından biri! Pire itte bit yiğitte bulunur derler. Aslında pire en tehlikelisidir. çünkü Ortaçağ'da toplu katliama sebep olan Veba, aslında bakterisid bir hastalıktır ve antibiyotikle tedavi edilir. Ortaçağ'da Avrupa nüfusunun 3'te 1'i vebadan öldü. Herkes vebayı Avrupa sokaklarında lağım sistemi olmadığı için açıktan akan insan dışkıları ve çöpleriyle beslenen farelerden yayıldığını zanneder. Aslında pireden yayılır. Veba bakterisi pirede yaşar ve pire de farede! Veba taşıyan pire ölmez ama fare ölür. Ortaçağ şehirlerinde veba başlamadan önce binlerce farenin öldüğü görülmüştür. Ölü fareleri toplayıp atmak isteyen insanlar da onlara dokunduğunda fare bedenin üzerinde yaşayan ve artık fare (konak) öldüğü için kan ememeyen pireler insanlara sıçramıştır. Beslenmek için insan kanı emen pirelerin salyasında- dişlerinde işte bu veba mikrobu vardır. Pirenin tek ısırışı yeter ama zaten ölü farenin üzerinden insana aynı anda 10-20-100 pire sıçramıştır bile ve hepsi de çok açtır. 100 pire aynı anda insanı ısırır ve 100 binlerce bakteri aynı anda vücuda geçer. sonuç, ısırılan insan 2 ila 8 gün içinde hastalık belirtisi gösterir ve çabucak ölür. Eskiden vebadan kurtulma oranı çok düşüktü. Şimdi güçlü antibiyotikler tedavi ediyor ama ciltte kalıcı hasar bırakıyor. Günümüzde Hindistan ve Afrika gibi az gelişmiş ülkelerde halen veba var. Bilim adamları ise gelecekte Süper Veba'nın patlayacağından korkuyorlar.
Şu an 3. nesil antibiyotik kullanımda. Özellikle biz Türkler ne yazık ki gereksiz şekilde antibiyotik kullandığımız için ülkemizde satılan tüm güçlü antibiyotikler 3. nesil. Bu şu demek Türkler 2. nesil kullanmıyor. Halbuki Orta Amerika ülkeleri 2. nesil ve bazıları 1. nesil kullanıyor. Yani onların mikropları ilkel. Bu da şu demek eğer 4. nesil antibiyotik icad edilmezse 10 sene sonra Türkiye'de toplu ölümler başlayacak. Çünkü bizdeki bakteriler de evrimleşiyor. Son 20 yıldır 3. nesil antibiyotik kullandığımızdan bizim bünyedeki yerel bakteriler artık her tür ilaca bağışık. Etkilenmiyorlar! Eğer süper mikrop çıkarsa ilk Türkler ölecek çünkü son savunma hattımız da düşmüş vaziyette. Tabii ABD ve AVrupa da öyle.
Aşağıdaki resimlerde vebayı yayan pireler ve veba bakterisi var.
Yukarıdaki kan emen pire. Kırmızı şey emdiği kan, öndeki şeffaf boru, kan emen boru, ağız, diş.
Veba bakterisi, mikroskopta! Bu kadar küçük şeyden biranda trilyonlarca olunca vücud iptal oluyor. Bu bakteridir.Virüs değil! Bu yüzden çubuk şeklinde görülüyor. virüs olsa DNA sarmalı görülürdü. Spiral şeklinde olurdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KORE MAHALLESİ'NDEKİ TÜRK'ÜN DÖNÜŞÜ
Hài hướcININININNNNN! Kore Mahallesi'ndeki Türk isimli anı kitabıma kaldığım yerden devam ediyorum arkadaşlar! Yeni başlayan arkadaşlara önce 1. kitabı okumalarını tavsiye ederim. Bu ikinci kitap. Ne yazık ki Wattpad'in azizliği yüzünden 1. kitaba bölüm ekl...