Etüt saatinde yemekhanede ben dahil 8 kişiydik. 3 çömez, başkan ve diğerleri genelde 2. sınıflar olmak üzere toplanmıştık. Sonradan gelen 3 çömez hariç diğerleri üstelik o gece, güya yetmediği için yiyemediğim nefis kıymalı böreği hüpletiyorlardı. Aslında çok kızmıştım çünkü şerefsiz aşçılar bize yok, kalmadı dedikleri halde yarım tepsi börek oradaydı.
Başkanı tanıyordum, zaten ilk günlerde hemen kendini bütün yatılıya tanıtmış, fakat ben ilk günden yatılı olmadığım için bu seramoniyi kaçırmıştım. Fakat arada bir bizim etütleri de denetlemeye gelirdi.
Yatılı başkanı, bizim okulda müdür muavini ile aynı yetkilere sahipti. Bir nevi askeri okullardaki öğrenci lideri komutan (çavuş oluyor rütbeleri galiba) konumundaydı. Unutmayın benim okul bir Sultan-i İdadi idi yani sivil olsa da askeri kurallarla yönetilen bir Osmanlı Royal High School'du. Bu yüzden bizdeki gelenekler aynen askeri lise geleneği gibiydi ama rütbe olmadığından disiplin daha gevşekti.
Ben diğer çömezlerden sonra içeri girince başkan konuşmaya başladı: Evet çömezler! Bu gece buraya sizi toplama sebebini merak ediyorsunuzdur. Her sene yatılının ilk ayının sonunda yatılı başkanları yatılıdaki en kabadayı tipleri seçer. Siz de bu dönemin en kavgacı öğrencilerisiniz. Normalde, diğer okullarda kavgacı öğrenciler sevilmez, dışlanır ve disiplin cezaları alır fakat bizim okulda kavga etmesini bilen öğrencilere kıymet verilir. Sizleri okulun Kavga Takımı'na seçtik!
Biz çömezler şaşırmıştık, bu ne lan, kavga takımı da ne? Hadi basketbol, futbol takımını anladık da kavga takımı diye bir şey mi var?
Biz içimizden bunları düşünürken ve affaldağımız için tek kelime bile etmezken başkan konuşmaya devam etti.
Evet her okulun spor takımları vardır arkadaşlar, bizim lisenin öyle basket, futbol takımı filan önemsizdir, bizde herkes özellikle 3. sınıfta çok fazla ders çalıştığı için okul takımlarına girse bile çıkar. Bu yüzden futbol ve basketbol takımlarımızda istikrar yoktur. Okul takımı için 1. sınıftan seçilen öğrencilerin 3. sınıfa dek yetiştirilmesi gerekir. Okullararası maçları kazanan öğrenciler hep 3. sınıftır ama 1. sınıftan itibaren düzenli olarak antrenman yaparlar. Bizde ise öyle bir şey olmaz. Herkes 3. sınıfta ineklemek istediğinden takım oyunlarında son 50 senedir ne ismimiz ne cismimiz geçer.
Fakat bireysel sporda bizim okul hep derece alır, atletizm, güreş, boks, halter gibi sporlarda öğrencilerin Balkan, Avrupa, Türkiye müsabakalarında dereceleri, kupaları ve madalyaları vardır. İnanmayan yatılı bölümünün ortasındaki şeref salonundaki madalya ve kupalara baksın. Bir iki hentbol- voleybol kupası haricinde hepsi ağır ve zor sporlara ait kupalardır.
İşte o kupaları toplayan öğrencilerin çoğu da yatıldır çünkü hepsi Yatılı Kavga Takımı üyesidir. Yatılı'nın kavga takımına girmek sizi gerçek bir erkek yapar gençler! Artık çömez olmazsınız adam olursunuz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KORE MAHALLESİ'NDEKİ TÜRK'ÜN DÖNÜŞÜ
HumorININININNNNN! Kore Mahallesi'ndeki Türk isimli anı kitabıma kaldığım yerden devam ediyorum arkadaşlar! Yeni başlayan arkadaşlara önce 1. kitabı okumalarını tavsiye ederim. Bu ikinci kitap. Ne yazık ki Wattpad'in azizliği yüzünden 1. kitaba bölüm ekl...