İşte bu minvalde yastıkta gördüğümün pire değil de bit olduğunu anlamış bulundum. Meşhur atasözüdür "Pire itte bit yiğitte bulunur" diye. Kısaca benden önce odada kalan yavşak Japon pis mahlukatın tekiymiş. Bu arada yavşak kelimesini bilinçli olarak kullandım: Argoda homo anlamına gelse de gerçek anlamı "Bit sirkesi"dir. Bit sirkesi demek bitin yumurtası demektir.
Her insan bitlenebilir. Çünkü bit bulaşıcı bir canlıdır. İnsandan insana sıçrar. Metroda, otobüste bile bit kapabilirsiniz. Ciddiyim! Gerçekten de biti her yerden kapabbilirsiniz. Özellikle uzun yol seyahatine çıktığınız otobüsler bunun için en uygun yoldur. Otobüs personeli çok sık yıkanmadığı için size onlardan bile bulaşabilir. Ya da bitli bir yolcunun biraz önce oturmuş olduğu koltuğa başınızı koydunuz mu bitlenebilirsiniz de. Gerçi hayatımın 20 senesi haftada 2 kere şehirlerarası otobüs yolculuğu yaptım ve hiç bit kapmadım. Ama çocukken ilkokulda iken bir kaç kere bitlenmişim. 80lerde Türkiye çok fakirdi ve fakir ailelerin çocuklarının da yıkanması özellikle kışın kolay değildi. O zamanlar zenginlerin bile yıkanması kolay değildi ki kışın! O zamanlar ne termosifon, ne doğalgaz vs vardı. Ben babaannemin evinde gördüm ilk termosifonu! Büyük bir şeydi, içine çalı çırpı, gazete kağıdı ve tahta parçası atıp yakınca gürül gürül sesler çıkartıp suyu ısıtırdı, kazanda ısınan sıcak suyun musluğunu açıp mermer kurnaya doldurur ve oradan tasla yıkanırdık. Şimdilerde benzeri olarak çay semaverleri satılıyor, tenekeden, aynı mantık!
Bizim evde ise sobanın üstünde süt güğümü gibi devasa bakır bir maşrapa kaynardı ondan suyu ılıştırarak annem bizi yıkardı. Ya da ocakta tencerede su ısıtırdık tabii yazın. Gerçi yazları su kaynatmaya gerek yoktu çünkü balkona iki kova su koyardık, güneşte ısınırdı. doğal güneş enerjisi yani.
İlk elektrikli termosifonu 84'de dedemin İstanbul'daki evinde gördüm. Düğmeyi çeviriyordun suyu ısıtıyordu. Ama çok ufaktı, bir kişi ancak yıkanırdı. 86'da bizim eve ilk tüpgazlı termosifon girdi de artık rahatça yıkanmaya başladık.
Fakat şimdi 21.yy'daydık ve şerefsiz Japon bitlenmiş ve yatağı da bitlendirmişti. Öff hemen üstümü çıkardık, tabii açtığım bavuldaki bütün giysilere de bit bulaşmış olmalıydı. Öff ya! Hemen dışarı çıkıp bit ilacı ve dezenfektan bulmalıyım
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KORE MAHALLESİ'NDEKİ TÜRK'ÜN DÖNÜŞÜ
MizahININININNNNN! Kore Mahallesi'ndeki Türk isimli anı kitabıma kaldığım yerden devam ediyorum arkadaşlar! Yeni başlayan arkadaşlara önce 1. kitabı okumalarını tavsiye ederim. Bu ikinci kitap. Ne yazık ki Wattpad'in azizliği yüzünden 1. kitaba bölüm ekl...