Adsız Bölüm 187

7 4 1
                                    

Doktorun kapısına bir A4 kağıda daktilo ile yazılmış (printer'den çıkartılmış) bir yazı vardı. Kelimesi kelimesine hatırlamıyorum ama meali şöyle idi:

Mahallemize kayıtlı olmayan yani dışarıdan gelen herkesten doktora görünme (muayene) vizite ücreti olarak 12.000,00 USD alınır. Duyurulur!

Şimdi ben ilk önce bu yazıyı okuyunca tam anlamadım, ABD'de çok fazla gereksiz sıfır kullanılmakta. Ben şöyle anladım vizite ücreti 1200 dolar. Yine de çok. 

Ben bunu teyit ettirmek için oradaki bir hemşireye sordum, 1200 dolar vizite ücretini peşin mi ödeyeceğiz?

Kadın şaşırdı, "Mahallemize yeni mi geldiniz? Kayıtlı mısınız?" Hiç bir yere kayıtlı değildim daha doğrusu ben Kore Mahallesi'nde oturduğuma göre oraya kayıtlı olmalıydım (kurs yönetimi her öğrenciye ilk hafta bir evrak veriyordu, bu evrak İç Güvenlik-Göçmenlik Bakanlığı'na gidiyordu. Ben daha vize başvurusu yaptığımda adresi Kore yurdu olarak gösterdiğim için İÇ Güvenlik Bakanlığına adresim öyle kayıt olmuştu. Sonra aynı semtte ev tutunca kurs yönetimi beni çağırdı ve İç Güvenlik Bakanlığına ait resmi, üzerinde doldurmam gereken yerler olan bir evrak verdi. Peki ama ben bunu nereye vereceğim deyince müdür çok şaşırmıştı, postalayacaksın, üzerinede zaten adres yazılı, oraya postala demişti. Hımmm! Peki post office nerde diye sorunca adam daha da dumur olmuştu! Postane mi? Gerek yok ki, aşağıda posta kutusu var, git bizim danışmadan 25 centlik posta pulu al, zarfa yapıştır, kutuya at demişti. Bu sefer ben şaşırmıştım, resmi evrak bu, öyle herhangi bir kutuya atılır mı yahu? Kaybolursa beni kaçak göçmen diye tutuklarlar. Ben  posta ofisinde postalarım deyince adam yine şaşırmıştı, posta ofisi çok uzak ama aşağıda kırtasiye var, onlar paket servisi de yapıyor ama seninki paket değil mektup, mecburen posta kutusuna atacaksın deyince benim kafam hiç yatmasa da yaptım. Bizde resmi evrakı evin önündeki posta kutusuna atan var mı acaba?

ABD'de her yabancı (turist vizesiyle gelip 2-3 aydan fazla aynı yerde ev kiralayacak olanlardan tutun, çalışma ve öğrenci vizesiyle gelen herkes dahil) bir başvuru formu doldurarak nerede ikamet ettiklerini devlete bildirmek zorundadır. ABD'de devlet vatandaşa güvendiği için (eğer vatandaş üçkağıt yaparsa cezası çoook ağır olduğu için batıda devlet vatandaşa güvenir. Zırt pırt af çıkmaz bizdeki gibi. Cezayı yiyen paşa paşa çeker, yok denetimli serbestlik, yok af, yok ceza indirimi, hiç bir şey yok batıda) vatandaşın, federal devlete ait posta kutusuna bir zarf ve 25 centlik bir posta pulu ile attığı evrak yeterli beyanat sayılmaktadır. 

Evet ben ABD'de hiç PTT'ye gitmedim. Posta Ofisi vardı ama gitmeye gerek yoktu. Çünkü her caddede kocaman, tenekeden posta kutuları vardır ve mektubunu oraya atman yeterli. Posta pulunu, kırtasiye, kurs yönetimi ve daha pek çok işyerinden 25 cent ise 25 cente (belki sen yabancısın diye kazıklamak için 30 cent  derler ama hiç görmedim) satın alabilirsin. Ben Türkiye'de o kadar çok mektup attım, hepsini de PTT'ye gidip attım, koskoca Türkiye'de, 30 ayrı şehirde yaşamışımdır, kimisi İstanbul kimisi Bursa, İzmir gibi büyükşehirler kimisi Akşehir, Akhisar gibi küçük ilçeler olsun hiç bir yerde posta kutusu görmedim, kullanmadım. Bir tek İstanbul,Ataköy'de, Atrium denen alışveriş merkezinin önünde eskiden beri büyük bir posta kutusu vardı, orasını da halk kağıt çöplüğü olarak kullanırdı. Mesela tost yer, ketçaplı kağıdı oraya atar, burnunu sümkürdüğü peçeteyi oraya tıkar, çubuk kraker yer paketini oraya sıkıştırır. Yani amacı dışında kullanır.

İşte bu yüzden bizim millet, bizzat posta müdürlüğündeki memura vermez ise mektubunun başına bir şey geleceğine, çalınacağına, yırtılacağına hatta hiç o kutuya bakılmayacağına inanır.

 ABD'de maaş, çek ile ödenir, mesela emekli maaşı bile isme yazılmış olarak posta ile gönderilir. ABD'de kimse bankadan maaş almaz, para bankaya yatmaz, çekle yollanır, sen çeki bozdurur ve istersen bankaya yatırırsın. Genelde de yatırmazsın çünkü negatif faiz olduğu dönemde ya da olmasa bile banka senden para saklama ücreti alır, bizdeki hesap işletim ücreti gibi. ABD'de banka vatandaşın parasına, yani mevduata yüksek faiz vermez. Senden ücret keser. Hiç kimse para saklamak dışında bankaya para yatırmaz. Bankaya yine de mecuren para yatırırsın, çünkü çek koçanı alman gerek. ABD'de mesela 99 Cent mağazasına (bizdeki BİM, A101) gittin, 10 TL-dolarlık alışveriş yaptın, istersen şahıs çeki ile ödersin, ev kirasını banka çekini evi kiraladığın kişi veya firma adına yazar yollarsın. Kimse nakit istemez, sadece ben oraya ilk gittiğimde ağır 2009 ekonomik krizi yüzünden her dükkanda şöyle yazı vardı, kişisel çek kabul edilmez, Strabucks'da bile böyle yazıyordu. 

Neyse ben hemşireye 1200 dolar mı diye sordum  o da bana bizim mahallede mi oturuyorsun deyince ben mecburen hayır dedim. O semt benim kurs öğretmeninin mahallesiydi, şimdi ismini unuttum ama Rosewood gibi bir semt ismiydi, bana çok uzaktı, otobüsle 1 saatlik yol sonunda gitmiştim. 

Hemşire de bizim mahalleye kayıtlı değilsen kliniğimiz sana free değil dedi, ben de tamam yahu 1200 doları nasıl ödüyoruz, sigortam var deyince, ücretimiz 12 grant dedi.

12 grant ne yahu? Böyle bir rakam yok ki? Tekrar sordum, wat iz gırant? Hav maç? Kadın cevapladı Tüvelf tavsınd! Van gırant iz van tavsınt!

Ben de şafak attı, Hööö! Vattt? Vattt? Vattt? 

Düüttt! Motoru kaynattık, buhar püskürtüyorum kulaklardan!

Meğer mahalle dışındakilere ister Los Angeles'in başka mahallesinde (komşu mahalle bile olsan) ister başka şehirde yaşayan biri olsan mesela San Fransisco ister başka eyalette yaşayan bir ABD'li olsan (mesela Teksaslı olsan) ya da istersen benim gibi Törkiş olsan (yani ABD vatandaşı bile olmasan)ödeyeceğin para 12 bin dolardı! 5.sınıf bir sağlık ocağındaki dandik bir doktor ön muayene ücreti için hemi de bu!

Ohhhhhhhhhhhhhaaaaaaaaaaaaaaaaa!


KORE MAHALLESİ'NDEKİ TÜRK'ÜN DÖNÜŞÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin