İçeride çarşaf filan bulamayınca çok üzüldüm tam çıkıyordum ki köşede ayrı bir bölüm gördüm, 99 sentçinin içindeydi ama sanki farklı bir dükkan gibi girişini turnike ile ayırmışlardı merak edip içeri bir girdim ki vayyy! Bütün kaliteli Çin-Kore-Japon malları orada. Çarşaf, yastık, kılıf ve battaniye setine toplam 30 dolar ödedim ki bedava! Arkamı döndüm tam çıkacağım bir şey gördüm ve aşık oldum!
O ne beee! 20 dolara hem de! Evet espresso makinesi hem de 19,99 dolara! Haddi leynnnn! Ben ABDye gitmeden önce 2007'de kendi evimi satın aldığımda sağolsun babam da hem evi alırken hem de içini döşerken büyük yardım etmişti, hatta mobilya ve beyaz eşyaları o aldı. Bizim peder, ucuzculuk konusunda üniversitelere ders verecek adamdır, bugün mesela bir çift evlense ev kurma masrafı nerden baksan 15-20 bin TL tutar, valla peder bana 6 bin TL'ye dört dörtlük ev düzdü. Yemek odası, yatak odası, büro (yazı masası- koltuk, deri oturma takımı) iki çekyat, buzdolabı, çamaşır- bulaşık makinesi hepsi sıfır ve spot piyasadan nakit olmak kaydıyla 6 bin TL tuttu. Ne yazık ki ABD'ye yerleşince evi kiraya verdim, eşyaları da kardeşime verdim, çok hor kullandı, sonra işyeri açtı, benim eşyaları büro malzemesi diye kullandı yine de sağlam çıktılar aradan 10 sene geçti, çoğu bodrumda duruyor. Tabii beyaz eşyaları bizimkilere verdim, bozulana kadar kullandılar. Yani tüm eşyalar 3 aile tarafından kullanılmış oldu.
Sonra bir gün Türkiye'ye geldiğimde annem tutturdu evlen diye benim de Omorika'da hatunlardan dilim feciii yanmış, bekarlık sultanlık değil padişahlıktır diyorum, neyse bir ara nasıl olduysa beni bir kızın annesiyle aynı masaya oturttu. Tabii ben durumu bilmiyorum. Ben evi sıfırdan düzmüşüm, mesela evlensem kız elini kolunu sallayarak gelecek, perdesi, yemek takımı, tabak çanağı hep en kalitesinden (tabii ki fiyat/performans olayı açısından) Jumbo çatal bıçak alacak halim yok ya bekar yaşadığım eve, kadın demez mi, ayy perdeleri bile sen mi seçtin? Ulan kendi evim tabii ki ben seçeceğim kim seçecek! Ama evleneceğin kıza bir şey bırakmamışsın dedi. Benim jeton halen düşmemiş ya, ileride evleneceğim kız perdeyi beğenmezse kendi parasıyla gider alır getirir takar dedim. Evde her şeyi yapmışım perdeyi beğenmesin haspa dedim.
Bu arada evdeki hiç bir eşya da köylü işi değildi, 2 sene dekorasyon dergisi müdürlüğü yapmış adamım, İspanyol-İtalyan-İngiliz mobilyalarından çok iyi anlarım, benim diyen kadından mobilya-ev dekorasyonu konusunda zevk yarıştırır ve ona toz yutturum. İşte kadın bana ayy perdeleri de mi sen aldın deyince sinirim zıpladı, yukarıda yazdıklarımı sert şekilde söyledim kadıncağız mosmor oldu! Yahu elin cahili benle mobilya konusunda aşık atamaz o kadddar!
Bu arada ekleyeyim, geçen sene ev taşıdık, yeni eve geçtik diye annem çıkınını bir açtı, yeni evin pencerelerine perde yaptırdı ama yatak odaları boşta kaldı, eskileri de eskimiş diye temizlikçi kadına verdi, bizim yatak odalarına benim evde kullanmış olduğum perdeleri taktı. Ay ne kadar kaliteliymiş senin perdeler oğlum, bunları biz 10 yıldır ne diye kullanmıyorduk dedi annem! Yıkandı, ütülendi yeni evin yatak odalarına asıldı benim 10 senelik perdeler. Demek ki neymiş şık ve kaliteli ürün konusunda pirofesyonel dekoratöre güvencekmişsiniz! Pek çoğunuza satıcıların yutturduğu dandik perdelerin ömrü 3-5 senedir, 10 senelik perdeyi hala modaymış gibi kullanabilmek için asla demode olmayacak kaliteli ürün alacaksınız. Bir bilene danışın bi zahmet!
Ha nerde kalmıştık! Haah hatırladım ama sayfa bitti
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KORE MAHALLESİ'NDEKİ TÜRK'ÜN DÖNÜŞÜ
MizahININININNNNN! Kore Mahallesi'ndeki Türk isimli anı kitabıma kaldığım yerden devam ediyorum arkadaşlar! Yeni başlayan arkadaşlara önce 1. kitabı okumalarını tavsiye ederim. Bu ikinci kitap. Ne yazık ki Wattpad'in azizliği yüzünden 1. kitaba bölüm ekl...