Adsız Bölüm 147

22 5 0
                                    

20. yy başında patlayan Büyük Buhran'ın şu sonuçları oldu, İngiliz, ABD'li ve Avrupalı yatırımcılar çok büyük oranda para kaybetti. ABD'deki finans şirketleri (banka, banker vs) İngiliz, İskoç, İrlandalı ağırlıklıydı, yani WASP (White, Anglo-Saxon- Protestan) denen ABD'yi kuran göçmen kitleydi. Bunlar büyük para kaybetti. O sırada borsaya sokulmayan ancak tefeci olarak kredi dağıtan Yahudilere ise gün doğdu. Gerçek Amerikalılar aç gözlülüklerinin kurbanı olurken Yahudiler gerek Sovyet Devriminden kaçan ve Avrupa üzerinden gelen Yahudilerin getirdiği altın ve mücevher sayesinde Yahudi bankerler, krizi fırsata çevirdi. Altını olan Kural'ı koyar prensibi gereği borsaya girmediği için batmayan Yahudiler, kriz sırasında ne kadar batmış şirket-mal-mülk varsa topladılar. Bir anda fakir ve sevilmeyen göçmenlerden bir kaç yılda toplumun saygın beyefendilerine dönüştüler. Pek çok banka el değiştirdi ya da Yahudiler bir sürü ABD bankası kurdu.

Sermayeyi ele geçiren Yahudilerin yine de büyük bir sorunları vardı, Hristiyanlar Hz. İsayı öldürdükleri için (Yahudi ileri gelenleri putperest Roma valisine İsa'yı şikayette bulunmuş ve idamını istemişlerdi, yoksa isyan çıkartacaklardı. Aslında Hz. İsa, Romalılar için bir tehdit veya sorun değildi, sırf Yahudiler istedi diye yakalanıp çarmıha gerilmişti (İslam inancına göre yakalanan kişi İsa değil onu inkar eden ve yerini Romalı askerlere gösteren Hain Yehuda- Judas'tır)

İşte 2 bin senedir Hristiyanlar Yahudilerden bu yüzden nefret ediyordu. Halbuki Hristiyanlar 3 kitabı birden okuyordu. Eski Ahit adıyla (Tevrat ve Zebur onlar Mezmur- Mizmor der, şarkı veya ilahi demektir. Cenazelerde söylenen dua Mezmur'dandır) Yahudilerin Kitapların Yeni Ahit adıyla da İncil (Bible- Yunanca'da Kitap ya da Kitaplar demektir Biblia'dan Latince'ye Bible olarak geçmiştir). Yani her Hıristiyan aslında %50 hatta 3'te 2 oranında Yahudi idi. Üstelik İsa da bir Yahudiydi. 

İşte bu ortak paydayı Yahudileri kullanmak için gerek diye düşündü banker Yahudiler. Propaganda yapmak lazımdı. Önce medyayı ele geçirdiler, tabii ki köşe yazarı vs olarak. Çünkü Yahudilerin çoğu iyi eğitimli- uzman kişilerdi. Mesela Atom bombasının mucidi Einstein gibi.  Sonra medyanın kendisini yani gazete ve matbaaları ele geçirdiler. Ya patron ya da müdür oldular. Yine de 5. güç olan medya o günlerde çok dağınık olduğundan, onbinlerce gazete vs olduğundan medyayı kontrol etmek zordu. İşte o zaman yeni doğan bir sektörün sinemanın çok işe yarayacğını keşfettiler. Bunu tabii ki Nazilerden öğrendiler.

Nazi Propaganda Bakanı Göbbels, Nazi ideolojik filmleri üretip Almanya sinemalarında gösteriyordu akabinde bu filmler dünyaya gönderiliyordu. Nazi kültürü ve savaş makinesinin ne kadar görkemli olduğu ve Yahudilerin ne kadar hain olduğu anlatılıyordu. 2. Dünya savaşı öncesi ve sırasında Yahudiler, Nazi propaganda filmlerine karşılık veremediler çünkü New York film piyasası ve dünya film piyasası o sırada Almanların elindeydi. En ünlü yönetmen ve oyuncular Alman'dı. Almanlar tiyatro sanatında İngilizler kadar, opera ve müzik sanatında İtalyanlar kadar, roman sanatında Fransızlar kadar iyi değildiler ama yeni doğan film sanatında çok iyiydiler. Bu yüzden Nazilerle savaş öncesi Amerikan film sektörü mücadele edemedi ya da etmedi. Ne zaman ki ABD hükümeti yaw biz savaşa girsek iyi olur dedi, o zaman savaşa katılmaya karşı olan ABD halkını ikna edecek bir şey, onları manipüle edecek, kandıracak bir şey lazımdı. Pentagon sağ sola sordu ve filmlerin halkı gaza getireceğini öğrendiler. Artık Los Angeles'e taşınmış olan New Yorklu film yapımcılarını Washington'a çağırdılar. Her birine Pentagon'un kendi elemanlrına yazdırttığı senaryoları verdiler, şu senaryoyu al, şu ünlü oyuncuları da kadroya dahil et, alsana film bütçesi, çek 15 günde-1 ayda bu filmi oynat dediler. 

KORE MAHALLESİ'NDEKİ TÜRK'ÜN DÖNÜŞÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin