KORE MAHALLESİ'NDEKİ TÜRK'ÜN DÖNÜŞÜ

Untitled Part 121

Ev eşyası satın almaktan niye bahsettim çünkü ABD'de ev eşyaları çok ucuz ama nakliyesi- taşıması aşırı pahallı. Ayrıca mobilyalar özellikle yatak fiyatları uçmuş vaziyette. 300 dolara filan geliyordu yatak (bazasız), bu yüzden ben Kore Mahallesindeki ilk evimde somyanın üzerinde şişme yatakta yattım 7 ay boyunca. Şişme yatak güzel bişi ama kalkması çok zor, benim gibi şişman birinin yataktan fırlaması için yatağın biraz sert olması gerek ama hava- su yataklarında yataktan kalkmak kadar zor bişi yok. Genelde üşme şeklinde top gibi yuvarlanarak kalkabiliyordum. Tabii 90 kg ağırlığı çeken hava yatağı somyanın tellerine değdikçe zamanla deliniyordu. Bu yüzden spor matı satın aldım. Halen Türkiye'de yok ama ABD'de Spor mağazası zincirleri var, tabanca tüfek kamp malzemeleri şişme yatak çadır vs bir sürü çok sevdiğim şey satmaktalar. Outdoor spor denen kamp yapma olayını hep sevmişimdir ama gel gör ki hayatımda bir kere çadırda uyudum o da Death Valley Çölüne kampa gittiğimizde. Ben çocukken biraderimle birlikte okul gezilerine katılmak isterdik ama babam asla izin vermezdi. Yahu çocukluğumda ailem olmadan arkadaşlarımla hiç bir şehir dışı yere gidemedim. Bir kere gittim o da okul pikniğiydi o kadar. Ama üniversitede yemediğim nane kalmadı bun rağmen hiç çadırda kalmadım. Çocukken şu karavanlı kampçılara bayılırdım. Tabiatın içinde tatil yapmak  düşüncesi benim maceracı ruhuma çok iyi gelirdi ama bizim peder kamp düşmanı bir adamdı. Çalı çırpının dikenin böceğin içinde ne halt edeceksin, yılanı var akrebi var, temiz tuvalet bile yok diye bizi hep ya devlet kamplarına ya da akrabalarımızın yazlıklarına vs götürmüştü. Bazı insanlar tabiat sevmez kader işte.

ABD'de bulduğum bu outdoor firmasının düzenli müşterisiydim çünkü ayda bir yatak delerdim, en sonunda Hollywood'a taşındım. Oradaki evde somya bile yoktu. Ben haftalarca yerdeki incecik halıflexin üstünde yattım. Sıfır zeminde yatmanın sorunu üşümek değil arkadaşlar berbat bir sırt ağrısı ile kalkıyorsun.

Neyse işte 3. haftanın sonunda eski bir dostumla karşılaştım o da benden 8 ay önce Hollywood'a taşınmıştı ama karı kızlarla gezmek yüzünden paralar suyunu çekince TR'ye geri dönüyordu. Kendisine 2+1 daire tutmuştu ki büyük masraftı. İçini normal ev gibi, yemek odası yemek masası sandalyeler yatak odası vs ile döşemişti. Bütün ev eşyalarını 300 Dolara aldım, kendi kendime çok sevindim çünkü bu eşyayı 3 bin dolara alamazdım. Daha sonraki yıllarda ben TR'ye kesin dönüş yapacağımda bu eşyaları  1 dolara bile birisine kitleyemedim. Öylece bırakıp geldim, yani arkadaş benden kat kat akıllı çıkmıştı. Bir ara Hollywood'daki Türk bahsinde evin içinin resimlerini koyarım, yok yoktu evde, ne yazık ki ABD'de daireler eşyalı kiralanmıyor (eşyalı olanlar da var tabii ki) bu yüzden o canı eşyalar ya çöpe gitti ya da isteyen yağmaladı.