Bölüm 63

22 5 0
                                    

İşte ben IBM-DOS'u kullanmayı da öğrenmiştim, sonraları Windows 3.1 çıktı ve Windows 95 çıkınca hemen onu kullanmayı öğrendim, üstelik kursuna da gidip sertifika aldığımdan öğretmenlik de yapabilirdim. Onun yerine, Bill Gates gibi, evde kardeşimle birlikte 3 yıl boyunca toplama bilgisayar yapıp sattık. 1999-2000 arası bilgisayarlar çok pahallı olduğundan herkes toplama bilgisayar almak istiyordu. Fakat sorun şuydu ki bilgisayar toplayan yani inşaa eden insanların önemli bir kısmı işi bilmiyordu. Ben ise iyi bildiğimden bütün tanıdıklarım benden hem de ucuza yüksek kaliteli PC alıyordu. Bu şekilde iyice tanındım ve ilk işim olan PC World Bilgisayar Dergisi'ne girmem de böylece oldu. 3 yıl PC World'de çalıştım ve sonra da 6 ay İhlas Dergi Grubu'nun bilgi işleminde görev aldım. O sırada Türkiye'deki en güçlü Internet alt yapısı İhlas Net'teydi. Fakat pazarlamayı iyi beceremediklerinden Turkcell'in yan kuruluşu olan Veezy ve Superonline pazarı ele geçirmişti. Halbuki Türkiye'deki en hızlı Interneti İhlas Net'de idi. Ben bu sayede Internet üzerinden görüntülü sohbet ve fotoğraf paylaşabiliyordum. Diğer herkes ise daktilo gibi yazışıyordu.

Bu sayede 2003'den itibaren sadece bilişim profesyonellerinin bildiği bir arkadaşlık sitesine üye oldum. Siteyi Finliler yapmıştı. Günümüzde Finlandiya dünyadaki en iyi Internet hizmeti veren ülkedir. Herşey Internet'e bağlıdır ve Internet bir insan hakkı olarak yasa ile korunur. Ücretini ödemezsen bile Internet kesilmez ama hızı düşürülür. Nokia markasını da üreten Finlandiya 1990ların sonundan itibaren Internet ve yazılıma büyük emek harcamış ve yatırım yapmıştı. İskandinav ülkeleri kendi milli işletim sistemlerini geliştirmişti. Biz de geliştirmiştik aslında. ABD kanunları gereği üretilen her Amerikan ürünün içinde gizli bir kod vardır. NSA isimli çatı güvenlik kurumu tüm dünyadaki Amerikan üretimi bilgisayar ve cep telefonlarını otomatik olarak dinler ve gerekirse onları bozabilir. CIA bile NSA'e karşı sorumludur. Yani National Security Agency CIA'in bile amiridir. Görevi bilişim ve iletişim güvenliğidir. Her türlü hackere karşı mücadele eder ama öte yandan gerek Microsoft gerekse diğer Amerikan yazılım şirketlerinin ürettiği MacOs gibi softwareler sayesinde dünyadaki tüm bilgisayarları izler, istihbarat toplar. İşte özellkle İskandinav ülkeleri bunu bildiklerinden kendi işletim sistemlerini ürettiler. Bu işletim sistemleri açık kaynak koduyla yazılmış olduğundan içine bir şey gizleyemiyordunuz, üstelik ücretsiz yani bedavadır. Bu işletim sistemleri UNIX tabanlıdır ve moder isimleri Linux'dur. Ben iyi bir Linux kullanıcısıydım. Türkiye bu FETÖ ihanet çetesi TÜBİTAK'ı ele geçirmeden önce PARDUS isiml milli işletim sistemini üretmiş ve kullanım sokmuştu. Akabinde TÜBİTAK ilk milli mikro işlemciyi de üretmişti. ASELSAN yani Askeri Telsiz-Telefonları-uyduları üreten milli firmamız da ilk milli cep telefonlarını üretmişti. Yani Vestel'den önce üstelik de kimsenin dinleyemediği milli cep telefonu markamız vardı. İşte CIA buna gıcık oluyordu. O sırada yeni seçim oldu ve AKP iktidara geldi. Ne yazık ki FETÖ çoktan partinin içine sızdığından daha hükümet kurul kurulmaz Bill Gates Türkiye'ye geldi ve milli bilgisayar programımızı çöpe attırmak için ücretsiz yüzbinlerce bilgisayarı okullara bağışlayacağını söyledi. Ne yazık ki biz de kandık ve kendi milli cep telefonumuz ve bilgisayarımız böylece rafa kalktı. Ve hepinizin de bildiği hükümetin bütün konuşmalarının kaydedildiği, herkesin herkesi dinlediği, CIA'in hepimizi dinlediği dönem başladı. Şu an ASELSAN ve TÜBİTAK içinde yuvalanmış hainlr temizlenince belki eski programlara geri dönülür. Ne yazık ki o projeleri geliştiren süper zekalı mühendislerimizin hepsinin suikaste kurban gittiğini artık biliyoruz. Bizim 15 yılımıza mal oldu bu FETÖ, ama daha acısı belki 15 sene önce o programlar iptal edilmeseydi şu an bizim de Samsung laptoplar ve cep telefonları gibi hem de dünya çapında markalarımız olacaktı.

Milli işletim sistemi olan Pardus'un iptal edilmesine en çok ben üzülmüştüm çünkü İhlas'a bağlı çalışan PC World ekibi olarak biz genç bilgisayar kurtları ülkemizin geleceğinin milli yazılım ve milli PC olduğunu biliyorduk. Hepimiz o dönem bu ideal uğruna çok uğraştık. Hatta daha sonra kendi ilk milli bilgisayar dergimizi bil çıkartık, PC Life ve Net Life. Ben hem PC Life'ın editörüydüm hem de iki üç kişiyle Net Life'ı hazırlıyordum. Net Life Türkiye'nin ilk yazılım dergisiydi. O dönem biz binlerce hatta onbinlerce ortaokul-lise gencine ileri seviye yazılım öğrettik. İlk milli hackerler belki de bizim dergimiz sayesinde doğdu. Bir sonraki aşama ise Linux Life'dı ve gençlik heyecanla bu dergiyi bekliyordu. Biz o sırada ilk milli PC çıkacağı için çünkü 2003'de piyasaya çıkacağı söyleniyordu, hazırlık yapmaya başlamıştık. Fakat ne yazık ki olmadı. NSA destekli Bill Gates, işbirlikçi FETÖ sayesinde herkesi kandırdı. Bir anda Zaman Gazetesi'nde Pardus'u ve milli işlemciyi kötüleyen yazılar art arda yayınlandı. Amerikan hayranı eski Komünistlikten sönme liboş köşe yazarları her fırsatta TÜBİTAK ve ASELSAN'ı kötülediler.

Bugün neyse ki bir alanda ilk kez milliyiz. Bayraktar silahlı ve silahsız insanız hava araçlarının başarısını okuyunca gururlanıyoruz. İlk milli drone projesini 2003'de duydum, kardeşim Amerika'dan gelen bir çocuk varmış, drone üretiyormuş demişti. 2003 nire 2013 nire? Tam 10 yıl FETÖ cüler bu çocuğu da engellediler. Nihayet sayın Cumhurbaşkanının kızıyla evlendi de artık kumpasa kurban gitmeyecek bu proje! Maalesef şu anlaşılmış oldu ki bu ülkede milli bir şey yapacaksan, memlekete faydalı olacak ileri seviye bir teknolojiyi getireceksen anca ülkedeki en güçlü adamla akraba olmak zorundasın! Yoksa vatan hainleri bir şekilde seni yiyip bitiriyor. Zamanında biz milli otomobil de ürettik Devrim arabası. Benzin koymayı unuttuk diye proje iptal edildi. Hala sokaklarda 1970 üretimi ikinci milli araba olan Anadol var. Koç grubu üretti ama İtalyanlar bu işi batırmak için hemen lisans verip Kuş serisini ürettirdiler. Halk da Türk arabasını güya beğenmedi ve inekler kaportasını yiyiyormuş söylentisi çıktı. Yıl 2016, hükümet halen milli araba üretmeye uğraşıyor ama beceremedik! Yahu zırhlı araç üretiyoruz ama milli otomobil üretemiyoruz, cahil olduğumuzdan değil, imkansızlıktan değil, Hamdolsun artık Türkiye'de her şey var ama içerideki bazı sermaye grupları ile dışarıdakiler bize ürettirmiyorlar. İnşallah milli otomobili de göreceğiz. Milli markanın ne kadar önemli olduğunu ileride bir derste bana sorulunca anladım. Yeri gelince bu üzüntülü anımı da paylaşacağım.

Bu konuyu anlattım çünkü ben 2003'den itibaren Finlilerin kurduğu bir arkadaşlık sitesine üyeydim ve buradan özellikle de hayranı olduğum Finli kızlardan birini tavlamayı umuyordum. Bıyık altından gülmeyin laaa! Finli olmadı ama Güney Afrikalı tavladık işte! Benim için dünyanın öteki ucundan hem de doktor hatun geldi. Geldi de ne oldu? Gerisi arkası yarın ...

KORE MAHALLESİ'NDEKİ TÜRK'ÜN DÖNÜŞÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin