Eşsiz Savaş Ruhu

Bölüm 26 - Durdurulamaz

Hem Fan Rulong, Qin Nan'ın yönüne ölüm bakışları gönderirken yüzlerinde donuk ifadeler vardı. Xiao Qingxue'ye karşı korkuları olmasaydı, baba ve oğul korkusuz embesilin yanına gider ve onu öldürürdü.

Qin Nan'in tahmin ettiği gibiydi; Fang Li ve Fang Rulong, Elder Bai Heng ile gizli bir anlaşmaya vardılar. İlk plan, Qin Klanını yerinde yok etmekti.

Ancak Fang Li ve Fang Rulong, Qin Nan'in Elder Bai Heng'in sözlerine karşı çıkacak kadar korkusuz olacağını ve Fang Clan'ın ikinci dehasını öldürerek klanın büyük bir kaybına neden olacağını asla düşünmediler.

"Baba, şimdi plan değişmeli. Elder Xiao'nun bu sözlerinden sonra ilk turda artık hiçbir şey yapamayacağız gibi görünüyor. Eğer durum buysa, ikinci raundu bekleyelim. Onlara gerçek yeteneğimi göstereceğim ve Qin Klanını merhametsizce tamamen yok edeceğim.” Fang Rulong, ölümcül bir aura ile Fang Li'nin kulağına fısıldadı.

Fang Li başını salladı; yüzündeki ifade sakinleşmişti.

Qin Nan, Xiao Qingxue'nin yardımından bir avantaj elde etmiş olsa da, ikinci tura geldiğinde, Qin Nan hala birinci sınıf bir Huang Seviye Dövüş Ruhu'na sahipti ve bu tamamen işe yaramazdı. Öte yandan, Fang Rulong, Qin Changkong'unkinden daha güçlü olan altıncı sınıf bir Huang Dereceli Dövüş Ruhu'na sahipti. Bu noktadan sonra, Elder Xiao bile artık Qin Klanına yardım etmeyecekti.

Dövüş Sanatları dünyası, orman kanununu izledi; Xiao Qingxue bu sefer Qin Klanına yardım etse de, ikinci sefer olmayacaktı.

Bunun nedeni, Fang Rulong'un Lingshui Şehri'nin gerçek dehası olmasıydı; sadece o Mistik Ruh Tarikatı'nın bir öğrencisi olmaya layıktı.

Qin Nan, Fang Klanının baba ve oğul ikilisinin bakışlarını fark etti. Yüzünde alaycı bir gülümseme dışında endişe belirtisi yoktu. Arenadan indi ve Qin Klanına doğru yürüdü.

O anda Qin Klanı, Qin Nan'a tuhaf ifadelerle bakıyordu.

Qin Nan'in Elder Bai Heng'e karşı gitmesine izin vermeye istekli değillerdi, ancak Elder Xiao konuştuktan sonra bunu söylemeye cesaret edemediler. Onlara bir şey söyleme hakkını ne verdi?

Elder Xiao, Elder Bai Heng'den daha güçlüydü. Qin Klanına yardım ediyorsa, bu onların mutlu olması gereken bir şeydi!

Bu nedenle Qin Klanının karmaşık duyguları vardı; Qin Nan'in talihsizlikten bir kutsama almasını asla beklemiyorlardı.

Ancak bir sonraki bildikleri şey, bir kez daha şok edici bir sahne yaşandı.

Yargıcın alnından soğuk terler damlıyordu ve titreyen bir sesle, “Bir sonraki düello, otuz bir numara. Qin Nan, Fang Huo'ya karşı…”

O anda herkes olduğu yerde donakaldı. Qin Nan'in Fang Klanına ve Kıdemli Bai Heng'e karşı saygısızca açıklamasından sonra, bir Fang Klanının öğrencisiyle bu kadar yakında düello yapacağını asla tahmin edemezlerdi.

Bu… karma nedir?

Fang Huo, klanları için Fang Yu'dan sonra üçüncü dahi olduğu için Fang Klanının halkının yüzlerinde korkunç bir ifade vardı.

Qin Nan kısa bir gülümseme sergiledi ve sahneye çıktı. Gözleri sakince Fang Klanını taradı.

Aynı zamanda Fang Huo da sahneye çıktı. Bir süre önce, kendini beğenmiş ve gururlu bir insandı. Ancak yüzü şimdi korkuyla dolmuştu; Fang Clan'ın üçüncü dehasının görünümüne sahip değildi.

"Ben... Teslim oluyorum... Teslim oluyorum..." Fang Huo sahneye çıkar çıkmaz hemen bağırdı - kendini utandırmayı umursamadan.

Qin Nan gibi korkusuz ve kötü niyetli biriyle karşı karşıya kalındığında, gurur artık önemli değildi. Fang Huo hala parlak geleceğini dört gözle bekliyordu; bu yüzden burada ölmek -şu anda- umduğu şey değildi.