Eşsiz Savaş Ruhu

Bölüm 58: Wang Meng Solo ile Savaşmak

Wang Meng'in üçlü grubu, sert görünen yüzlerle derin bir nefes aldı.

Xiao Leng tek başına olsaydı endişelenmezlerdi. Ancak Xiao Leng, yardımcı olarak dahi bir öğrenci bulmayı başarırsa, savaşın sonucu tahmin edilemez olurdu; bu yüzden dikkatli davranmak zorunda kaldılar.

Ancak, üçü Qin Nan'in yüzünü gördüğünde aynı anda şok oldular.

Bu Qin Nan değil mi?

Qin Nan, Xiao Leng'in bulduğu yardımcı mı?

Wang Meng gerçekten de ilk on dehadan biriydi; Gülmeye başlamadan önce düşüncelerini çabucak topladı, "HAHAHA, Xiao Leng, senin yardımcın olarak böyle bir çöp parçası bulmanı hiç beklemiyordum. Aslında bu çöpü bana getirdiğin için minnettar olmalıyım!”

Bunu söyledikten sonra Wang Meng'in ifadesi heyecanlandı.

Mistik Ruh Tarikatı'nda daha önce Wang Meng, Ling Zixiao'ya Çok Yönlülük Denemeleri sırasında Qin Nan'a rastlarsa tereddüt etmeden onu öldüreceğine söz vermişti. Ancak başlangıçta herkesin konumu rastgele seçildiğinden, Wang Meng QIn Nan'ı öldürmeyi planlasa bile hedefini bulması zor olurdu.

Qin Nan hemen önünde olduğu için şimdi neden heyecanlanmıyordu?

Sadece Wang Meng değil, diğer iki öğrenci de heyecanlıydı.

Eğer Qin Nan'ı burada öldürebilselerdi, sadece pek çok fayda sağlamakla kalmayacak, Ling Zixiao da onlara karşı olumlu olacaktı; heyecanlanmamaları için hiçbir neden yoktu.

Xiao Leng tepkilerine şaşırmadı ve soğuk bir sesle, "Wang Meng, senin saçmalıklarınla ​​zamanımı harcamanın bir anlamı yok. Haritayı hemen teslim edin ya da savaşa hazırlanın!”

"Bir savaş?" Wang Meng alaycı bir şekilde güldü ve küçümseyen bir yüzle, "Xiao Leng, bu değersiz Qin Nan ile takım kurduktan sonra benimle dövüşmeye cüret mi ediyorsun? Sana bir tavsiye vereyim; Qin Nan'i buraya benim için bir hediye olarak getirdiğine göre, hayatını son bir kez bağışlamaya hazırım, o yüzden gözümün önünden defol."

Diğer iki öğrenci yüzlerinde kendini beğenmiş ifadeler vardı; Xiao Leng ve Qin Nan'ı değerli rakipler olarak görmediler.

Xiao Leng bunu duyunca çok sinirlendi; Wang Meng'in bu aşamada bile bu kadar kendinden emin olmasını beklemiyordu.

Ancak, Xiao Leng bir şey yapamadan, tüm zaman boyunca sessiz kalan Qin Nan kahkahayı patlattı, "Wang Meng öyle mi? İlk on dahiden biri olduğunu duydum, doğru mu?”

Sözler Wang Meng'i kısaca şaşırttı; sonra başını kaldırdı ve gururlu bir ses tonuyla, "Doğru. İlk on dahiden biriyim, sıralamada dokuzuncuyum. Qin Nan, şimdi dizlerinin üzerine çöküp bana üç secde versen, seni öldürmek yerine sadece sakat bırakırım."

"Hehe." Qin Nan güldü ve sakince, "İbadetlere gerek kalmayacak. Tek bir isteğim var; Bana çöp dediğine göre benimle tek başına savaşmaya cesaretin var mı? Tabii ki, eğer yapmazsan, belki de çeneni kapatmalısın.”

O anda, Qin Nan'in yüzü buz gibi bir soğuğa döndü, etrafına ölümcül bir aura yaydı.

Qin Nan'in daha önce biraz öldürme niyeti varsa, şu anki görünüşü, önündeki kişiyi tamamen öldürmeyi taahhüt ettiğini gösteriyordu.

Başlangıçta, kendisi ve Wang Meng arasında kişisel bir çatışma yoktu, ancak sözlü olarak hakaret etmenin dışında, Wang Meng onu öldürmeyi bile planlamıştı. Bu nedenle, saçma sapan konuşarak zamanını boşa harcamak yerine, Qin Nan onu bir savaşa davet edip öldürmeye karar vermişti.