Eşsiz Savaş Ruhu

Bölüm 96: Şaşkın

Gong Yang'ın liderliğinde, üçü avlulu, iyi dekore edilmiş bir binaya geldiler.

Qin Nan eve girer girmez, düşüncelerini sakinleştiren ve enerjisini yenileyen hoş bir kokunun kokusunu alabiliyordu.

"Çay kokusu mu bu?" Qin Nan sorarken çevreyi taradı.

"Evet, burası bir iç öğrenci tarafından tasarlandı, özellikle çay keyfi için yapılmış." Gong Yang gülümseyerek, "Ayrıca, buradaki odalar yasaklayıcı auralarla kaplı. Hiç kimse Dövüş İmparatoru Alemi'ni geçmeden kulak misafiri olamaz."

Açıklama yaparken, Gong Yang ikisini bir odaya getirdi.

Oda büyük değildi, yaklaşık on metre kare genişliğindeydi. İyi dekore edilmiş, özellikle ahşap masanın üzerine yerleştirilmiş çay seti. Kristalleri andıran fincanlar, ejderha şeklini andıran bir sıra halinde dizildi.

Gong Yang ilk koltuğa oturdu ve çok kısa bir sürede iyi uygulamalı bir şekilde bir demlik çayı demlemeyi bitirdi.

Xiao Qingxue zarif parmaklarını uzattı ve bir fincanı tuttu. Ondan bir yudum aldı ve Qin Nan'a baktı, sonra görünüşte kızgın bir tonda, "Qin Nan, senin bu kadar saklanacağını hiç düşünmemiştim - senin için çok endişelendim."

Bunu duyan Gong Yang da Qin Nan'a baktı; kardeşinin mucizeler yaratmaya nasıl devam ettiğini merak ediyordu.

"Kıdemli Kız Kardeş Qingxue, benim hatam değil," Qin Nan alaycı bir şekilde güldü, "Ling Zixiao ve grubu tarafından avlanıyordum, bu yüzden gücümü geliştirmeye odaklanmak zorunda kaldım. Beklemediğim şey, Çok Yönlülük Adası'nda yetişimimi hızla artıracak şanslı karşılaşmalar yaşayacak kadar şanslı olacağımdı."

Bunu duyan Gong Yang ve Xiao Qingxue başlarını salladılar; bunun doğru olduğuna oldukça ikna oldular.

Qin Nan, Çok Yönlülük Denemesi gerçekleşmeden önce sadece beşinci seviye Vücut Temperleme Alemindeydi, bu da hızla sekizinci seviye Vücut Temperleme Alemine yükseldi ve Gizem Aleminin Küçük Başarı Aşamasında ustalaşmanın yanı sıra – eğer o olsaydı imkansızdı. herhangi bir şanslı karşılaşma olmadı.

Gong Yang bir gülümseme bıraktı ve "Bunun için endişelenmeyelim. Artık hapları bölmenin zamanı geldi.”

Bunu söyledikten sonra Gong Yang parmağını salladı ve Xiao Qingxue'nin önüne on yeşim kavanoz düştü.

Xiao Qingxue hafifçe şok oldu ve Gong Yang elini kaldırıp söylemeden önce bir şey söyleyecekti, "Dört bin Dövüş İmparatoru Hapına bahse girdin, yani bu sana karşılığında sekiz bin vermem gerektiği anlamına geliyor. Toplamda on bin yaparak tamamlamaya karar verdim.”

Bunu gördükten sonra, Qin Nan geniş açılmış gözlerle baktı; Gong Yang'ın zengin bir sonradan görme kişiliğine sahip olmasını beklemiyordu.

Gong Yang daha sonra Qin Nan'a gülümseyerek şöyle dedi: "Qin Nan, tüm katkılarınız sayesinde bu kadar çok hap kazandım. Ayrıca Yang Kardeşin olarak sana kötü davranmayacağım. İşte otuz bin Dövüş İmparatoru Hapı. Dilediğiniz gibi harcamaktan çekinmeyin.”

Bunu söyledikten sonra, Qin Nan'ın önüne düzenli bir şekilde toplam otuz yeşim kavanoz yerleştirildi.

Qin Nan ve Xiao Qingxue bunu gördükten sonra nefeslerini tuttular.

Üç milyon Xiantian Hapına eşdeğer toplam otuz bin Dövüş İmparatoru Hapı!

Özellikle Qin Nan nispeten fakirdi; yüz bin Xiantian Hapı aldığında sevinç içinde havaya sıçrardı. Şimdi önünde otuz bin Xiantian Hapı olduğu için, bayılacak gibi hissetmesine neden oldu.

Bir süre sonra, Qin Nan nihayet düşüncelerini topladı ve alaycı bir gülümseme bıraktı, "Kardeş Yang, beni ölümüne korkutmayı mı planlıyorsun? Bu Dövüş İmparatoru Haplarını bana güvendiğin için kazandın. Benzersiz bir şey yapmadım. Elbette hediye olarak kabul edeceğim ama sadece on bin Dövüş İmparatoru Hapı alacağım.”

Qin Nan tereddüt etmedi; elini salladı ve on yeşim kavanozu aldı.

Bu, İlahi Savaş Ruhunun inanılmaz bir oranda gelişmesine izin verecek otuz bin Dövüş İmparatoru Hapı'na oldukça açgözlü olduğu zamanlarda bile oldu. Ancak Qin Nan, onun katkısı olmadığı için hepsini almaması gerektiği için açgözlülüğünü geri tutmayı seçti.

Kardeşler arasında fazla kibar olmaya gerek olmadığı için sadece on bin Dövüş İmparatoru Hapı alıyordu ve Gong Yang toplamda yetmiş bin Dövüş İmparatoru Hapı kazanmıştı.

Gong Yang'ın gözleri bir iltifat duygusuyla titredi ve ardından, "Tamam, öyle yapalım. Bu arada, kendimi mazur görmeliyim - siz ikiniz iyi eğlenceler."

Bunu söyledikten sonra, Gong Yang tereddüt etmeden hemen oradan ayrıldı.

Bu, Qin Nan ve Xiao Qingxue'yi suskun bıraktı.

"Ah doğru, Qingxue, bana daha önce verdiğin Kaçış Küresini kullanmadım," Qin Nan küreyi çıkardı ve alaycı bir gülümsemeyle, "Sana buna ihtiyacım olmayacağını söylemiştim" dedi.

"Senin güvenliğinden endişe etmedim mi?" Xiao Qingxue ona gözlerini devirdi ve kısa bir an için duraksadıktan sonra yumuşak bir sesle, "Bu Kaçış Küresi, sende kalsın."

Qin Nan bir an afalladı, önce başını salladı ve küreyi cebinde tuttu.

“Qin Nan, söyle bana; Hala kaç tane sır saklıyorsun?" Xiao Qingxue öne eğildi ve çekici gözlerini genişçe açarak doğrudan Qin Nan'ın gözlerine baktı.

Qin Nan'in Xiao Qingxue ile ilk kez bu kadar yakın etkileşimi vardı. Yüz hatlarının ne kadar çekici olduğunu - neredeyse kusursuz olduğunu - özellikle de düşüncelerini emen titreyen gözlerini fark etti.

Qin Nan içgüdüsel olarak derin bir nefes aldı ve eşsiz hoş bir koku yakaladı; O yardım edemedi ama öksürdü ve Xiao Qingxue'nin bakışlarından kaçındı ve "Benim hiçbir sırrım yok" dedi.

"Böylece?" Xiao Qingxue bu cevabı duymaktan memnun değildi.

Qin Nan ona baktı ve bir an düşündü; sonra ayağa kalktı ve "Qingxue, bir gün onlara kendi gözlerinle tanık olmana izin vereceğim." dedi.

Xiao Qingxue bir anlığına afalladı, iri gözleri hilal şeklini almadan önce yüzünde bir gülümseme belirdi ve "Tabii, bekleyeceğim." dedi.

Qin Nan, atmosferin biraz tuhaf olduğunu fark etti, bu yüzden çabucak konuyu değiştirdi, "Şimdi o kadar çok hap aldım ki, inzivaya çekilmeyi ve xiulian uygulamayı planlıyorum. Senden ne haber?"

“Son zamanlarda bir görevi kabul ettim, bu yüzden korkarım bir süre tarikattan ayrılmak zorundayım.” Qin Nan'a ölümcül bir bakış atıp, "Mistik Ruh Tarikatının dış alanı bile yetenekli öğrencilerle dolu, öfkeni kontrol etsen iyi olur" derken ani bir düşünce geldi.

“Uh… Tabii, olur.” Onun ifadesini görünce, Qin Nan anında kabul ettiği gibi ani bir baş ağrısı hissetti.

"Güzel, burası yasaklayıcı bir aura tarafından korunuyor, burada yetiştirmeye başlayabilirsiniz. Önce ben gideceğim." Xiao Qingxue daha fazla kalmadı, arkasını döndü ve hoş bir koku yayarak doğruca çıkışa yöneldi. Kapıdan çıkmadan önce Qin Nan'a baktı ve alçak bir sesle, "Qin Nan, seni iç alanda bekleyeceğim" dedi.

Bunu söyledikten sonra, Xiao Qingxue hemen korkmuş bir tavşan gibi kaçtı.

Ondan böyle bir davranış gördükten sonra, Qin Nan'ın kafası oldukça karıştı, Ona ne oldu?

"Lanet olsun, düşünmenin bir anlamı yok. Şimdi en önemli şey İlahi Savaş Ruhunu geliştirmek!” Qin Nan gözleri alevlerle tutuşurken derin bir nefes aldı, "Tarikattan yüz bin Xiantian Hapı ve ayrıca bir milyon Xiantian Hapına eşdeğer olan bu Dövüş İmparatoru Hapları, toplamda bir milyon, yüz tane. bin Xiantian Hapı. Ne kadar geliştirebildiğini merak ediyorum?”

Bunu söyledikten sonra, İlahi Savaş Ruhu serbest bırakılırken Qin Nan'ın arkasında dokuz altın ışın hızla belirdi.