Eşsiz Savaş Ruhu

Bölüm 133: Kıdemli Mo Qing

Yaşlı Shan ile tanıştıktan sonra Qin Nan, Prenses Miao Miao'yu geride bıraktı ve Beceri Kütüphanesine kendi başına gitti.

Tıpkı Yaşlı Shan'ın bahsettiği gibi, Atavistik Gelişimin gelişim hızı inanılmaz derecede hızlıydı, bu da onun üzerinde çok fazla zaman harcamasına gerek olmadığı anlamına geliyordu. Bu nedenle Qin Nan, Savaşçı Serendipity Pavilion'a gitmeden önceki on günü iç öğrencilerinin bıraktığı uygulama notlarına bakarak geçirmeyi planladı.

Qin Nan artık Mistik Ruh Tarikatında ünlü olduğu için Beceri Kütüphanesinin üçüncü katına geldiğinde siyah cüppeli yaşlı şaşkına döndü ve hemen Qin Nan'i selamladı ve yolu gösterdi.

Bunu takiben, Beceri Kütüphanesi üçüncü katın bakıma alınacağını açıkladı; tüm öğrencilerin girmesine izin verilmedi.

"Burası benim cennet tanımım..."

Qin Nan'in gözleri etrafındaki eski kitapları taradı ve gözleri aç bir kurt gibi tutku alevleriyle yandı. Hemen ardı ardına bir kitap aldı ve hızlı bir şekilde okumaya başladı.

Kısa bir süre içinde Qin Nan, Dövüş Becerilerini öğrenmeye kendini derinden kaptırmıştı.

Ancak Qin Nan, Beceri Kütüphanesinde meşgulken Mistik Ruh Tarikatında meydana gelen birkaç şok edici olay hakkında hiçbir fikri yoktu.

İlk olarak, bir iç yaşlı bir grup iç öğrenciye ders verirken, birdenbire genç bir kız ortaya çıktı ve iç büyüğünü azarladı ve onun oracıkta öfkelenip küçük kıza saldırmasına neden oldu. Yaşlı adam sonunda ciddi şekilde dövüldü ve sahip olduğu hapların hepsi çalındı.

İkinci olay daha da inanılmazdı; Disiplin Salonunun lideri, tüm haplarını kaybederek Disiplin Salonuna giderken soyuldu.

Bu iki olay, ilk tepkisi Prenses Miao Miao'yu aramak olan Yaşlı Shan'ı anında şok etti ve bazı bilinmeyen koşulları kabul ettikten sonra, Prenses Miao Miao sonunda soygun eylemlerini durdurdu.

Hapların sahiplerine iade edilmediğini söylemeye gerek yok.

Bunu takiben, Mistik Ruh Tarikatının üst düzey yöneticileri arasında yayılan bir hikaye vardı - bu kız yerine Tarikat Liderini gücendirmeyi tercih ederdi.

...Sekiz gün hızla geçti...

Beceri Kütüphanesinin üçüncü katında, Qin Nan gözlerini yavaşça açtı; gözleri parlıyordu, sanki gözlerinde titreşen sayısız yıldız varmış gibi.

Sekiz günlük süre içinde, Qin Nan üçüncü kattaki tüm antik kitapları okumayı bitirdi ve onlardan çok faydalanmasına neden oldu.

Örneğin, Qin Nan, Gizem Aleminin üzerinde, Göklerin ve Yerin kuvvetini toplayabilen Güç Biriktirme Alemi olarak bilinen daha yüksek bir alem olduğunu öğrendi - son derece korkutucu.

Sadece bu değil, bu sekiz günlük okumada, Dövüş Becerileri konusundaki anlayışı muazzam bir şekilde gelişti. Basit bir ifadeyle, Qin Nan artık bir tütsü yakmak için gereken sürede orta sınıf bir Dövüş Becerisi icat edebilirdi. Bir günde kolayca ileri sınıf bir Dövüş Becerisi icat edebilirdi.

Nihai beceriye gelince, bu bir zaman meselesi değildi; hepsi kadere ve şansa bağlıydı.

"Artık üçüncü kattaki tüm eski kitapları okumayı bitirdiğime göre, kalan iki gün boyunca Yedi Ölümcül Günahı arıtacağım!"

Qin Nan kararını verdi.

Yedi Ölümcül Günahı aldıktan sonra, onları iyileştirmeye hiç vakti olmamıştı. Şimdi şansı vardı, böylece onları iradesiyle özgürce kontrol edebilirdi.