Eşsiz Savaş Ruhu

Bölüm 117: Üzgünüm, Sadece Ben Birinciyim

Qin Nan'ın sesi aniden duyuldu ve herkesin boş ifadeler giymesine neden oldu.

Aynı fikirde olmamak?

Anlaşamayacak ne var?

Bir an şaşırdıktan sonra, Cheng Biao kaşlarını çattı ve Qin Nan'a tiksintiyle baktı ve "Neye katılmıyorsun?" dedi.

Diğerleri de düşüncelerini topladı, yüzleri şaşkınlıkla doluydu.

Bu sırada Qin Nan, elli malzemenin ve hapın yerleştirildiği öne doğru ilerledi ve sert bir tonla, "Sonucuma katılmıyorum; Doksan dokuz yerine yüz not almalıyım!”

O an herkes şaşkına döndü.

Kendi sonucuna katılmıyor musunuz?

Qin Nan az önce yüz puan alması gerektiğini mi söyledi?

Bu adam, Nangong Cheng ile birincilik için berabere kalmaktan cidden memnun değil mi?

“Saçmalık, ne saçmalık!” Sorumlu ihtiyar kızarak azarladı, “Cevaplara göre her kağıt özenle kontrol edildi. Sonucun nasıl doksan dokuz yerine yüz puan olabilir?”

Qin Nan kalabalığın bakışlarını umursamadı, son hapı işaret etti ve Cheng Biao'ya dedi ki, “Cevap kontrol sürecinde herhangi bir hata olduğunu söylemedim. Ama son sorunun cevabı yanlış ve benim cevabım doğru! Birinci ihtiyar, cevabımın doğru olduğunu kanıtlamam için bana bir şans verebilir mi?”

Bunu duyduktan sonra, öğrenci kalabalığı şok oldu, çünkü bir deliye bakıyormuş gibi hissettiler.

Qin Nan cevabın yanlış olduğunu söylemeye cüret mi ediyor?

Qin Nan, birinci yaşlı tarafından verilen cevabın yanlış olduğunu söylemeye cüret mi ediyor?

Qin Nan, ilk büyüğün cevabını düzeltmeye cüret mi ediyor?

Dış alan öğrencileri arasındaki herkes, ilk yaşlı olan Cheng Biao'nun hap yapımında çok deneyime sahip olan Hap Simyasında bir uzman olduğunu biliyordu. Luohe Krallığının en iyilerinden biri olarak kabul edilebilir.

Ama şimdi, Qin Nan böyle bir Hap Simyası uzmanına doğrudan meydan okumaya cesaret etti!

Sadece öğrenciler şaşkına dönmekle kalmadı, Cheng Biao da dahil olmak üzere yaşlıların oturma alanındaki yaşlılar tamamen şaşkına döndü.

Nangong Cheng ilk başta şaşırdı ama sonra öfkeyle bağırdı, "Qin Nan, biraz fazla ileri gittin. Doksan dokuz puanlık bir sonuç elde ettiğiniz için gurur duymalısınız. Kim olduğunu sanıyorsun, efendimin cevabından şüphe etmek için…”

Ancak Qin Nan, gözleri yaşlıların oturma alanında oturan Cheng Biao'ya bakarken onu tamamen görmezden geldi.

Cheng Biao nihayet düşüncelerini topladı, vücudundan küçük bir Dövüş İmparatoru Alemi aurası yayıldı. Hiç kimse yüzündeki ifadesinin ne olduğunu anlayamadı, ama herkes sakince, “Eğer öyleyse, sana bir şans vereceğim. Son soru için cevabımın nerede yanlış gittiğini görmek istiyorum. Bunu kanıtlayamazsanız, Disiplin Salonunda ceza ile yüzleşmeye hazırlanın!”

Son dört kelime herkesin kalbine gök gürültüsü gibi çarpmıştı.

Disiplin Salonu!

Mistik Ruh Tarikatında, Disiplin Salonu şüphesiz her öğrencinin kabusuydu. Tek bir öğrenci bile Disiplin Salonuna girmeye istekli değildi. Disiplin Salonuna getirildikten sonra, kişi ölüm için yalvarsa bile, verilmeyecek olan sonsuz işkenceden kurtulmanın bir yolu yoktu.

O anda herkes derin bir nefes aldı, Qin Nan'a onaylamayarak baktılar.

"Bu Qin Nan aklını kaçırmış, doksan dokuz puan almaktan memnun değil. Sonunda cezayı aldıysa bu kendi hatasıdır!”