Evet, o gece kabus gördüm. Yine o kadın ve ben yine su kulesinin üstündeyim. Tek farkla Mahmut kadının arkasından geliyor. Kadın yine ağlayarak niye geldin niye girdin buraya diyordu ve beni tam merviden boşluğuna itecekken Mahmut tutuyordu.
Kadına, itme düşmesin diyordu ve beni merdivenlerden indirip kapıdan çıkarıyordu.
Neredesin Mahmut, ailen seni merak ediyor diyorum ona. Oradayım, oradayım işte, beni kurtar diyordu. Ve uyanıyorum.
Oradayım işte dediği yer; en son olduğumuz o köy olmalıydı diye düşündüm.
Korkuyordum. Gitmeli miyim diye düşünüyordum. Bize bunca acıyı çektiren kişi bana, kurtar beni demişti. Ne yapacağımı şaşırmıştım.
Karar verdim ve 2 gün sonra işten izin alıp bir araba kiraladım ve köye doğru yola çıktım. İlk başta hocanın evine gitmeye; ne olmuş ne bitmiş, o kadın orada mı diye görmeye karar verdim.
Hocanın köyüne vardığımda ise köyde kimse kalmamıştı. Kimse yoktu. Hocanın evi de yanmıştı.
İçeri girmeye karar verdim. Her yer kül olmuştu. Yattığımız yer yatağı bile hala orada ama yanmıştı.
Köyde kimse yoktu. Arabaya doğru ilerledim. Kapısını açtım ve içine geçtim. Radyodan garip garip sesler gelmeye başladı. Biri fısıldıyor gibiydi.
Kapatmaya çalıştım kapatamadım. Bende hiç aldırmadan köye doğru, sahtekâr hocanın köyüne doğru arabayı sürmeye başladım.
Akşam ezanı okunmaya başladı, havada hafiften kararıyordu.
Ezanın sesi kulağıma o kadar hoş gelmişti ki, tarifsiz bir duydu içindeydim.
Fazla dindar değildim, cumadan cumaya namaz kılan, hatta yalandan bahanelerle onu bilme kılmaktan aciz insanlardandım.
Az ilerde bir çeşme gözüme takıldı, oradan abdest alıp akşam namazını kılmayı düşünüyordum.
O kadar huzurluydum ki, tarifi mümkün değildi, neden bu kadar huzur doldum bir anda onu bile bilmiyorum.
Çeşmeden abdestimi alıp, namazımı kılmaya başladım. 5 rekât namaz hiç bitmesin istiyordum.
Namazı bitirip tesbihatımı yaptım.
Allah'ım, affedicisin, affı seversin ne olursun beni de affet diyerek duamı tamamladım.
İçimi tarifsiz huzur kaplamıştı. Huzurum arttıkça korkum azalmıştı.
Arabaya binip yoluma devam ettim, hava iyiden iyiye kararmıştı.
Az ilerde beyaz gömlek giymiş birisi araya el sallıyordu durmam için. Hemen sağa çekip arabayı durdurdum...