Cinlerin Çaldığı Hayatım 3

1.5K 47 8
                                    

Karşıma oturdu, kıpkırmızı oldum. Kendimi dilenci gibi hissettim. Sandalyede asılı duran pantolonumun cebine koydu parayı.

Abi mahcup ediyorsun dedim. Başını salladı iki yana. Takılma biz bir şekilde, münasip bir zamanda hallederiz dedi ve odasına yöneldi.

Kafamı yastığa koydum ama içim hiç rahat değildi. Adamı hiç tanımıyordum, bana cebinden bilet parası verdi, yedirdi içirdi.

Yarında yola çıkacağız masraf ona ait, birde üstüne kalkıp normal insanlar için azımsanmayacak bir miktarı gözünü kırpmadan verdi.

Kim kime karşılıksız ne verirdi ?

Ulan bu böbrek mafyası olmasın ? Ulan bu ruh hastası bir katil olmasın ? Ulan bunla yola çıkacağız, aracı tenha bir yerde durdurup beni öldürmesin ?Nereden baksan 110 kilo adam.

Bir ihtimal daha var ki; diğer dalgasına yazılanlardan daha tehlikeli.

Bu adam esrar içti, üstüne bira içti, karıştırdı durdu.

Ya bu parayı bana ayık kafa ile vermediyse ? Ya sabah bir halt hatırlamaz, hırsızsın derse ?

Öyle ya hiç tanımadığı bir adamın karşısında bas bas paraları Leyla'ya diye göbek atan adam, bunu bir haltların tesiri ile yapmıştır illa ki.

İçim huzursuz bir şekilde uykuya daldım.

Sabah 10 gibi ismimle seslenen bir kadın ile uyandım. Gözlerimi açtığımda görebildiğim şey sadece tavandı. Allahım sana binlerce kere şükürler olsun ki buz dolu bir küvette güne merhaba demedim diye geçirdim içimden.

Başımı sola doğru çevirirken makbule teyze'nin ağzımın içine girecek derecede bana yaklaştığını, o koca gözlüklerinde büyüyen gözlerini gördüm.

Kahvaltı için uyandırmıştı beni. Gözleri zayıf olduğu için yaklaşmıştı sanırım. Yüzümü yıkayıp masaya oturdum, Erhan abi uyanmamıştı.

Sofrada ne desen vardı, makbule teyzenin boynu altın doluydu. Ev dayalı döşeliydi, sadece kira gelirleri ile nasıl yapmışlar diye düşündüm.

Makbule teyze çekindiğimi düşünüp, beni masada yalnız bıraktı. Kahvaltımı sonlandırırken, Erhan abi'nin odasından gelen, kısmen yüksek tonlu boğuk konuşmalar dikkatimi çekti.

Acaba benle mi ilgili diye huylandım, böyle gereksiz alınganlıklarım vardır. Erhan abi acele ile, saçları ıslak elinde havlu ile masaya geldi.

Gözleri balon gibi şişmişti. Kardeşim yarım saate çıkalım hazırsan dedi. Olur abi dedim, sanırım annesiyle sürtüştü diye düşündüm.

Asansörü beklerken, hayırdır abi ? diye sordum. İçeride sanırım tartışıyordunuz, ben mi rahatsızlık verdim ?

Yok kardeşim, amca oğluna acele araba lazımmış. Sabah annemi aramış, bizimki de hiçbir şeye yok diyemez. Gelin alın demiş.

Bende bir arkadaşı aradım şimdi, çok uzak değil odun pazarının oralarda, arabaya ihtiyacım var dedim. Kiralık bir tane ayarlatacak, şimdi gidip teslim alacağız dedi.

Erhan abi arkadaşını aradı, beş dakika sonra yolun başındayım cevabını alınca bir sigara yaktı.

Yolun başında bir araç belirdi, Erhan abi'nin telefonu çaldı. ilerlerken, araçta bize doğru yöneldi. Kiralıkla uğraşma, benimkini götür diye bir araç getirmiş arkadaşı.

Gri renk toyota, plakası 06

Erhan abi ile birbirimize baktık salak salak gülümseyerek. Arkadaşından teslim aldık arabayı, dört beş güne getiririz dedik.

Erhan abi direksiyona geçti, ellerini ensesine kavuşturdu. Yüzünde telaş ve tatlı bir hayret vardı. Sustuk bir süre, ikimizde önümüze bakarken gülmeye başladık.

Erhan abi, öyle bir işe giriyoruz ki; Allah sonumuzu hayretsin dedim. Sorma kardeş sorma dedi.


Gerçek Bir Cin HikayesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin