Gençler yalan olmasın ayılması uzun sürmedi. Kendine geldi ama sima değişmiş estağfurullah... Gömleği falan su içinde, çamura yatmış birde suyu dökünce.
Burasımı emin misin dediler. Eminim dedi.
Hazırladığı karışımı, bu kanlı levha üzerine yedirdi oranın arkasına sarıp bıraktı.
Arabaya döndük. Eğer yarın gece gittiğimizde orada yoksa mal artık bizimdi... kısacası kabul etmişlerdi... arabaya bindik kimsede ses yok, mustafa biraz neşelendirdi korkmayın lan diye,
Ali, Mustafa az daha pala abi vuracaktı seni falandedi.... Öyle zoraki gülüşmeler vs.
Ortalık ışımıştı eve geldiğimizde çok ses etmemek adına arabayı evlerden uzağa biraz dışarı ağaç altına çektiler.
Normalde uyursun o zahmetten sonra, kimse uyumadı Mustafa hariç.
Mustafa uyandı birkaç saat sonra, pala ve diğerleri sohbet ediyorlar ama neşe kaçmış dünkü manzaradan sonradan öğrendim ki onlarda ilk kez giriyorlarmış bu işe...
Mustafa geldi hortlak gibi... Abiler bir şey konuşmamız lazım dedi uykumda ziyaret ettiler falan... Mesaj ilettiler...
Hepimiz kalktık içeri girdik Mustafa'nın etrafına dizildik, yerde bağdaş kurup.
Bakın abi dün bize çok öfkelenmişler amaHediyemizi kabul ettiler, bugün gidip çıkaracağız fakat karşılığında falan yerde bir hoca var ona payını verecekmişiz, ona bağlılarmış vs dedi...
Pala sordu vermezsek ne olur diye... Abi vermezsek sen ve ben pek yaşamayız, yaşasakta bir tat almayız dedi...
Peki kim olum bu hoca falan dedi pala... Hakan ve Alinin umurunda değil mesele, korkuyorlar fakat Mustafa palayı muhatap alıyor...
Abi Adana'daymış... adı şu şu... ona götüreceğiz, isterseniz beraber götürürüz isterseniz ben. Orayı koruyanlar bize ses etmese dahi, benim tarafıma geçse dahi o hocaya payını vermeliyizdedi.
Peki dedi pala... Hele bir çıkaralım da kolay...
Diğer akşam doğrudan sulağın oraya gittik. Gerçekten Mustafa'nın sahiplileri için bıraktığı emanet orada yoktu. Mustafa, şurayı kıracaksınız dedi... Ali ve Hakan kırdılar arka taraftan içi boş beton tabakasını.
Minik bir sanduka gibi, ancak dış yüzeyi yağ içinde... AllahAllah dedim hadi muhafaza adına yağlamışlarda bu kadar süre nasıl kalmış burada...
Mustafa üzerine yine palanın kanını akıttı ve aldık... Kimse ellemesin dedi Mustafa, çuvala koyduk bagaja attık eve döndük.
İçinde bir yüzük, 2 kolye, 5-6 altın çıktı... Ulan bunun için mi geldik buraya kadar dedi pala.
Mustafa baktı, abi bunlar kıymetli şeyler, birisi bulmuş muhtemelen sonra yerini değiştirip saklamış. Çünkü kırdığımız yer bildiğin ek gibi duruyordu zaten...
E nasıl yapacağız dedi pala. Senin adanalı hoca bunun için mi korkuttu bizidedi.
Abi ganimet hakkıdır 4'e böleceksiniz 1'ini ona vereceksiniz... O halde sen seç dedi hangi parçayı verelim...
Mustafa baktı, bence yüzükle, bir altını verelim dedi. Pala kabul etti diğerleri zaten ses edemez... Benim konuşma hakkım zaten yok.
Palaya tekrar sordu, abi buradan doğru Adana'ya gidelim, yoksa gazabını falan çekeriz...
Ben buralardan gelemem dedi pala, Sana itimadım tam, kendi şehrimize dönelim sen oradan git otobüsle...
Peki dedi Mustafa transa falan geçti, güya cinleriyle o hocaya payını yolladı.
Üstad getiriyoruz emanetini, bırrrrrr falan yapıyor arabada, korkuyoruz ama gülesi de geliyor insanın, lakin psikolojimiz dağılmış...
Şehre geldik, bizi indirdiler. Mustafa kitabı ve hocanın payını aldı... Gel gitme eve takılalım dedi.
Abi çok yorgunum dedim... Kaş göz yaptı, peki dedim ve beraber ilerledik... Evine ilk kez beraber gittik.
Biraz oturduk ne günlerdi ya belamız törpülendi falan dedi... Hala meraklı mısın bu yola vereyim mi payını dedi...
Biliyorsunuz benim payım ilimdi... Abi dedim açıkçası cesaret edemiyorum senin o halini gördükten sonra...
O zaman dedi sana bır sır. Ben kendimi o moda kasten soktum. Adana'da hoca falanda yok, seninle Adana'ya gidip bunları okutacağız..
Abi hani dedim sen ganimetten pay alamazdın. Bu ganimet değil zaten ortaya çıkmış sonra saklanmış onun artık üstünde hüküm yoktur dedi..
![](https://img.wattpad.com/cover/115242725-288-k709589.jpg)