Bu satırları okurken belki ben yanınızda olamayacağım... Ölmüş olup mezarımda gömülmüş halde kıyameti bekleyeceğim. Ama şunu unutmayın... O odaya girdiğiniz zaman bu işin içine sizde dahil olacaksınız...
Bu iş sandığınız işlere benzemez... Sizden tek ricam bu işin ciddiyetini kavramadan hiçbir şey yapmamanız... Ben... Ben çok kötü bir şey yaptım... "
Buradan sonrası yanıktı, okunmuyordu mektup... Ben öyle sandım çünkü karaydı..
Birbirimize bir müddet baktıktan sonra "Herhalde birileri size oyun oynuyor" dedim..
"Hiç sanmam evladım.. Keşke öyle olsa"
" Ben girip bir bakıyım şuraya" deyip yine aldım elime baltayı
"Ama kağıtta yazanlar?"
"Boş ver o yazılanları Teyze" deyip kapıyı kırmaya başladım
Kapıyı vurdukça içeride olanlar az çok ilgimi çekmeye başlamıştı... Bir tabut vardı içeride sanki, başka bir şey yoktu... Sadece bir tabut.
Kapıyı tamamen açtıktan sonra içeriye adımımı attım, etrafa bakındım. Sadece diğer odalarda da bulunan tılsımlar vardı, ayrıca evin her tarafından daha güzel kokan bir kokusu..
Tabut ve o mektup, neydi ki bunlar?
"Bunca sene niye girmediniz buraya? "
"Girmek istemez miyiz oğlum... Ne zaman girsek ya başımız dönüyor ya da kapıyı açamadan bir varlık beliriyor, korkuyoruz yapamıyoruz, sanki birileri odaya girmemize izin vermiyordu, ama nedense sen kırınca bir şey olmadı Allah Allah" dedi
" Varlık mı ? hahaha psikolojiniz bozulmuştur sizin.. Bak bana bir şey oldu mu? " Deyip tabutun yanına geldim.. Tabuta yaklaştıkça kokular iğrençleşiyordu..
Sanki odanın diğer taraflarına dağılmıyor kendi etrafında yayıyor gibiydi...
Gittim tabutun kapağını açmak için yeltendim..
"Bismillahirrahmanirrahim, oğlum dikkat et başına bir iş gelmesin."
"Bismillahla olsaydı bu işler, merak etme sen" dedim.
Tabutun kapağını kaldırdım. Birde ne göreyim Bir adam... Sarılmış bir vaziyette yatıyor üstünde de bir kağıt var.Kağıdı alıp cebime attım, nedir bu acaba, insan görünüşünde bir şey mi diye açmaya başladım..
Ama Amaa "Hasan'ımmmmmmm Hasan'ımmmmmmmm" Diye ağlamaya başladı Gülçin'in annesi, neydi bu şimdi... Adam 2 senedir burada mıydı ve çürümemişiydi ?
"Ne oluyor Teyze" dedim cevap vermeden ağlıyordu..
Ben ne yapacağımı falan bilemedim, ilk defa ölüyle bu kadar yakın bir temas kurmuştum...
Ebrar geldi içeriye, Gülçin'in delirdiğini kapıya vurduğunu küfürler savurduğunu falan söyledi...
"Orada yatan ne Hocam"