Muamma Final

910 35 12
                                    

Bu duyguyu, yani hocaya da sinirlenme mi onlar, o kötü iblisler sağlıyordu. Fakat bunu bildiğim halde, müthiş bir şekilde hocaya sinirlenmeye başlamıştım.

Aynadan beliren yüzü, her zamankinden daha çirkindi ve sesi ürkütücüydü. Hocaya bağırmaya, çağırmaya başladı. Hoca da bunu tehdit eder gibi karşılık verdi.

Bir anda arkamda bir ses duydum. Ormanın içinden gölgeler yaklaşıyordu. Sesleri çok korkunçtu. Kedi ve baykuş sesleri ve daha değişik hayvan sesleri duyuluyordu. Ormanın her yanından bize doğru geliyorlardı.

Bunlar onun, bana âşık olan ve şuan aynada şekli görünen iblisin kabilesindendi. Gölgeler yaklaştıkça şekillenmeye başladılar. Aman yarabbi, ne korkunç suretleri vardı.

Birisi, neredeyse 2 metre kadar yanıma yaklaştı. Hoca önde, iblis ile Arapça ya da Amarice şeyler konuştuğu için, bu gelen cinlerin farkına varmamıştı.

Yanıma yaklaşan cin, hemen yanımdaki bıçağı göstererek, biraz önce bu bıçakla hoca senin kanını döktü, şimdi sen de onun kanını dök diyerek, aklımı bulandırıyordu.

Zaten, anlamsız bir şekilde hocaya nefret beslemiştim. Eğilip yerden bıçağı aldım. Bıçağın üzerinde hala kanım vardı. Tam hocanın ense kısmına saplayacakken, hoca bana dönüp Arapça bir şeyler söyledi.

Bu söylediğini daha sonra sordum hocaya, Allah seni, zalimlerden eylemesin, demiş.

Bu söylediği sözün ardından kendime geldim ve bıçağı yere attım. Yanımıza kadar gelen cin sürekli telkinde bulunuyordu, ama ben artık ona uymuyordum. Hocanın ufak bir cümlesi, dua niyetine gelmiş, beni zalim olmaktan muhafaza etmişti.

Cinlerin hepsi yanımıza kadar yaklaşmıştı. Binlerce, yüz binlerce ateşten gözler; kimisi kambur, kimisi dört ayaklı hayvan gibi, kimisinin 3 tel sakalı var ve burnunun olduğu yerde sivri bir boynuzu.

Görüntülerini bu kadar basit anlattığıma bakmayın. Tarif etmek çok zordur onları.

Aynadaki lanet cin, kabilesinden yüz bulup kahkahalar atıyor ve sonunuz geldi, buradan çıkışınız yok, diyordu.

Allah'a dua etmeye başladım. Allah'ım, bize yardım et.

Aramız da 1 metre kala bir anda bunlar durdular. Sanki görünmez bazı şeylerle mücadele ediyorlardı. Biri aniden havaya doğru uçtu, toz gibi ayrıldı. Diğerleri de kaçmaya başladı, etrafa dağılmaya başladılar.

Ben bunları kim yapıyor derken, çemberin dibinde, daha önce evime gelen 3 cin ve onun kabilesinden olduğunu düşündüğüm cinler belirdi. Korkmayın, size yardıma geldik dediler.

Resmen ölmeyi beklerken müttefiklerimiz gelmişti. Ormanın içinden diğer cinler de gelmeye başladı. O an evime gelen 3 cin, kendi suretlerine büründüler. Aman yarabbi nasıl heybetliydiler. Dizlerimin bağı çözüldü neredeyse.

Bu arada hoca aniden, küpü getir diye bağırdı ve kanlı taşla aynaya vurdu. Ayna çatladı, ama parçalanmadı.

Hemen küpü getirdim. Aynayı içine tıktı ve ağzını elimde verdiğim deriyle kapadı. Derinin kalan kısmını iple sıkıca bağladı.

İlk başta küpten boğuk sesler geldi, en sonunda seslerde kesildi. Hoca kurtulduk sonunda dedi.

Hoca, bu Müslüman kardeşlerimize de teşekkür etti. Onlar da yanımızdan ayrıldı.

Hemen taşları çuvala doldurduk. Diğer malzemeleri de ben doldurdum. O tozu da ayağımla bozdum. Mumları söndürüp poşete attım. Poşetleri ben, küpü de hoca yüklendi. Köyün mezarlığına doğru yola çıktık.

Mezarlıkla çamlık tam ters taraftalar. Hocanın evi de arada kalıyordu. Eve eşyaları bırakıp, kazma kürek aldım. Hocada küpü gene sırtlandı ve mezarlığa gittik.

Önceden hocanın belirlediği boş bir yere derin bir çukur kazdık. Bu çukur, mezarlığın biraz yukarısındaydı. Daha önceden kazılıp, gömülmüş bir yer daha vardı. Tahmin ediyorum ki, Mustafa hocanın ilk cin gömme vakası değildi bu. Ama belli etmedim.

Küpü oraya gömdük, üstüne de biraz kül ve beyaz tozdan döktük.

Sonra eve geldik. Hocam kurtulduk mu sonunda dedim.

Onunda yüzü gülüyordu, evet kurtulduk dedi.

Ben bir şey anlamadım, dedim.

Cin, aynaya hapis oldu, küpün içinde de öldü. Sonrada onu gömdük dedi.

Hoca bir muska daha yazdı bana, bu mektubu ve bu muskayı yanından ayırma dedi.

***

Sabah Mehmet'i aradım, çekici alıp geldi, sağ olsun.

Hocayla helalleştim, bende çok emeği vardı. Sonra iş yerine gidip, 3-4 aylık ücretsiz izin istedim, sağ olsun onlarda kırmadı beni.

Kendime gelmem 6 ay sürdü. Altı ay boyunca memleketimde kafa dağıttım. Altı ay sonunda tekrar geri dönüp işe geri başladım.

***

Merve ile görüştüm bir çocukla tanışmış, nişan yapmışlar ve düğünden sonra Amerika ya yerleşeceklermiş.

Ona her şeyi baştan sona kadar anlattım ve sonunda ikimiz de ağladık. Ayrılırken çok zor oldu. Biliyordum beni hala seviyordu, ama artık iş, işten geçmişti.

Nurgül'le de görüştüm, ona da her şeyi anlattım. O da uzun bir süre tedavi görmüş. Benden yüzlerce kez özür diledi. Böyle olsun istememiştim, dedi.

Bana gelecek olursa, artık daha dindar ve daha düzgün bir hayat yaşamaya çalışıyorum. Kötü alışkanlıklarımın hepsini bıraktım. Bu günlerin geçtiği için Allah'a hamd edip, hep dua ediyorum.

Hadi kalın sağlıcakla. Allah'a emanet olun.

****

Okuduğunuz için teşekkür ederim. Bir sonraki hikayede görüşürüz.

18_murat_18 

Gerçek Bir Cin HikayesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin