Olay tamamıyla gerçek yaşanmış bir olaydır. Öncelikle size anlatacağım...
İsmim Merve, aslen İzmirliyim.
6 yaşındayken Bergama'ya taşındık; ben, annem, ablam ve babam olmak üzere ailede 4 kişiydik.
Oturduğumuz evler kiraydı ve bir gün başka bir eve taşındık, işte ne olduysa o eve taşındıktan sonra oldu. O eve taşındığımızda 9 yaşındaydım. Küçük şirin bahçeli bir evdi.
Ev sahipleri orada otururken muskayla oturuyorlarmış. Tabi bizim de haberimiz yoktu bu durumdan.
Bir gün gece uyurken bahçede ayak sesleriyle uyandım ne olduğunu anlamak için camdan baktığımda sesler kesildi ve kimse yoktu.
Kafamı tekrar yastığa koyduğumda yine aynı sesleri duydum çok korkmuştum, yorganın altına saklandım korkumdan.
Bu olay her gece devam etti, tam sabah ezanı okunurken sesler kesiliyordu.
Olayı anneanneme anlattım, anneannem İzmir'den ziyaretimize gelmişti. Bu arada anneannem hacıdır ve imanlı biridir.
Anneannem hiç korkma dedi ve bana kendi yazdığı selavat-ı şerif duasını verdi, ondan sonra hiç korkmamıştım.
Ramazan ayı idi, gece sahura kalkmıştık annem sofra bezini verdi çırpmam için.
Bahçede bir arsa vardı boş, her zaman oraya çırpardık. Tavuklarımız vardı ekmek kırıntılarını yerlerdi.
Tam sofra bezini çırpacakken birden ortalık bembeyaz bir ışık oldu.
İnanın yazarken dahi tüylerim diken diken oluyor.
Hemen oradan koşarak annemin yanına gittim, anneme olayı anlattım annemle birlikte tekrar bahçeye çıktık. O ışığı annemde gördü hemen babamı kaldırdık ama babam kalktığında hiçbir şey yoktu.
Neyse bu olaydan günler sonra bir gün gezmeye gittik her tarafı topladık evden çıktık eve geldiğimizde her taraf dağılmıştı, eve hırsız girdi sandık önce, ama annemin altınları dahi duruyordu eve giren hırsız değildi. Bunlar bizim yaşadıklarımızdı.
***
Annemin yaşadığı olay ise şöyle başlıyor;
15 tatildi ben anneannemin yanına İzmir'e geldim, bir gün babamla ablam hastaneye gitmek için evden çıkarken annemde üzerimden kapıyı kilitleyin gidin demiş. Köy evlerini bilirsiniz hepsi asma kilittir genelde, babamda asma kilit ile kapıyı kilitleyip gitmişler.
Annem uyanınca yatağın içine oturmuş tam kalkacakken karşısında iki tane siyah şeyler belirmiş. Ellerinde bir tane tabut varmış, gir şu tabutun içine demişler.
Annem can havliyle hemen dışarıya fırlamış, bakmış kapı kilitli, hemen tekrar içeriye girip çekmeceden yedek anahtarı alıyorum diye tığ almış, kapıyı açmaya çalışırken yanında bir tane yaşlı bir dede belirmiş.
Dur kızım ben sana yardım edeyim demiş ve içeriden anahtarı alıp gelmiş kapıyı açmış sonra Bergama'nın çıkışına kadar beraber gitmişler, orada bir tanıdık annemi görmüş evine almış.
Bu arada babamla ablamın aramadığı yer kalmamış annem yok, en son o tanıdık babamın aklına gelmiş ve oraya gitmiş, bakmış annem orada Ayşe hadi evimize gidelim demiş.
Annem, sen kimsin ben gelmem diye babamı terslemiş. Anneme bir haller olduğu belliymiş.
Babamda Bergama'nın Mahmudiye köyünde bir hoca varmış oraya gitmiş.
Derin hocaymış, Allah ondan razı olsun, daha babam hocanın yanına gider gitmez hoca Kitabı açmış ve babama demiş ki; karını bir daha o eve sokarsan ölümüne sebep olursun o ev sahipli orada periler ve cinler yaşıyor sakın karını oraya sokma demiş ve Kur'an-ı Kerim'den sureler okumuş ve babama okunmuş bir meyve suyu vermiş. Bunu karına içir demiş.
Ertesi gün babam annemi İzmir'e anneannemin yanına getirdi ben çocuğum tabi hoş geldin annecim diye boynuna sarıldım, annem elinin tersiyle beni itti sen kimsin çekil diye...
İnanın o anı ölsem unutmam, halbuki annem bizler için canını verir ama o an şuur gitmişti.
O gün anneannem Bismillahirrahmanirrahim demesini söyledi anneme, annem söyleyemedi.
Anneannemde açtı kitapları, Felak, Nas ve Ayetel Kürsi dualarını okumaya başladı.
Anneannem okuduğu sıra annem yeter okuma her tarafım kan içinde kaldı diyordu. Halbuki ortada kan man yoktu.
Anneannem okurken sağ eli geriye doğru kıvrılmaya başladı, çenesi kaydı bir anda. Ablamla ben korkudan birbirimize sarıldık ağlıyorduk, sonrasında annem bayıldı babam annemi ayıltınca da çok şükür zamanla her şey normale döndü.
Rabbim kimseye yaşatmasın çok kötü bir olaydı.
Şu an 31 yaşındayım, aradan 22 sene geçmesine rağmen hala korkuyorum...