Enes konuşmaya başladı.
Sen banyodayken biz yatak odasına geçtik. Yataklara uzandık, bu konuları konuşuyorduk. Ne yapacaz, ne edecez diye istişare ediyorduk aramızda.
Eee, ne var bunda, niye bu kadar korktunuz dedim.
Gardırobun kapısı açıldı ve içinden Dilan çıktı dedi Ahmet, büyük korku ve heyecanla.
Dalgamı geçiyordunuz lan, nasıl çıktı dedim.
Bildiğin çıktı işte...
Baş örtülüydü. Boyu normalinden uzundu. Üzerinde uzunca bir yelek gibi bir şey vardı, bembeyazdı.
Sonra bize, beş saniye kadar yüzünü ekşite ekşite baktı. Odanın kapıyı açtı, odadan da çıktı, çıkarken kapıyı da güm diye vurdu. Sesi duymadın mı dediler.
Yok, ses falan duymadım dedim.
Normalde, dalga geçtiklerini sanar, gaale almazdım. Ama bu konu ciddiydi, gerçektende çıkmış olabilirdi.
Enes; sizi bilmem, ama ben bu evde daha fazla duramam, sabah olunca gidiyorum dedi.
Ahmet, bende gidecem, burada daha fazla duramam dedi.
Beni bırakıp gidecek misiniz lan, hani kardeştik dedim.
Ahmet bağırdı, başlarım kardeşliğine, senin yüzünden başımıza gelmeyen kalmadı dedi.
Ahmet kafayı yiyecekti, çok sertti ve çok korkmuştu...
Tamam lan gidin, ama ben gitmiyorum buradayım dedim.
İkisi de eşyalarını toplamaya başladılar. Gardırobun içi ful elbise dolu, kol soksan girmez içeriye.
Fakat bu kız nasıl çıkıyordu bu dolabın içinden. Ne oluyordu bu evde?
Aldılar, topladılar eşyalarını. Düzelene kadar biz yokuz, kusura bakma dediler.
Tamam siz bilirsiniz dedim.
Sabah olunca gideceklerdi. Şimdi gitseler kalacak yer bulamazlardı. O yüzden salona yanyana yatak kurup, uyumaya çalıştılar.
Bende Televizyon açıp izlemeye başladım.
Sabaha kadar kapılar çarpıldı, sular açıldı, fakat yerimden kalkıp müdahale etmedim. Çünkü açılan sular belli zaman sonra kendiliğinden kesiliyordu.
Düşündüm gece boyunca; Dilan neden böyle bir şey yapsın? Neden, sebebi ne? Saçma sapan bir dalga yüzünden mi, bunca şeyler. Hem beş dakikada yapıp oraya koyamazdı ki o büyüyü.
Daha önceden hazırlamış ve eve geleceklerinde eline fırsat geçmişti desek? Eee, Baksırımın parçasını nasıl elde etti o vakit. Hem benimle derdi ne ki bunun. Tanımam etmem.
Anlattıklarına göre gardıroptan çıkan şey, gerçekten Dilan mıydı, ya da ne olabilirdi?
Bu böyle olmayacaktı; Sabah ilk işim, hocanın verdiği numarayı aramaktı.