Cinlerin Çaldığı Hayatım 11

1.5K 44 2
                                    

Eğer bu adam bana çok istediğim bir şeyi sunabilecekse, ne isterse veririm!

İstediğin şeyi öğrenebilir miyim ?

Hele bir gelsin, bir konuşalım. Bazı durumlardan emin olursam öğrenirsin. Şu an kafam cidden çok karışık. Bana bak sen aileni arasana bir. Sarıyer'de, falanca caddede, filanca apartmandayım de, ne olur ne olmaz, başımıza bir iş gelirse en azından birileri haberdar olsun. Sabah 8-9'a kadar tekrar arayacağım mutlaka. Arayamazsam siz arayın de.

Abi bu seferde başında ne iş var diyecekler. O kadar aptal insanlar değiller.

Kampa gideceğiz bir abimle, sabah erken uyanmamız lazım dersin.

Evi aramak için telefonu elime aldım, rehberden kardeşimi aradım. Telefon hiç çalmıyordu, arama görülüyor, fakat anında kesiliyordu. Operatördendir belki diyerek düşündüm.

Erhan abi, bu lanet şirket sürekli reklam yapar, ama sık sık çalışmaz, sen makbule teyzeyi arasana dedim.

Ulan bir işi de başar dedi gülerek. Telefonunu çıkardı, makbule teyzeyi aradı. Aynı durum onunda başına geldi. O esnada kapı çaldı, basılmış gibi apar topar ayağa kalkıp, kapıyı açtık.

Sadık hoca baktı yüzümüze dalga geçercesine.

Dostum telefon problemi yaşadınız herhalde, bence endişeye hacet yok, burada pek çok sinyal bozucu vardır.

Niye hoca burası 51.bölge mi ? askeri üs mü? dedi Erhan abi terslenerek.

51. bölge değil, ama askeri üs olduğu gerçek. Bu arada tarz değiştirmene gerek yok Erhan dostum. Gel bir oturalım senle, sana şahlardan, fillerden ve piyonlardan oluşan ordumu anlatayım.

Erhan abi, hocanın bileğinden tuttu. Yürek mi yedin derler ya, hah öyle bir hale büründü.

Hoca bak ben kısa, net adamım, böyle felsefi işlere pek kafam basmaz. Bırak şimdi şahı, matı. Bana açıkça anlat. Kimsin? Nereden biliyorsun bunları? Bizi buraya getirecek aracı mesela? Bize ne sunabilirsin? Bizden ne alabilirsin sen anlatacaksın, biz yolumuza bakacağız.

Bize açık net ol, oyun oynama. Tavlamak için yapıyorsan, yeterli. Zaten sana tavız dedi.

Otur bakalım Erhan dostum diyerek omuzuna dokundu. Gel bakalım, seninle senin istediğin netlikte konuşayım.

Buraya neden geldin Erhan dostum?

Bu arkadaşı sözlükten tanırım. Sizinle görüşmüş, mesele zaten bildiğin gibi. Sende gelir misin? dedi, bende eşlik ettim. Bundan ibaret...

Hayır onu sormuyorum. Mesela sana kalkıp, hiç tanımadığın bir adam olarak, usta kalk İstanbul'a lunaparka gidelim, çarpışan arabaya bineriz dese gelir miydin?

Yok neden geleyim...

Hah işte onu soruyorum. Seni buraya getiren şey merak değil mi?

Yani... evet merak.

Bana sordu bu sefer

Seni buraya getiren ne?

Yalnızım hocam. Haddinden fazla değersiz hissediyorum kendimi. Beni anlayacak bir insan bulamıyorum, bunun da tüm sebebi ekonomik gücümün darlığı. Belki sıradan insanlarda olmayan bir özellik kazanabilirsem, onların arasına giriş için paradan daha değerli bir karta sahip olabilirim.

İşte işini bilen bir adam dedi sadık hoca. Senin dürüstlüğüne inandım. Fazla hırslı ve egoistsin, ama en azından dürüstsün. Bazıları gibi mal mülk kaldırabilir miyim diye gelmiyorsun.

Erhan abi'ye bakış attı. Keşke herkes senin kadar dürüst olsa.

Sana istediğini vermek kolay dedi sadık hoca. Sana istediğini çalıştırarak verebilirim, tabi türlü fedakarlıklar gerekecek.

Peki Erhan sana? Sana istediğini nasıl verebilirim? Amcaoğlu'nu ortadan nasıl kaldırabilirim? Hadi onu kaldırdım diyelim, eee amcan ve annenin yok oluşunu nasıl sağlayabilirim? Bunları ödeyebilecek gücün var mı? Tüm malk mülke tek başına konmak adına, beni kullanıp, sonra kaybolmazsın değil mi?

Eee Erhan? Sen bana oyun oynama dedin. Sende bana oynama. Gerçekler bunlar değil mi? O gülüşün altında sakladığın şey ne ise açığa çıkar artık.

Ulan dedim içimden, hoca nasıl itham edebiliyor böyle birden. Erhan abi'nin kudurup, köpürmesini bekliyorum, çıtı çıkmıyor. Suratı bembeyaz olmuş, inkara girişmiyor.

Bu adama karşı inkara girişmek, zamanı ötelemekten başka bir halta da yaramıyor. Niyetini aşikar etti işte. Tasarısı buymuş onunda demek ki. Olamaz mı? İğrenç mi görünüyor böyle düşünmesi? Hayat kadar iğrenç değil.

***

Sadık hoca bizi odasına davet etti. Filmlerdeki gibi bir yer değildi. Önce Erhan abiyi aldı içeri, kapı açık görüştüler. 20 dakika sonra çıktı Erhan abi.

Sıra bana geldi. İçeride ne ile karşılaşacağımdan habersizce odaya girdim.

Gerçek Bir Cin HikayesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin