Yatakta güneşin doğmasını bekledim. Kamuran amca yoktu. Güneşin doğmasıyla birlikte içeri girdi.
Yanına gidip gördüğüm rüyayı anlattım.
Bana bakıp, bu olay bugün çözülecek merak etme dedi.
Birlikte kahvaltı yaptıktan sonra yola çıktık. Cemal bizi bahçe kapısında karşıladı. Sare teyzenin benimle konuşmak istediğini söyledi.
Evin içine girmek için ilerlerken Sare teyzenin avluya çıktığını gördüm. Yanına gidip hiçbir şey söyleyemeden suratına baktım.
Sandalyeyi göstererek otur dedi. Kendisi de karşımdaki sandalyeye oturdu ve senin o amcan ananla babana büyü yaptı oğlum, ben de onun yüzünden senelerce konuşamadım dedi.
Ben şaşkın bir şekilde Sare teyzeye bakıyordum. Bir müddet sustuktan sonra, nasıl olur Sare teyze dedim.
Sare teyze olan biteni anlattı.
***
Zamanında babamla amcam büyük bir define bulmuşlar. Amcam babamı çok kıskanırmış.
Defineyi çıkarmak için civar köylerin birinden bir hoca bulmuşlar. Hoca bu definenin cinlere ait olduğunu ve sadece anlaşma yapılarak çıkarılabileceğini söylemiş. Babam kabul etmek istemese de amcam zorla kabul ettirmiş ve defineyi çıkarmışlar.
Anamla Sare teyze çok yakınlarmış o zamanlar. Babam bu olayları anama anlatınca anam da saklayamayıp Sare teyzeye anlatmış. Sare teyze de bir gün amcamı yolda görüp her şeyi bildiğini ve defineden biraz da ona pay çıkarmasını, çıkarmazsa tüm köye anlatacağını söylemiş.
Bunu söyledikten sonra pişman olsa da iş işten geçmiş. Amcam defineden kimseye pay vermek istemiyormuş. Defineye tek başına sahip olmak için anamla babama büyü yaptırmış. Ben o zamanlar 4 yaşındaymışım.
Bir gün Sare teyze bizim eve gelmiş... Eve girince anamla babamın kendilerini tavana astığını görmüş.
O sırada amcam eve gelmiş ve Sare teyzenin bu olayı gördüğüne şahit olmuş.
Sare teyze koşarak eve gitmiş ve kimseye bir şey anlatmamış. Amcam da Sare teyzenin gördüğü bu olayları birine anlatmasından korktuğu için ona büyü yaptırmış ve Sare teyzenin dili bağlanmış.
Amcam define altınlarını ahıra saklamış. Bir gün almaya gittiğinde bulamamış ve yaptıklarından pişmanlık duymuş.
Sare teyzeye af dilemek için gelse de, Sare teyze onu hiçbir zaman affetmemiş.
***
Bunları duyduktan sonra çok şaşırdım.
Kamuran amca ahıra bakmak istediğini söyledi ve hep birlikte ahıra gittik.
Ahırdaki hayvanları dışarı çıkardım. Ve ahırdaki pislikleri temizlemeye başladık.
Kamuran amcaya yılanı gördüğüm yeri söyledim. Dışarıdan kazma kürek getirmemi söyledi.
Kazma küreği alıp yılanı gördüğüm yeri kazmaya başladık.
Biz kazarken Kamuran amca Arapça bir şeyler söylüyordu. Bir anda yer sallandı ve Sare teyze bağırmaya başladı.
Ben elimdeki kazmayı yere atıp Sare teyzenin yanına gittim ve Cemal'le birlikte kolundan tuttuk.
Sare teyze yüksek bir sesle, altınları vermezseniz kan dökülecek dedi.
Kamuran amca elini açıp Arapça ayetler okudu. O okudukça sallanma şiddetleniyor ve Sare teyzenin ağzından kan gelmeye başlıyordu...
Çok geçmeden sallanmanın şiddeti azaldı ve Sare teyze kendine geldi. Kamuran amcaya dönerek, acele etmezseniz buraya gelecekler dedi. Ve bana dönerek canımı alacaklarını söyledi.
Ben elime kazmayı aldım ve hızlı bir şekilde kazmaya devam ettim.
Bir müddet kazdıktan sonra kazma sert bir şeye vurdu. Kazdığımız yerin içinden büyük bir küp çıktı.
Kamuran amca evden büyük bir bez getirmemi söyledi. Eve gidip bezi getirdim.
Kamuran amca küpü kaldırıp sert bir şekilde yere vurdu ve içinden kan aktı.
Ben, Cemal ve Sare teyze şaşırmıştık.
Kamuran amca soğukkanlı bir şekilde yere dökülen kanın üzerine bezi örttü ve dışarı çıkmamız gerektiğini söyledi. Biz çıktıktan sonra yüksek sesle ayetler okumaya başladı. Yaklaşık yarım saat sonra bizi içeri çağırdı ve bezi kaldırmamızı söyledi.
Bezi kaldırdığımızda kanların altına dönüştüğünü gördük.
Kamuran amca altınları doldurmak için büyük bir çuval istedi. Çuval bulup altınları çuvala doldurduktan sonra Kamuran amca Sare teyzeye babamla amcamın altınları nereden çıkarttıklarını sordu.
Sare teyze civar köylerin birinde bulduklarını, köyün seneler evvel boşaltıldığını söyledi.
Ben, Cemal ve Kamuran amca altınları alıp yola koyulduk...