Emniyete gittik, sorgularımızı verip tam çıkacakken bir amir; "Hey ablacığım siz burada kalıyorsunuz" dedi Gülçin'in annesine.
Kadın zaten perişan bir haldeydi, sorguda da normal şeyleri cevaplamıştı, hiç bir terslik ve kuşku yoktu yani.
"Amir bey neden peki?" diye sordum.
"En azından otopsi sonuçları çıkana kadar bizimle kalmalı, şu ana kadar son şüpheli olan bu abla" dedi.
"Sen git evladım, Gülçin sana emanet" diyebildi sadece. Kadında psikoloji diye bir şey kalmamıştı çünkü..
Çiftliğe gitmeye başladım.. O arada ne olur olmaz diye Ebrar'ın telefonunu almıştım.. Nazan'ı aradım..
Eşim açtı telefonu Sesimi duyunca "Alo sen misin?" dedi.
Sesi ağlamalı idi. "Ağlıyor musun sen?"
"Ben ben hiç iyi değilim Canım, Çocukları al bur... " diyemeden ses kesildi.
"Aloo, alooo Nazan? Nazan ne oluyor"
Ardından Mine ile Zeynep'in bağırış seslerini duydum ve telefon kapandı..
Ne yapacaktım şimdi, çiftliğe mi gidecektim yoksa eve mi?
Ne yapacaksam hızlı karar vermem gerekiyordu..
Doğru olanı seçtiğimden emin olmadan bizim eve doğru yola koyuldum... Çünkü Nazan'ın sesi çok kötü geliyordu. Ebrar'da evdeydi sonuçta başın ne gelebilirdi ki?
Eve yaklaşırken telefonum çaldı, arayan Nazan'dı, hiç bekletmeden açtım..
"Gel" diyordu.
"Nazan, Nazan o konuşan kim" dedim saçma bir şekilde Nazan'ın sesinden başka her şeye benziyordu, ama ürkmedim değil çünkü bu sesi daha öncelerde duymuştum...
Evin bahçesine geldim, bütün ışıklar kapalıydı, kapıyı anahtar ile açıp eve ilk adımımı attım.. Çok sessizdi.
"Nazan?"
"Nazan ben geldim hayatım"
Bütün odalar kapalı, hiç olmadığı kadar sessizdi ev.. Hem Mine ile Zeynep'in kavga sesi de gelmiyordu kulaklarıma..
Biraz daha ilerledim, koridorun ışığını açtım, ortalıkta kimse yoktu, 2 tane odaya girdim (mutfak ve çamaşırhane) boştu biraz daha ilerleyip "Acaba Nazan çocukları uyuturken kendi demi uyudu? " dedim.
Çocuk odasına girdiğimde bir yatakta 2 tane kafa belirdi, ilkte gidip kapıyı kitledim sonra ışığı açtım.
"Kızlar korkmayın, korkmayın bakıyım, ne oldu size? Mine anlat ne oldu? Annen nerede?"
" Ba ba ba baaaa" Hıçkırıyordu çocuk, konuşamıyordu. Bir 10 dakika sonra "Annem, annem bize çok kötü şeyler yaptı, gelip vurdu, Zeynep'in saçını kesip yedi.. Bıçaklamaya çalıştı ama en son bayıldı."
"Bayıldı mı? Nerede bayıldı?"
"Televizyon izlediğimiz salonda"
" Tamam siz burada bekleyin, ben annenizi bulucam" Dedim, açtım odanın kilidini..
İlk önce salona doğru ilerledim, ışığı açıp etrafa baktım... Odanın içi dağılmış masalar, sehpaların hepsi yerlerde, koltukların yünü çıkmış bir şekilde duruyor..
"Nazan ? Nazan? " Diye bağırdım kimse ses vermedi..
Cam açık kalmıştı ve etraftaki her şeyi rüzgar dağıtıyordu, kapatmak için gittiğimde Nazan'ı aşağıdaki bankta gördüm..
Bahçemizde ki bankta oturmuş öylece bekliyordu, sanki ağzını ara sıra kıpırdatıyor bir şeyler söylüyordu.
Hemen ayakkabılarımı giyip aşağıya doğru koşmaya başladım..
Nazan'ın yanına gittim, elinden tuttum... Her yeri beyazlamış adeta beti benzi atmıştı...
"Nazan hayatım ne oldu sana, iyi misin? Nazan bana bak Nazan"
Bir süre konuşmadı, dudağını kapayıp aralamaya devam etti, bekledim.. Yukarı çıkarmaya çalıştım, hareket etmeyince üzerimdeki montu giydirdim ona.. Bekledim.
"Canım, ben ben.. gördüm" dedi.
"Neyi gördün hayatım, ne oldu sana niye böyle şeyler yaptın"
"Ben yapmadım o yaptı"
"Kim o kim"Eliyle bir yeri işaret etti... O tarafa doğru baktım bir kız çocuğu vardı... Gülüyordu, hiç konuşmuyor ona bakıyorduk.
"Yeter artık Yeter" deyip yanına koşmaya başladım, koştukça sanki daha çok uzaklaşıyor yanına gitmek için yıllar gerekiyordu..
Bir müddet koşmaya devam ettim ama kayboldu ortalıktan...
"Canım buraya gel neden o tarafa gidiyorsun" dedi Nazan.
"Onun için, sen dedin ya görmedin mi sende? "
"Neyi? Neyi görmedim, Canım neden buradayız ne oldu bana başım, başım çok kötü ağrıyor'' dedi.
" Sen beni aramadın mı, evi sen dağıtmadın mı, kızlara sen vurmadın mı?"
" Ne diyorsun sen, ne vurması. Ben hiç bir şey hatırlamıyorum ne oldu bana? Canım konuş çıldırtma beni" dedi.
Tuttum elinden yukarıya çıkardım, kızların yanına götürdüm, kızlar annelerini görünce daha önce korkmadıkları gibi korktular.
"Kızlar ne oluyor niye böyle yapıyorsunuz?" dedi.
Olanları falan anlattılar, içerisini gösterdim, "Bunları ben mi yaptım" dedi bana.
"Ama beni sen aradın, onu da mı hatırlamıyorsun?" dedim, kafasını salladı...
Ebrar'da Gülçin'lerin evinde tek kalmıştı, kız orada uzun süredir bekliyordu burayı da bırakamazdım..
Nazan'ın durumunu sonra öğrenirim deyip evdeki bütün herkesi dışarı çıkartıp komşumuz olan 70'li yaşlarda Serpil Teyze ve Cemil enişteye bıraktım..
Tekrardan Gülçin'lerin eve doğru gitmeye başladım.