Okumadan önce bir düşün, neden bu hikayeyi okuyayım diye... Sor kendine... "Korkmak için mi okuyorum, yoksa gerçeklerle yüzleşmek için mi" Senin ki hangisi?
***
İşimde başarılı bir psikiyatristtim, bana gelen hastalar genelde Obsesif kompulsif ve ilişkili bozukluklar, aynı zamanda da Travma ve stres ilişkili ile ilgili hastalardı..Şu ana kadar iyileştirmediğim hasta yoktu veya çok nadirdir... Onlarda zaten benim himayem altındayken 1 ya da 2 güne ölürlerdi, dayanamazlardı yaşadığı duruma, hastalıklarının son zirvesindeydiler zaten.
Biz 2 kişi çalışıyorduk, yardımcım vardı bir tanede.. Adı Ebrar'dı, son 2 senedir benimle çalışıyordu kendisi, hoş bir muhabbeti olan saygılı bir kızdı...
2 yılda abi-kardeş konumuna gelmiştik, benim dediklerimi aksatmıyor benim yolumda ilerlemeye çalışıyordu...
Pazar günleri ben herkes gibi genelde evde olup televizyonun karşısında gazete okuyarak kahvaltımı edip, bazende çocuklarla bir yerlere çıkardım, gezdirmeye pek fırsat olmuyordu onları...
Bu pazarda öyle bir plan yapmıştık hanımla, ama Ebrar "Bir hastanın yakınının kendisini aradığını ve acil yardıma ihtiyacı olduğunu... Bizim ünümüzü duyup yardım istediğini" belirttiğini söyledi..
Kıramadım, Ebrar'ı evinden alıp ofise doğru yola koyuldum, genelde çıkmazdım evden, lakin çok acil olsa gerek ki, pazar pazar rahatsız etmişlerdir diye düşündüm..
Ofise doğru yaklaşırken Ebrar'a telefon numaranı nereden bulduklarını sordum, cevabını oda bilmese gerek dudaklarını büzdü, aklımdan çok acil bir şey diye geçiriyordum nedense öyle geliyordu bana yani...
Bizim ofise varmadan önce bir market var arabadan indim, girdim oraya peynir zeytin aldım, çünkü kahvaltıyı tam yapamamıştık, marketin sahibi olan Hüseyin amca yanıma gelip...
"Oğlum biri sabah seni arıyordu, yanında da garip bir kız çocuğu vardı, telefon numaranı istedi, bende yoktu Ebrar kızım bırakmıştı dün onunkini verdim kusura bakmassın inşallah" dedi.
Önemli olmadığını, işin bekleyecek zamanı olmadığını söyleyip arabaya koştuk hemen, ofise yaklaştığımızda 2 kişi vardı, bir kadın 40'lı yaşlarında, yanında da 17-18 yaşlarında genç bir kız çocuğu duruyordu
Ama durmak dediysem etrafa saldırıyordu, annesi boynuna ip dolamıştı kaçmasın diye, hemen arabayı park edip yanına koştuk..
Kızın yüzü kandan görülmeyecek derecedeydi, tırnakları desen içinde bir sürü toprak parçaları, affedersiniz insan dışkıları barındırıyordu, gözleri kayıktı biraz...
Annesi baktı masum ve yardım isteyen gözlerle, hemen Ebrar'dan yardım alarak çıkardık hastayı yukarıya.
Koltuğum vardı benim, özel hastalar için hazırlattığım, ona oturttum kollarını ve ayaklarını bağladım koltuğa...
Çığlık çığlığa kalmıştı, annesini dışarı çektim ne zamandan beri böyle olduğunu, sizce ne olabileceğini sordum..
"Kızım son 2 haftadır böyle.. Bu son günlerde daha da şiddetlendi yaptıkları, yaptığı tuvalet pisliklerini ağzına sokuyor, devamlı kafasını duvarlara vurup kendini çiziyor, saçlarını makasla kesip ağzına sokuyor.
Hangi doktora gitsem bulamadım en son bir hocaya gittim Cin kaçmış içine kurtulmaz bu dedi..
Korktum doktor bey yardım edin lütfen" dedi bana...
"İyi yapmışsınız, Cin Min yalan şeyler kanıtı olmadan bir şey atıp tutuyorlar. Umarım iyileştiririz kızınızı, şu ana kadar elimden kurtulan hasta sayısı azdır rahat olun siz" diyerek teselli ettim annesini.
İyi bir seçim yapmıştı bana getirerek.. Hurafelere kalsaydı yoksa, bu iş sonunu tahmin bile edemiyorum..