Havas 2

1K 20 2
                                    

Akşam yemeğinden sonra odama kapandım, kapıyı kilitleyip fotoğrafını çektiğim sayfayı
çevirecektim. Ev de Arapça—Farsça sözlük olduğundan internetten tek tek aramama gerek
yoktu, fotoğrafları bilgisayara yükleyip çevirmeye başladım.

Birkaç saat sonra tamamını çevirmiştim, hangi nedenlerden kaynaklanır ve nasıl anlaşılır gibi detaylar vardı.

Büyü ile ilgili kısmı çok dikkatimi çekti, o kadar meşakkatliydi ki. Bir tane örnek vardı, kişiye yapılan bir büyü çeşidi. Bunu yapabilmek için bir sürü dua ve materyal toplamak gerekiyordu. Hatta bu büyü için çağırılacak Cin'in ismini bile vermişti.

Gününün, gece yarısına doğru, gusül abdestli olarak halis niyet ile iki rekât namaz kılına. Kimsenin olmadığı karanlık bir yere dizlerin üzerine çöküp dua yapıla (Kitapta geçen bir dua var).

Sonra canlı bir dişi serçe ayaklarından ve kanatlarından bağlana, beyaz oğlak dersinin üzerine defneyaprağı külünden oluşan mürekkebi ile şu dua yazıla...

Serçe derinin içine iyice sarıla, bu deri kimsenin ulaşamayacağı karanlık bir kuyuya atıla, yahut gömüle. Bir demir levhanın üzerine şu Dua yazıla...

Bu levhanın üzerine şu dua okunurken bir alınıp elli kere dolana. Bu levha bir dağın dibine gömüle.

İkinci günün gecesi bir tenhaya oturup şu dua okuna, o saatte (burada varlığın şeklinden ve isminden bahsediyor onu yazmıyorum) dünya da dolaşır. Eğer niyet halis ise duayı işitir. Büyü yapılan kimse bu vakitten sonra yediğinden anlamaz, yediyse de geri kusar. Uyku yüzü görmez, vücudunu idare edemez, doğru konuşamaz, tez tez hasta olur, kimse onunla konuşmaz, yuvası dağılır.

Tek kelimeyle "Korkunç". Bir insana bütün bunları ne yaptırır ki? Ya da hangi insana böyle
bir şey reva görülür? Böyle halis niyet mi olurmuş.

Bunu okuduktan sonra daha da merak ettim ve keşke baştan okumaya başlasaydım dedim. Saat ilerlemişti, çalışmam bozulmasın diye telefonumu sessize almıştım ve merak edip baktığımda 12 arama 9 mesaj gördüm, kız arkadaşımdı. Hatta son arama 4 dakika önceydi, daha da meraklanmasın diye aradım:

—İyi geceler.

-Neredesin sen ya, niye açmıyorsun telefonu?

-Evdeyim, ders çalışırken sessize almıştımgörmemişim.

-Hiçböyle yapmazdın, çok merak ettim.

-Ders bölünmesin diye sessize aldım, dalmışımtelefona bakmak aklıma gelmedi.

-Ben de gelmedim aklına değil mi?


-Off gece gece, oldu bir kere abartma.

-İyi, çok uykum var yarın konuşuruz tamam mı?

-Tamam, iyi geceler.

-İyi geceler...


Gerçek Bir Cin HikayesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin