Yol boyu giderken, hep kulağımda sesler işimdim. Hiçbir şey yokmuş gibi arabayı sürmeye devam ettim.
Eve vardığımda saat çok geç olmuş, çokta yorulmuştum ama yine kabus görürüm korkusuna gözüme uyku girmedi.
Sabaha kadar düşündüm... Mutlaka Bu Sahtekar hoca ile Mahmut'un çok önceleri bir bağı vardı, olmalıydı...
Bu sorunun cevabını da ancak Mahmut'un ailesi verebilirdi.
Sabah olur olmaz hemen üstümü giyinip evden çıktım, beni gören annem arkamdan seslendi. Oğlum bu acelen nedir böyle, nereye gidiyorsun dedi.
Anneme anlattım başımdan geçenleri, sahtekar hocayı bilmiyordu aslında. Mahmut'un ailesine gidip bir şeyler soracağım dedim.
Oğlum, Mahmut'un ailesinin belli bir zaman çocuğu olmadı, onlarda her türlü yolu denediler. En sonunda ise bir hocaya gittiler diye duyduk, sonra Mahmut dünyaya geldi dedi annem...
Az çok durumu anlamıştım, yolda arabama binen yaşlı amcada öyle demişti, bu sahtekar hoca çocuğu olmayan ailelere büyü yaparak yardım ediyordu... tabi nasıl bir yardım...
Hemen Mahmut'un evine gittim kapıyım çaldım, annesi açtı kapıyı. Buyur oğlum ne istiyordun dedi.
Ayşe teyze konuşmamız lazım dedim ve dün yaşadığım olayı eksiksiz anlattım (Mahmut'u gördüğümü demedim).
Ben konuştukça gözlerinden yaşlar süzülüyordu. Gel oğlum içeride attım geri kalanı dedi. İçeriye geçtim.
Bak oğlum bizim 10 sene çocuğumuz olmadı, neler yapsak da bir türlü çocuk sahibi olamamıştık. Gitmediğimiz hastane, kullanmadığımız ilaç kalmamıştı.
En sonunda, seninde tanıdığın o hocaya gittik. Bu bize Cenin büyüsü yaptı. Sonrada çocuğumuz oldu. Daha sonra hiç görüşmedik artık o hocayla dedi.
Saol Ayşe teyze, sana söz veriyorum, Mahmut'u bulup sana getireceğim dedim ve yanından ayrıldım.
Mahallede çok sevdiğim, emekli imam olan bir Ali amca vardı, hemen onun yanına gidip durumu anlattım.
Ali amca imanı bütün temiz bir insandı. Cenin Büyüsünü duyunca yüzü düşmüştü.
Oğlum Cenin büyüsü aslında cinlerle yapılan bir anlaşmadır. Cinler kendi tohumundan bir cenini annenin rahmine yerleştirir. Doğan çocuk insandır fakat büyüdükçe onlara hizmet etmeye başlar ve en sonunda tamamen cinlerin kontrolünde olur.
Mahmut yaşı ilerledikçe şerli cinlerden tarafa olmuş ve sizi de kurban etmek için su kulübesine götürmüş. Orası zaten kullanılmayan bir yer, zamanla cinlerin meskeni haline gelmiştir.
O su deposundaki duvarda gördüğünüz şekillerde; cenin büyüsü yapılırken kağıtlar üstüne ve annenin karnı üstüne çizilen şekillerdir.
Ali amca bunları anlatırken ben ağlıyordum. Artık Mahmut'a kızmıyordu, çünkü oda cenin büyüsüyle dünyaya gelmişti ve cinlerin oyuncağı olmuştu.
Oğlum ağlama dedi Ali amca, gözlerimdeki yaşı silerek.
Ali amcadan müsaade isteyip yanından ayrıldım, tekrar su deposuna gitmek niyetindeydim. Arabaya atladım başladım sürmeye. Yol üzerinde mezarlık vardı, Burhan'ın yattığı mezarlık.
1 sene olmuştu onu toprağa vereli, Mahmut cinlerin oyuncağı olmuş, bende yaşayan bir ölüydüm.
Mezarında dua okuyup ayrıldım mezarlıktan. Şimdi sırada su deposu vardı...