Huo Rullie apaçık önceki aşağılanmanın karşılığını olabileceği kadar vermeye çalışıyordu. Her bir İlahi Buz Ankası Tarikatı üyesi utanmış yada moralini kaybetmiş olmasa da sinirlenmişti.
Çünkü Huo Rulie'nin kelimeleri Kar Şarkısı Diyarı'nın hassas noktasına sert bir yumruk gibi vurmuştu.
Bu on bin yıl boyunca, Kar Şarkısı Diyarı'nın orta yıldız alemleri arasında böyle kudretle durmasının tek sebebi Mu Xuanyin'di.
Mu Xuanyin olmadan, Orta yıldız alemleri arasındaki yüksek mevkilerini kaybeder ve Alev Tanrısı Alemine karşı çıkacak güçleri kalmazdı.
Eğer bu aptal ağzını şuan kapamazsa... Yan Wancang on bin yıllık yetişimi ile bile öne çıkmayı ve Huo Rulie'nin kafasına tekmeyi geçirmeyi diledi. Mu Xuanyin çoktan öldürme niyeti ile dolmuştu bile. Bunun onun yenilgisi olduğunu ve şu anki hallerinin sorumlusunun kendisi olduğunu söylemişti, yine de sonraki anda doğrudan onun yüzüne karşı iğneleyici sözler söylemeye başlamıştı. Ayrıca sözlerine tüm Kar Şarkısı Diyarını da katmıştı.
Ancak, Yan Wancang'ı asıl şoke eden şey Huo Rulie'nin iğneleyici sözleri karşışında Mu Xuanyin'in ateş püskürmemesiydi. Bu rüya gibi güzel yine de kalp dondurucu yüz, buz-soğuğu küçümseyen bir gülümseme ortaya çıkardı. ''Huo Rulie bu kral senin şu an ne kadar acınası olduğunu fark etti, o kadar acınası ki bu kral bile aniden seni öldürmeyi tatsız bulmaya başladı.''
Mu Xuanyin'in bakışı yavaşça Huo Rulie'nin yanındaki Huo Poyun'a kaydı. Bu bakışla Huo Poyun'un vücudu iliklerine kadar buz kesti, başını kaldırmaya bile cesaret edemedi. ''Tarikat ustası Yan Wancang ve Tarikat ustası Yan Juehai'nin Kar Şarkısı Diyarını ilk defa ziyaret edecekleri için kendi torunlarını yanlarında getirmeleri anlaşılabilir, yine de Huo Rulie sen yanında bir öğrenci getirdin. Bunu sayıları tamamlamak için yapmışşın gibi gözükebilir fakat aslında kalbindeki o acizlik duygusunu kapatmak içindi. Bu Kralın yeni bir doğrudan öğrenci aldığını duyduktan sonra, sen doğrudan öğrencini göşteriş yapmak için özellikle getirdin.''
''Altın Karga Tarikatının Ustası aslında acınası gururu için ümitsiz bir çabayla öğrencine bel bağlıyor. Bu gerçekten de bu kralın acımasını hak eden bir şey."
Arkadan Mu Xuanyin'in figürüne bakan Yun Che bir kez daha sersemledi... Sözleri aşırı zehirliydi.
Yeni Ustası, Alev Tanrı Aleminin üç ulu tarikat ustası ile yüzleşirken... Sanki 3 küçük fareyle oyun oynuyormuş gibiydi.
Yun Che sınırsız bir baskı hissetmeye başlıyordu... Mu Xuanyin'in ustası olması devasa bir kutsama mıydı yoksa devasa bir felaket miydi? Önceden, ustasının Jasmine olduğu zamanlar, güçte devasa bir fark olsa da Jasmine onun hayatına ve Gökyüzü Zehir Sedefine bel bağlamalıydı. İkisi asla ayrı olmamıştı ve ikisinin tek bedeni paylaştığı söylenebilirdi. Aralarında ''mesafe'' gibi bir şey asla olmadığı gibi onu inciteceğine veya öldüreceğinden endişelenmesine hiç gerek yoktu.
Ancak Mu Xuanyin'e gelirsek, onun korkutucu mizacı ve gücü ile ölümü onun asabi olduğu bir anda gelişi güzel gerçekleşebilirdi. Ayrıca, onun bunu yapması için parmağını kaldırmasına dahi gerek yoktu bir nefesi ile birkaç kez ölmüş olurdu.
Huo Rulie'nin yüzü kıpkırmızıydı, ya yaralarından kabaran kandan dolayıydı ya da içinde zorla tuttuğu öfkesinden. Ancak, o yine de kibirle güldü, ''Bu doğru! Ben, Huo Rulie, seni yenemiyor olabilirim, Mu Xuanyin, belki de hayatımın kalanı boyunca yenemeyeceğim! Oğlumu sakat bıraktığın günden beri intikamımı alamadığımdan dolayı, benim senin önünde en ufak bir haysiyetim kalmadı! Ancak, ne zaman bu jenerasyondan sonra senin haleflerinin benim haleflerimi asla yenemeyeceğini, gelecekteki tüm haleflerinin benimkilerin önünde sonsuza dek diz çökeceğini düşünsem... İnanılmaz derecede ferahlamış hissediyorum. Tamamen ferahlamış, diyorum! Hahahahaha..."