Not :Bu haftanın son Bölümü yeni bölüm pazartesi veya Salı gelecek
Lütfen yeni bölüm istemeyin....Lei Qianfeng'e doğru gelen iki yıldırım ejderhası gökyüzüne fırladı. Morumsu siyah yıldırımlara eklenmiş kızıl alevlerin üzerlerine doğru geldiğini gören bakışların yerinde şimdi tamamıyla korku vardı.
Crack!!
Uzak, çok daha uzakta, Darkya Şehri'nde nefes alan herkes doğudan gelen bu aralıksız gök gürültüsünü duydu. Bir refleksle bu yöne baktıklarında, doğu da sayısız siyah yıldırımın gökyüzünü parçalara ayırdığı kaotik bir görüntü gördüler.
"Wuaaaaaahhh--"
Sayısız korku dolu çığlıkl bir araya toplandı ve kükreyen gök gürültüsünün sesini bastırdı. Bunların hepsi deliliğin sınırında olan Lei Qianfeng yüzünden olmuştu. Geri çekilmedi ve tüm gücünü kullandı. Lei Qianfeng'in iki yıldırım ejderhası geri döndüğünde enerji seviyeleri çok yüksekti Hiç koruması yoktu ve saldırısı geri geldiği zaman korkudan dolayı gücünün sadece %30'unu aktif edebilmişti.
Yıldırım ejderhaları hemen önünde patladı ve onu uçurdu. Hem iç hem de dış yaralanmalara maruz kaldığı için yüzü tamamen beyazdı. İlahi Kral Alemi'nde bulunan güçlü bir uzmandı ve yıldırım ejderhaları onun kendi yeteneği olduğu için sağlam bir savunmaya da sahip olmalıydı, ondan otuz metreden uzak olmayan beş büyüğün dördü ise bu saldırının merkezine yakalanmıştı.
Her ne kadar İlahi Öz Alemi'nde bulunan büyük figürler dahi olsalar karşısında onlara doğru gelen kudretli yıldırım saldırısı İlahi Kral Alemi'nde bulunan birisi tarafından yaratılmıştı ancak bundan daha kötüsü de sahip oldukları öfke ve nefretin zihinlerini tamamıyla doldurmasıydı doğal olarak bu saldırıya temelde hazırlıksız yakalanmışlardı.
Lei Qianfeng patlamanın şokuyla uzaklara doğru püskürtülmüştü ve Ruh Tarikatı'nın dört büyüğü de sefil çığlıklar atmışlardı. Onların kaynak enerji savunmaları ve bedenleri yıldırım tarafından tamamen delindi. Birkaç nefes içerisinde, hepsi parçalarına ayrılmıştı.
Beşinci büyük Lei Tiangang gökyüzünde onlardan bir kilometre daha yüksekteydi. Dağılmış altmış dört salonu toparlamaya ve bir düzene sokmaya çalışıyordu. Gökyüzünü yarabilecek olan yıldırımın kendilerine doğru geldiklerini gördüklerinde, her ne kadar patlamanın merkezinde olmamalarına rağmen, bedenlerinin hiçliğe dönüşmemesi için hepsi savunma pozisyonlarına geçmişti. Tüm hayatları boyunca hiç böylesi kulak yırtıcı bir ses duymamışlardı. Yıldırım geri dönerken hepsinin kulaklarından kan gelmesine neden olmuştu.
Bilinmeyen bir zaman sonra yıldırımın oluşturduğu ağsı yapı yavaş yavaş dağılmaya başladı. Lei Tiangang şok içinde baktı. Vücudu acı içindeydi ve tüm bedeninde yaralar ortaya çıkmıştı. Ancak o anda alana bakan sersemlemiş iki gözü bedeninin aldığı yaraları unutturmuştu.
Sayısız Ruh Tarikatı'nın öğrencileri halihazırda Yun Che'nin Altın Karga alevleri altında katledilmişti ama şimdi bu sayının yarısından fazlası vücutlarından acımasızca kesilerek ölmüştü. Birçoğu tam anlamıyla hiçliğe ulaşana kadar yanmıştı ve onu takiben kömürleşmiş cisimler gökyüzünden düşüyordu. İlk başta otuz ila kırk bin şanslı öğrenci saldırıdan sağ kurtulmuştu ama bunların neredeyse tamamı bir şekilde yaralarla kaplıydı.
Yüz binden fazla öğrenci... göz açıp kapayıncaya kadar üçte birine düşmüştü!
Ve bunların neredeyse tamamı Ruh Tarikatı'nın en yetenekli ve zeki öğrencileriydi. Hatta birini dahi kaybetmek mezhep için büyük bir kayıp olarak kabul edilebilirdi.